“Ve işlerde onlarla istişare et”1, “Onların aralarındaki işleri, istişare iledir”2 âyetleri ile meşveretle ilgili hadisleri yorumlayan Bediüzzaman’a göre meşveret bir emirdir.3 Yani, farzdır.
Müslümanların toplum hayatındaki mutluluklarının anahtarı meşveret-i şer’iye, yani şeriat dairesindeki istişaredir. Bundandır ki, İslâmiyet, insanlığı aklın meşveretine havâle eder.4
- Zaman, cemaat zamanıdır.5
- Artık işleri, şahıslar, kişiler değil; meclisler/parlamentolar, şûralar, şahs-ı mânevîler yürütüyor. Zira, cemaat ruhunu temsil ederler.6
Meşveretin özellik ve güzelliklerini gelince:
- Meşveret, meşrûtiyetin/hürriyetin/cumhuriyetin en mühim esasıdır.7 İnsanlığın vardığı veya varmak istediği hakiki ‘cumhuriyet ki, adâlet, meşveret ve kanunda inhisar-ı kuvvetten ibâretir.’8 Kuvvetin kanunla sınırlanması, gücü hukukun, kanunun elinde olması.
- Peygamberimiz (asm) cephede dahi olsa cemaatle namaz kılması,9 cemaatin (çok sesliliğin, meşveretin, topluluğun, çeşitli görüş sahiplerinin), birlik ve beraberliğin ehemmiyetini vurgular. Buna binâen Bediüzzaman, taatin, cemaat ile daha faziletli, bereketli, feyizli olduğuna işaret eder.10 Zaten meşveret, ferdlerden oluşan cemaatten çıkan şahs-ı mânevîdir.11
- Ve meşveret her şeyde hükümfermâdır (geçerlidir).12
- Meşveret mutluluk sebebidir.13
- Meşveretin hüküm sürdüğü yerde, şüphelerin hükümleri (ve yeri) olmaz; bâtıl/yanlış hak sûretini giymekle fikirleri aldatamaz.14
- Şeriatin üsulüne göre yapılan meşveret baskı ve tahakkümün belâsından kurtarır.15
- Ferdler, dış tesirlere karşı daha az dayanıklıdırlar.16 Dolayısıyla;
- Cemaatte olan kuvvet, fertte yoktur.17
- Ferd, dâhî de olsa, cemaatin şahs-ı mânevîsine karşı sivrisinek kadar kalır.18
- Şahıs ne kadar güçlü ve dâhî de olsa şahs-ı mânevîye (bireylerden oluşan güce, cemaate, gruba) karşı mağlup düşebilir.19
Asırlar ve zaman tarih vasıtasıyla;20 ferdler birbirleriyle meşveret ettiği gibi, taifeler, kıtalar dahi meşveret etmeli.21 Özellikle Asya kıtasının ve istikbâlinin keşşâfı ve anahtarı şûrâdır.21
Dipnotlar:
1- Kur’ân, Al-i İmrân, 159.
2- Age., Şura, 38.
3- Tarihçe-i Hayat, s. 88.
4- Muhâkemât, s. 34.
5- Mesnevî-i Nuriye, s. 87.
6- Sünuhat, s. 51.
7- Divân-ı Harb-i Örfî, s. 69.
8- Emirdağ Lahikası, s. 65.
9- Emirdağ Lahikası, s. 2 c., s. 218.
10- Muhakemat, s. 51.
11- Kastamonu Lâhikası, s. 102.
12- Muhakemât, 20.
13- Münâzârât, s. 47.
14- Muhâkemât, s. 32-33.
15- Muhâkemât, s. 32-33.
16- Münâzârât, s. 40.
17- Sünuhât, 50.
18- İşârâtü’l-İ’câz, s. 162.
19- Sünuhat, s. 52.
20- Emirdağ Lahikası, s. 2 c., s. 120.
21- Hutbe-i Şâmiye, s. 65.
22- Hutbe-i Şamiye, s. 94-95.
22.05.2008
E-Posta:
[email protected] [email protected]
|