Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 22 Mayıs 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Cevher İLHAN

“Aracılı görüşmeler”in hesabı



İSRAİL ile Suriye arasındaki “aracılı barış görüşmeleri” Türkiye’nin gözetiminde başladı. Tarafların,“iyi niyetle ve açık fikirlilikle kapsamlı bir barışa ulaşılması hedefi doğrultusunda kararlı ve sürekli yürütüleceği” belirtilse de, daha başta tıkanacağı anlaşılmakta.

Görüşmelerin yüzyüze aynı masa etrafında değil, her iki tarafın ayrı ayrı aracı Türk heyetine görüşlerini bildirmesi şeklinde olması, neticeye ulaşılamayacağını göstermekte. Belli ki İsrail, Suriye’yi köşeye sıkıştırıp Arap dünyasından koparmayı hedefliyor; bunu başaramadığında Şam yönetimini “barıştan kaçmak”la suçlama taktiğini güdecek.

Bilindiği gibi, Suriye Cumhurbaşkanı Başer Esad’ın İsrail’in işgal ettiği Golan tepelerini geri almak kaydıyla Türkiye’nin arabuluculuğunda İsrail’le başlattığı görüşmelerden Şam’daki muhalifler oldukça rahatsız. Görüşmelerin tıkanması ve bir sonuca ulaşmaması durumunda bunu “serişte” edip yönetime karşı iç politikada kullanacakları herkesin mâlumu.

Her iki halde de Telaviv, Şam’ı zor durumda bırakıp Suriye üzerinde oyun oynamakta; yönetimle muhaliflerin arasını açmayı, ülkeyi karıştırmayı hedeflemekte. Bundandır ki İsrail basınında barış görüşmelerine dair haberlerde, Esat’ın “İsrail’in Golan tepelerini iadesi” şartına karşı, İsrail Başbakanı Ehud Olmert’in “hiçbir ön şart olmayacağı” haberleri kasıtlı olarak pompalandı. Gelinen noktada daha ilk etapta İsrail’in dediği oldu; “Golan tepelerinin geri verilmesi” şartı olmadan görüşmeler başladı…

İsrail’in samimiyetsizliği her halinden sırıtmakta. İsrail, Suriye ile Filistin’in arasını açmak için öncelikle Hamas Lideri Halit Meşal’ın sınırdışı edilmesini ve Şam’ın Filistin’in seçimle iktidara getirilen meşru yönetimi Hamas’tan desteğini çekmesini istemekte.

İsrail bununla da yetinmemekte. Baştan beri İslâm ülkeleri arasında Suriye’ye en büyük desteği veren İran’la arasına mesâfe koymasını talep etmekte. En çarpıcısı da, Suriye’nin Lübnan’ı tamamen İsrail’e teslim etmesi anlamına gelen Hizbullah’a desteğini kesmesini, dahası karşı çıkmasını beklemekte…

Şam’a fitneyi sokacak ve ülkeyi altüst edecek bu “şartlar”, Suriye’nin önüne konuluyor. Zira amaç, “barışı başarmak” değil, “başarısızlık”la Suriye’yi kargaşa ve kaosa sürükleyip etkisiz hale getirmek. Amerikan-İsrail politikalarına teşne bir yönetimi işbaşına getirtmek…

Diğer yandan İsrail–Suriye görüşmelerinin Filistin devlet başkanı Mahmut Abbas’la İsrail Cumhurbaşkanı Olmert’in birlikte Meclis’te konuşturuldukları “Ankara forumu” ve devamında Bush’un önderliğinde alâ-yı vâlâ ile başlatılan “Annapolis görüşmeleri”nin daha ilk safhada fiyasko ile sonuçlanması dönemine rastlaması da dikkat çekici.

Anlaşılan o ki Amerikan yönetimi, Annapolis başarısızlığını Türkiye’nin arabuluculuğundaki “İsrail-Suriye işbirliği”yle gidermeyi hesaplıyor. Ve işgal ettiği Irak’ın yanıbaşındaki Suriye’yi de diğer Körfez ülkeleri gibi “kontrole” almayı plânlıyor. Ortadoğu’da ve Asya’da İslâm ülkelerini bölüp parçalayarak ufaltmayı öngören Büyük Ortadoğu Projesi gereği parçalara bölmek üzere…

Keza bu “görüşmeler”in, İsrail’le barış görüşmelerine önem veren Mahmud Abbas’ın, “İsrail üzerinde gerçek bir Amerikan baskısı olmadığı için İsrail Filistin müzâkerelerinin ilerlemediği”nden yakındığı bir zamana denk gelmesi de anlamlı.

Görünen o ki ABD, Filistin halkının kâhir ekseriyetinin oylarıyla iktidara gelen Hamas’ı tasfiye için her yola başvuruyor. Bu hesapla İsrail’in Hamas’ın idaresindeki Gazze’ye uyguladığı amansız ambargo ve katliamına göz yumuyor, “hakkıdır” diye onaylıyor.

Her şey bir yana; Türkiye’nin arabuluculuğunda Suriye ile “barış görüşmeleri”nin başladığı günde, Bush’un görevi sona ermeden İran’a saldıracağı iddialarının ardından İsrail’den İran’a savaş sinyalinin verilmesi, İstanbul’da başlayan “arabuluculuğun akıbeti” hakkında bir başka ipucu veriyor. İsrail Haaretz gazetesine göre, Olmert’in Kudüs’te Amerikan Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’yle gizli görüşmesinde, nükleer programlarından vazgeçirmek de İran’ın denizden ablukaya alınmasını teklif etmesi, işin içindeki “niyet”i deşifre ediyor.

Suriye, İsrail’le işbirliğine gitmeyen tek komşu Arap ülkesi. Maksat, İsrail’in temel politikası gereği, tek tek anlaşmalar imzalayıp kopararak yanına çektiği Filistin dışındaki Arap ülkeleri kervanına Suriye’yi katmak. Dolayısıyla, Suriye ile İsrail’in yakınlaşmasını ve işbirliğini isteyen ve bu konuda Ankara’yı teşvik eden Washington’un amacı, Suriye’yi değil, İsrail’i rahatlatmak…

Peki Ankara’nın kuru bir “Olmert teşekkürü”ne gelip Bush’un isteğiyle Amerikan ve İsrail’in politikaları doğrultusundaki “arabuluculuğun” amacı ne? AKP iktidarı, bunun hesabını nasıl verecek?

22.05.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (20.05.2008) - Bediüzzaman’ın Kuva-yı Milliyeye desteği (2)

  (19.05.2008) - Bediüzzaman’ın Kuva-yı Milliyeye desteği (1)

  (17.05.2008) - İfâde özgürlüğünün ihlâli

  (16.05.2008) - Ekonomide tsunami…

  (15.05.2008) - Krizin krizle kapatılması…

  (14.05.2008) - 14 Mayıs’ın mânâsı…

  (13.05.2008) - Son baskının izâhı

  (12.05.2008) - Ankara siyasetinin hal-i pürmelâli

  (10.05.2008) - “Kapatma dâvâsı”yla kapatılan gündem

  (08.05.2008) - “Dünyevileşme” vurgusu

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır