Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 01 Haziran 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Mustafa ÖZCAN

Yusuf’u olmayan kuru yıllar



Son günlerin gözde tartışması ‘mahalle baskısı’nın mucidi Şerif Mardin’in “Kemalizm kuru bir ideolojidir’ sözleri oldu. Aslında bu mesele daha büyük ölçekte tartışılmaya değer bir meseledir. Çalakalem geçiştirmeye gelmez. Özellikle Bush’lu yıllar her açıdan kuru ve kurak geçen yıllar oldu. Ahirzaman hadislerinde ifade edildiği gibi Bush, Fırat altındaki lânetli siyah altını keşfeden kişi oldu. Gerçekte İngilizler keşfetti, ama o da yağmalama kuyruğuna girdi. Ve bunun için mücadeleye ve savaşa giren bütün ülkeler teker teker kaybediyorlar. Bu gibi yıllar Hazreti Yusuf ruhunun çekildiği kuru yıllar gibidir. Bundan dolayı da ‘Bakaratu icafun la Yusuf’e leha’ denmiştir. Kutlu yıllar değil kutsuz, mutsuz ve boş geçirilmiş ve boşa adanmış, harcanmış yıllar ve zamanlar. Yine benzeri bir tabirde ‘riddetün la ebabekre leha’ denmiştir. Yani Ebubekir’i olmayan geri dönüş veya irtidat yılları. Onun kararlılığı ve hazmı olmayan kıblesiz ve istikametsiz yıllar.

Bütün âlemin şahadetiyle böyle olmuştur. Sözgelimi, sihirbazların sihirbazı veya para sihirbazı George Soros bile böyle bir dönemin gelip çattığını ve fakirleşmenin kaçınılmaz olduğunu söylüyor. O da kendisi gibi spekülatörlerden şikâyet ediyor. Arapça bir deyimde ifade edildiği gibi ‘inkelebassihri ale’l sahir’ vaziyeti yani sihir sahibine döndü. Soros, İngiltere ve ABD’nin küllî bir resesyona girinceye kadar petrol fiyatlarının tırmanmaya devam edeceğini öngörüyor. Bu da yine bizi Fırat’ın kurumasının sonucu altından çıkacak altın konusunda milletlerin boğuşmasına ve boğuşan milletlerin de kaybetmesine götürüyor. Hadis-i şerifin anlamı ayan beyan ortaya çıkmış oluyor. İşte bu yıllar Bush’un ve neocon ekibinin kuruttuğu yıllar olmuştur. Ye’cüc ve Me’cüc’ün önüne gelen suyu içmesi ve bitirmesi gibi onlar da iştahla Ortadoğu’nun petrolüne veya han-ı yağmasına saldırmışlardır.

***

Belki de bu bereketsizliğin dibinde Bush ve seleflerinin ellerinin delik olması yatmaktadır. Hırsla ve ihtirasla saldırdıklarından dolayı Yecüc ve Mecüc gibi önlerine geleni kurutmuşlardır. Çok enteresandır, Chirac bir itirafta bulunmuş ve Bush’un, Irak işgali öncesinde Paris’e gelerek kendisinden harekete geçen Ye’cüc ve Me’cüc konusunda yardım etmesini istediğini faş etmişti. Hatta Chirac, Ye’cüc ve Me’cüc’ü ilk defa duyduğu için bunu dinî danışmanlarından istifsar etmişti. Zaten öyledir, en fazla Mehdi’ye karşı çıkanlar, en çok yolunu gözleyenler arasından çıkar. Yine Bush gibi en fazla mesih-i deccal’dan bahsedenler ona giderler, asker olurlar. Tarihte olduğu gibi, Mesih’i Yahudiler bekliyorlardı, ama geldiğinde en fazla onlar karşı çıkmışlardı. Evet, Bush’la birlikte menhus yıllar alabiliğince yayılmıştır. Hazreti Yusuf döneminde 7 yıl olan bu menhus yıllar Bush döneminde sekiz yıl olmuştur.

***

Bu menhus yılların tanık ve şahitlerinden birisi kendini Kemalist olarak tanıtan Bush’un bendesi ve gözdesi Müşerref’tir. ‘Aydınlanmış İslâm’ yorumunun mürevviçlerinden olan Müşerref de neredeyse Bush’a müvazi ve hatta ondan biraz daha fazla bir müddetten beri iktidar koltuğunda oturuyor. O da ülkesinin kaybedilmiş yıllarına imza atmıştır. Müşerref’in bereketsiz yılları Bush’un bereketsiz yıllarına ilâve olmuş ve eklenmiştir. Bunu en iyi tesbit edenlerden birisi Pakistan atom bombasının babası olarak da bilinen Abdulkadir Han olmuştur. Hindistan atom bombasının babası olan Abdulkelâm Hindistan tarafından taltif edilmiş ve Müslüman olmasına rağmen bu hizmetinin karşılığı olarak cumhurbaşkanlığı ile onurlandırılmıştır. Müşerref ise onun naziri olan Abdulkadir Han’ı göz hapsine aldırmış ve zaman zaman Batılıların sorgulamasına muhatap olacak hale getirmiştir. Amiyane tabirle anasından emdiği sütü burnundan getirmiştir.

Müşerref hakkında tarihin hükmü de ülkesini kuru yıllara mahkûm etmesidir. Hizmetinin mahiyeti ne olursa olsun Han ülkesinin stratejik çıkarlarına hizmet ettiği için cezalandırılmıştır. Abdulkadir Han’ın Müşerref’li yıllarla ilgili hükmü şudur:

“The last 10 years, the country has gone to the dogs,” Khan said. “People are hungry. You see the (rising) prices and all.” (A.Q. Khan criticises Musharraf, says Pakistan has ‘gone to the dogs’ APPublished: May 29, 2008, 19:22). Yani: Müşerref’li yıllar kaybedilmiş yıllardır, hepten boşa gitmiş ve geçmiştir. Halk fakirleştikçe fakirleşmiştir. Gerçekten de Müşerref ülke bütünlüğüne ve stratejik hedeflerine büyük zararlar verdiği gibi halkı da aç biilâç bırakmıştır. Ona müsaade eden ve koruyan kollayan da Bush olmuştur. Sebebi terörle mücadele kampanyasında ortaklarından olmasıdır. Türkiye’ye PKK’yla görüşün tavsiyesinde bulunan Amerikan makamları mesele Pakistan olunca oranın Taliban’ı denilen grupların devletle görüşmesine zinhar karşı çıkmaktadır. Pakistan devletinin tasarruf haklarını elinden almaktadır. Nasıl Müşerref’e bu gaye doğrultusunda sahip çıkıyorsa aynı sebeple de Kenya Lideri Mwai Kibaki’ye de bundan dolayı sahip çıkmaktadır.

İşte dünyanın iklimini de bereketini de kurutan bu nasipsiz ekiptir. Bunlar vaktin firavunlarıdır. Bereket ise Yusuf’ ve Yusuflu yılların mahsülüdür.

01.06.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (31.05.2008) - Flört ve zina halleri

  (30.05.2008) - Ağustos’ta İran vurulacak mı?

  (29.05.2008) - 555

  (28.05.2008) - Bizans gözüyle bakmak

  (27.05.2008) - Ahmet Raysuni ve maslahat

  (26.05.2008) - Tanzimat aydını

  (25.05.2008) - ABD’nin çöküş tarihi

  (24.05.2008) - Esad, Sedat olacak mı?

  (23.05.2008) - Osmanlı Commonwealth’i

  (22.05.2008) - İslâmî hassasiyetleri de yokmuş!

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Zeynep RUHAN

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır