TOBB 63. Genel Kurulu’nu yapıyor. İki yıl önce Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun girişimi ile el ele tutuşarak salonu selâmlamış ve bu örnek davranış “son yılların en önemli fotoğrafı” olarak yansımıştı.
28 Mayıs 2006 yılındaki yazımızda bu manzarayı, “buzları eriten görüntü” ve “Türkiye’nin özlediği tablo” olarak ifade etmiştik. O zaman da cumhurbaşkanlığı ve erken seçim tartışmaları siyaseti germişti. Bu gerginlikler içerisindeki bu görüntü alkış ve tebrik almıştı.
Ancak dünkü Genel Kurul’da aynı görüntü yaşanmadı. Bırakın el ele tutuşmayı, genel kurulun açılışında Erdoğan’dan başka parti genel başkanı yoktu. Artık parti başkanları ortak zeminlerde dahi buluşmamaya özen gösteriyorlar. Bazı bakanlar ve sendika başkanları dışında diğer partilerden temsilci dahi yoktu. Bunun sebebi ise artık siyasetin iyice keskinleşmesi. AKP ile CHP arasında yaşanan “dinleme” olayı iktidar ile anamuhalefet arasında çatışmayı had safhaya ulaştırdı.
İçerdeki bu renksizliği Genel Kurul’un yapıldığı TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi bahçesindeki görüntüler bozuyordu. İllerin ticaret odaları bölgelerindeki yöresel yemeklerini tanıtırken, misafirlere ikram ettiler. Sucuğundan leblebiye, dondurmadan çiğköfteye, künefeden lokumuna kadar her türlü yiyecek misafirlere ikram edilirken, üniversitenin bahçesi panayır yerini hatırlatıyordu. Ancak, bu ikramlar misafirlerin konuşmaları izlemeleri için konuşmalar sırasında durduruluyordu.
* * *
Erdoğan, başbakan olduktan sonra hiç kaçırmadığı TOBB Genel Kuruluna katıldı ve sivil toplum, demokrasi ve ekonomi ağırlıklı bir konuşma yaptı. Demokrasiyi zayıflatan girişimlerin yanında olanların var olduğunu, millet iradesinin hukukî bir tanımının olmadığını savunanlar dahi olduğunu söyledi. “Haksızlık karşısında susanlar o haksızlığa ortak olmuştur” değerlendirmesinde bulundu. Konuşmasını bitirdikten sonrada partisinin Kızılcahamam’daki toplantısına yetişmek amacıyla erken ayrıldı.
Genel Kurul’da konuşan Hisarcıklıoğlu salondaki görüntüden etkilenerek mi yoksa önceden kimin toplantıya geleceğini bildiği için midir bilemiyorum, siyasetteki bu kırılma ile ilgili sert bir konuşma yaptı. Siyasetçileri uyardı. “Artık ülke olarak gerilimden uzak bir ortam ve huzur istiyoruz... Biz huzurun, demokrasinin, kalkınmanın tarafındayız… Bizim işimiz çözüm yolu gösterip siyasetçilere çözüm üretmektir… 90’lı yıllarda istikrarsızlığın zararını çok ödedik. Bu millet siyasetçinin kavgasını izlemek değil, kendi mücadelesini yaşamak istemektedir” dedi.
Erdoğan’ın ayrılmasının hemen ardından konuşan Hisarcıklıoğlu, hükümetin ekonomi politikalarını eleştirdi. Hükümetin önceliğinin ekonomik istikrarı korumak olması gerektiğini, istikrar hissi zayıflarsa yatırım ve tüketimin olmayacağını söyledi. Malî disiplinin 2007’de bozulduğunu bunun bu yıl düzeltilmesi gerektiğini söyledi. Yüksek enflasyonla ancak geçici büyümenin sağlanabileceğinin altını çizdi. İşsizliğe yönelik eğitim programlarının başlatılmasını istedi. “Yüzde 4’lük vasat büyüme hızıyla bir şey yapamayız” ikazında bulundu.
* * *
Bu konuşmaların ardından dışarıda görüştüğümüz iş adamları Ankara’dan görülmese de Anadolu’da bir ekonomik krizin hissedildiğini söylediler. Zincirleme iflâsların başlamasından yakındılar. Gördük ki, çoğu işadamı şu konuda birleşiyor. “Biz sıkıntı içindeyken, Ankara’dakiler başka konularla uğraşıyorlar. Artık kavgalarını bırakıp bizim sorunlarımıza çare bulsunlar…”
TOBB Genel Kurulu’na katılanlar 2006 yılında liderlerin el ele tutuşarak oluşturduğu birlik mesajının eksikliğini hissettiler.
01.06.2008
E-Posta:
[email protected]
|