H.İbrahim CAN |
|
NATO-Rusya el ele: Haydi uyuşturucu savaşına! |
Yıllarca süren Rus işgali, Afganistan’ı harap etmişti. Mücahitlerin bütün dünyadan sempati gören kahramanca mücadeleleri sonunda Rusları ülkeden kovmayı başardılar. Bunda CIA’nın, Pakistan İstihbarat Örgütü ISI aracılığıyla kurulmasına katkıda bulunduğu ve hatta Tora Bora mağaralarını inşa ettirerek bin Ladin’e karargâh yaptırdığı el Kaide ve Taliban’ın da önemli katkıları oldu. Böylelikle ABD, Afganistan’ın Rus işgalinden kurtulmasını sağladı. Sonra da aynı el Kaide bahane edilerek Afganistan bu defa ABD ve müttefikleri tarafından işgal edildi. Dokuz yıldır süren bu işgalin en önemli işbirlikçisi de Afganistan Devlet Başkanı Karzai oldu. O zamanın ünlü mücahitleri de yeni yönetimin önde gelen bakanları oldular. Ancak Karzai ardına ABD’yi almanın avantajını kullanarak, ülkesinde her türlü yolsuzluğu yaygınlaştırmaktan kaçınmadı. Bu arada ailesi sayesinde Afganistan haşhaş tarlasına döndü. Dünyanın uyuşturucu hammaddesinin önemli bir kısmı bu ülkede üretilir oldu. Yani ortaya tuhaf bir kısır döngü çıktı: En çok uyuşturucu tüketilen ülke ABD’nin en büyük tedarikçisi, onun işgali altındaki Afganistan idi. Bundan şikâyet edenlerin başında da Rusya geliyordu. Zira Rusya’da hızla yayılan uyuşturucu alışkanlığını besleyen kaynak da, Afganistan başta olmak üzere Asya ülkelerinde üretilen uyuşturucu idi. Afganistan’da üretilen uyuşturucu dağlardan Rusya’ya ulaşıyordu. İki milyon uyuşturucu bağımlısıyla bu ülke, dünyada üretilen uyuşturucunun yüzde 21’ini tüketiyor. İşte tam bu sırada hiç beklenmeyen oldu: NATO güçleri, Rus ajanlarının da katılımıyla Pakistan-Afganistan sınırında uyuşturucu operasyonu yaptılar. Dört uyuşturucu laboratuvarı ile 56 milyon dolar değerinde bir ton eroini ele geçirdiler. İşin tuhaf tarafı güya operasyonu yönettiğini sanan Afganistan hükümetinin bundan haberi yoktu. Gerçi operasyonun kendisinden de haberi olduğu biraz kuşkulu. Aksi halde bir ton eroini kaybetmek istemezdi Karzai. Ancak NATO-Rusya yakınlaşmasının bir örneği daha yaşanmış ve Rus ajanları operasyonun istihbaratını sağlamakla kalmamış, operasyona da katılmışlardı. Karzai buna isyan etti. “Hiçbir kurumun topraklarımızda, Afganistan İslâm Cumhuriyetinin izni olmaksızın böyle bir askerî operasyon düzenleme hakkı yoktur” dedi. Peki şimdi ne olacak? Uyuşturucu laboratuvarlarına yönelik bu işbirliği, bundan sonra ABD’nin bir türlü bulamadığı bin Ladin’i bulmak için de sürdürülecek mi? Hatta bir adım ileri gidip, Ruslar bu kere onların ülkeden atılmasını sağlayan Amerikalıların yanında bin Ladin’i arama operasyonlarına mı ! Katılacak. Hiç sanmıyoruz. Zira bin Ladin’i buluverirler de, Obama’nın bu ülkeyi—ve hatta yanıbaşındaki Pakistan’ı—kontrolü altında tutma stratejisini bozuverirler. Bu yüzden bütün işbirliğinin bu sınırlı operasyondan ibaret kalacağını düşünüyoruz. Gördüğümüz kadarıyla ABD’nin büyük ölçüde kontrol altında tuttuğu Yemen’den yüklendiği iddia edilen bombalar bulunarak, sözde “teröre karşı savaş”ta yeni bir aşamaya geçilmek isteniyor. Yani Obama’nın içeride azalan popülerliğini, yine terör bahanesiyle İslâm ülkelerine saldırmaya devam ederek, soğuk savaş sonrası yeni düşmanını bahane ederek güçlendirmeye çalışacak. Karzai ise işletme zararını, diğer laboratuvarlarda üretilen uyuşturuculara zam yaptırarak karşılatacak. Kısacası; göstermelik NATO-Rus işbirliğinin ardında hangi gerekçeler var bilmiyoruz; ama ABD’nin Afganistan ve Yemen’deki sözde teröre karşı savaşını yeni bir aşamaya taşıyacağını düşünüyor ve bundan orada yaşayan masumlar adına korkuyoruz. 02.11.2010 E-Posta: [email protected] |