H.İbrahim CAN |
|
Amerikan belgeleriyle Irak’ta savaş suçları! |
Afganistan’daki ABD vahşetini, doğrudan askerî kaynakların belgeleriyle ispatlayan Wikileaks sitesi bu kez de Amerikalıların Irak’taki zulmünü gözler önüne seriyor. 2004-2009 yılları arasında Amerikan ordu birlikleri tarafından düzenlenen 391.000 belgenin hepsi sitede. Halen İsveç’te yaşayan Julian Assenge’nin kurduğu Wikileaks sitesinde, Amerika’nın bütün kirli çamaşırları göz önüne seriliyor. Böylece Irak’a özgürlük getirme iddiasıyla saldıran Amerikan ordusunun nasıl 66.081 sivili öldürdüğü –bir çok diğer kaynak bu rakamın yüzbinlerle ifade edildiğini bildiriyor-, bir çok insana nasıl işkence yapıldığı ve savaş suçu işlendiğini ortaya koyuyor. Altı yıl boyunca ortalama her gün 31 sivilin öldüğü bir savaşın, uluslar arası hukuk kurallarına uyduğu, faillerinin savaş suçu işlemediği söylenebilir mi? O kadar açık anlatılan işkenceler, katliâmlar, tecavüzler var ki, BM, Obama’yı insan hakları ihlâllerini soruşturmaya dâvet etmek zorunda kaldı. Zira belgelerde sözde Iraklı askerlerin sivillere yaptıkları işkencelerin bütün ayrıntıları yer alıyor. Bir yer altı sığınağında tutulan adamın elleri arkadan bağlanmış ve tavana bileklerinden asılmış halde iken, plastik hortumla dövülüp, elektrikli matkapla işkence edildiği anlatılıyor bir belgede. Kayda göre, üstlere durum bildirilmiş, soruşturmaya gerek olmadığı cevabı gelmiş. Daha da kötüsü Frago 242 denilen ve Haziran 2004’te yayınlanan bir emre göre koalisyon birlikleri doğrudan koalisyon askerleri tarafından yapıldığı ispatlanmadıkça herhangi bir savaş hukuku ihlâlini soruşturmayacaklardı. Yani işkence serbestti! Belgelerde okuması bile dehşete düşürecek işkence öyküleri var. Peki kim sızdırıyor bu kadar gizli belgeleri? Hem de ABD gibi dünyanın güçlü devletinin hışmına uğramaktan korkmadan? Bu kadar çok belgenin birkaç sıradan sivil yada asker tarafından ele geçirilip, korkusuzca sızdırılması mümkün değil. Bizim kanaatimize göre ortada bir temizlik harekâtı ya da devlet içi rekabet var. Hükümetin Irak politikasından hoşlanmayanlar, yapılanları vicdanları kabul etmeyenler, orada yaptıkları ve yaşadıklarının vicdan azabını ancak itiraf ederek hafifletebileceğini hissedenler vs. şeklinde listeyi uzatmak mümkün. Tıpkı Ergenekon dâvâsında ortaya çıkan çok gizli belgelerin muhtemel kaynaklarında olduğu gibi. Bu insanlık suçlarını gördüğünüzde, Türkiye’nin Amerika’nın yanında Irak Savaşına girmemiş olmasının ne kadar doğru bir karar olduğunu görüyorsunuz. O tezkere çıkmış olsaydı, ülke olarak bizler de bu suçlara ortak olacaktık. Şimdi dünya kamuoyunun gözleri Obama’da. Bu kadar ayyuka çıkan savaş suçlarının faillerini cezalandıracak mı? Bize göre cezalandırmayacak. “Bu fiilleri işleyenler Iraklı askerler. Öyleyse Irak yönetimi gereğini yapsın” gibi, ipe sapa gelmez bahaneler duyacağız. Ve Obama Nobel Barış Ödülü’nü şöminesinin üstünde gururla sergilemeye devam edecek. Ama kendisine tavsiyemiz, ödülden sızan kanı arada bir hizmetçisine sildirmesi. 25.10.2010 E-Posta: [email protected] |