Geçtiğimiz günlerde gazetemizde ve bazı gazetelerde bir ilân vardı. “Baktığınız resim, İsrail işgalinin resmidir” başlıklı ilânın üstünde Filistinlilerin 1946’dan 2000’e kadar kaybettikleri toprakların haritası görülüyordu. Resme bakıldığında Filistin’de yaşananlar bütün gerçekliliği ile ortaya çıkıyor. 1946 yılındaki haritada Filistinliler daha yoğunlukta olmasına rağmen 2000 yılındaki haritada İsrail’in işgal ettiği toprakların neredeyse bütün haritayı kapladığı görülüyordu.
MAZLUMDER, İHH, Eğitim-Bir-Sen, Özgürder olmak üzere 13 sivil toplum kuruluşu İstanbul’da Beyazıt meydanında İsrail’in kuruluşunun 60. yılında Filistin’e destek olmak üzere bir miting düzenlediler. Bir diğer Filistin’e destek ya da İsrail’i protesto eylemi de Ankara’da İsrail büyükelçiliğinin önünde yapıldı. Bu eylemin bir özelliği eylemin, “İsrail’in, devlet olarak ilân edilişinin 60. yıl- dönümü olan gün ve saatte” yapılmasıydı. Yani, 14 Mayıs, saat 15.45… Her iki protesto eyleminde İsrail’in yaptığı zulümler bir bir ortaya döküldü.
İsrail şimdi görkemli törenlerle kuruluş yıldönümü kutluyor! Filistinlilerin ve İsrail’li Arapların “Felâket Günü” olarak isimlendirdikleri kuruluş yıldönümüne katılanlara bakıldığında bu terör devletinin arkasındaki gücün ne olduğu ortaya çıkıyor. İsrail’in 100 milyon dolar ayırdığı kutlamalara, ABD Başkanı George W. Bush, ABD Dışişleri eski Bakanı Henry Kissinger, İngiltere eski Başbakanı ve Dörtler Grubunun Orta Doğu temsilcisi Tony Blair…
1948 yılında Ortadoğu’nun göbeğinde kanserli ur gibi kurulan İsrail, hep kan ve gözyaşına sebep oldu. Kundaktaki bebeklerden yaşlılara, kadınlara varıncaya kadar katleden İsrail, bu süre zarfında “terör devleti” olduğunu pekiştirdi.
İsrail’in nasıl kurulduğuna baktığımızda temellerinin kan ile sulandığını görebiliriz. Filistin topraklarındaki karışıklık, 1917’de burada bir Yahudi devleti kurulması girişimiyle başlar. Dönemin İngiltere Dışişleri Bakanı Arthur Belfour, 1917 yılında Filistin toprakları üzerinde Yahudi devleti kurulacağı yolunda bir deklarasyon yayınlar. Filistin toprakları, 1918 yılında İngilizler tarafından işgâl edilir. İngiliz işgâli, 24 Temmuz 1922 tarihinde Milletler Cemiyeti tarafından onaylanır ve Filistin toprakları resmen İngilizlerin vesayetine verilir.
İngiliz işgâlinden sonra Yahudilerin Filistin topraklarına göçü de hızlanır. İşgâl yönetimi, Yahudilerin “vaat edilmiş” olarak nitelendirdikleri bu topraklara yerleşebilmeleri için her türlü imkânı hazırlar. 1919’da Filistin’de Arapların sayısı, Yahudilerin 16 misliyken, 1947’de Yahudi sayısı ile Arap sayısı eşit duruma gelir. Bu yıldan sonra ayaklanmalar, çatışmalar, katliâmlar İsrail’in kurulduğu 1948 yılına kadar devam eder.
Ortadoğu sorununun en büyüğü, İsrail’in katliamlarıdır. İsrail’in giriştiği insanlık dışı saldırılar bir savaş olarak da kabul edilemez. Bu saldırılar hiçbir şekilde meşru kabul edilemez. İsrail bir devlet gibi değil, hiçbir kuralı olmayan bir terör örgütü gibi davranmaktadır.
Yazımızı, başta bahsettiğimiz ilândaki şu cümle ile bitirelim: “Yemyeşil topraklarıyla uzayıp giden zeytin ağaçları yerle bir edildi; verimli topraklarda bahçelerin yerine işgâlci mahalleler kuruldu…”
Evet… O işgalci mahalleler, binlerce Filistinli masum insanın kanı ile sulandı. Barışın simgesi olan zeytin dallarını kırıp yerine kan ve gözyaşı bıraktı. Dünya artık uyanıp, insanlık tümden ölmeden terör devletinin katliamlarına dur demeli…
17.05.2008
E-Posta:
[email protected]
|