Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 04 Haziran 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Cevher İLHAN

“Dinî özgürlükler” sorunu…(1)



Dışişleri Bakanı Babacan’ın Avrupa Parlamentosu Dışilişkiler Komisyonunda yaptığı konuşma, çetrefilli çarpıtmalara teşne. Bu yüzden üzerinde bir dizi spekülasyon yapılıyor.

Doğru, Türkiye’de “dinî azınlıklar”ın da bazı “sorunları” var; lâkın Müslüman çoğunluğun “dinî özgürlükler”le ilgili sorunları daha fazla. Bunu Türkiye’deki gayr-ı müslimlerin dinî temsilcileri de belirtiyorlar. Neticede hangi farklı “konteks” içinde söylenirse söylensin, Türkiye’de Müslüman halkın “dinî özgürlükleri sorunu”nun olduğu, bizzat Dışişleri Bakanınca da deklâre edilmiş oluyor. Başbakan Erdoğan’ın, Babacan’ın “gayr-ı müslimlerin dinî özgürlük sorunları”nı delil olarak gösterdiği “Müslüman vatandaşların özgürlüklerinin kısıtlanması”nı onaylaması da bunu gösteriyor. Lâkin Başbakan’ın bu “sorunları,” Diyanet’e havale edip işin içinden sıyrılmaya çalışması, bir başka tartışmayı başlattı.

Şimdi herkes bu “sorunları” tartışıyor; ve bazıları “bu ülkede camilerin açık olduğu”ndan başlayarak, “hangi dinî özgürlükler?” sorusunu soruyor…

“CAMİLERİN AÇIK OLMASI” YETERLİ Mİ?

Doğru, tek parti döneminde yıkılmaktan kurtulan camiler açık. Vatandaşların yaptırdığı camilere Diyanet imam da tayin etmiş. Ancak, yüzde doksandokuzu Müslüman olan bir ülkede “camiler açık ya!” savunmasının pek de yeterli olmadığını bunu ileri sürenler de biliyor…

Bugün 80 bin cami görevlisi olsa da, hâlen binlerce caminin “din görevlisi” olmadığını ve en az 15 bin imam ve müezzine ihtiyaç duyulduğunu Diyanet açıklıyor. Diyanet’ten sorumlu Devlet Bakanı Aydın’ın geçen yıl, son beş yıl içinde bunca ihtiyaca karşılık Diyanet’e bir tek kadro vermedikleri açıklaması, bunun bir diğer itirafı.

Kaldı ki Türkiye’de “Müslümanların dinî özgürlükleri sorunu,” camilerin eksik kadrolarıyla da kalmıyor. Bu camilerde merkezden gönderilen metinlerin dışına çıkanlar muaheze ediliyor. Vaaz ve hutbelerinde tesettürün “dinî vecîbe” oluşunu, “faizin haram kılındığı”nı, “piyango,” “kumar” ve “müstehcenliğin” günâh olduğunu anlatan “din görevlileri” sık sık sık “soruşturmalar”a tabi tutuluyor.

Dinden bîbehre ağızlar, televizyonlarda “laiklik” bahanesiyle, “irtica” suçlamasıyla saldırıyor; en bâriz dinî vecîbeler hakkında ahkâm kesiyorlar. Önüne gelen dinî konularda “fetva” verdiyor; her Kurban Bayramı öncesinde “kurban”ın gerekliliği gibi tamamen dinî bir vecîbenin gerekliliğinin tartışılması gibi… Ne var ki başta devletin “din işleri”yle yetkili anayasal kurumu Diyanet olmak üzere, hiç kimse çıkıp doğru dürüst cevap vermiyor.

Aslında Müslümanların “dinî özgürlükleri”nin başında başörtüsü geliyor. En son Diyanet’in iki fetvasıyla, Müslüman kadınların başlarını örtmesinin Kitap (Kur’ân), Sünnet (Peygamberimizin buyrukları, yaşayışı) ve İslâm âlimlerinin ittifakıyla “Allah’ın emri ve dinî bir gerek” olduğu ortada iken, üniversitelerde ve kamu kurumlarında yasaklanması, bunun açık örneği…

BİR DİZİ “DİNÎ ÖZGÜRLÜK SORUNU” VAR…

Dinin gereği olarak sırf başı örtülü olduğu için, öğrencilerin hak kazandığı üniversitelerde eğitim hakkından mahrum edilmesi, kadınların kamu kurumlarında çalışmaktan menedilmesi, Müslümanlara getirilen bir dinî özgürlük kısıtlaması. Dinin gereğini yerine getirdiği için vatandaşların en insanî temel hak ve hürriyetlerinden mahrum edilmesi, “dinî özgürlük sorunu” değil mi?

Ya da imam hatip lisesi mezunlarının katsayı mağduriyetiyle haksızlığa uğratılması, bir “eğitim” ve “dinî özgürlük sorunu” değil mi?

Veya anayasa gereği devletin din eğitimi ve öğretimi görevini doğru dürüst yerine getirmemesi, “zorunlu” din öğretiminin “resmî ideoloji”yle “laikliğe göre” verilmesi, din derslerinin sürekli çekiştirilip “din kültürü” perdesinde Budizm’den Şintoizme uzanan bir dizi İslâm dışı “batıl inanışlar”la müfredatın içinin boşaltılması, Türkiye’de Müslümanların “dinî özgürlük sorunu” değil mi? Keza eşi başörtülü olduğu için subay ve astsubayların hayatlarını verdikleri mesleklerinden YAŞ kararlarıyla yargısız ihraçları, bir “dinî özgürlük sorunu” değil mi?

En vahimi, bu ülkede çocukların dininin temel kitabı Kur’ân-ı Kerimi okumasının yaşla sınırlanması; opera, dans, müzik kursları için hiçbir yaş şartı aranmazken, Diyanet’in denetimindeki Kur’ân kurslarında ve camilerde Müslüman çocuğun Kur’ân öğrenimine “yaş yasağı” getirilmesi, “dinî özgürlük sorunu” değil mi?

Babacan bütün bunları düşünerek mi konuştu; bilmeyiz. Ancak demokratik irâde zâfiyetinden kaynaklanan Müslümanların dinî özgürlüklerine dair sorunlarının giderilmesi de yine en başta siyasî iktidara düşmekte…

Zira iktidar, “şikâyet makamı”, hele yabancı mahfillerde “yakınma yeri” değil; sorunları çözme ve millet irâdesini hâkim kılma sorumluluğudur. Zira millet, “sorunları” saymak için değil, çözmek için oy verdi…

04.06.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (02.06.2008) - Dinden bigâne birlik olur mu?

  (31.05.2008) - “Etnik ayırım” üzerinde barış olmaz

  (30.05.2008) - “Bıçak sırtı”ndaki süreç…

  (28.05.2008) - GAP ve “Güneydoğu meselesi”

  (27.05.2008) - “27 Mayıs” dersi...

  (25.05.2008) - Yakıştırma yanlışı (3)

  (24.05.2008) - Yakıştırma yanlışı… (2)

  (23.05.2008) - Yakıştırma yanlışı (1)

  (22.05.2008) - “Aracılı görüşmeler”in hesabı

  (20.05.2008) - Bediüzzaman’ın Kuva-yı Milliyeye desteği (2)

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır