24 Ekim 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kazım GÜLEÇYÜZ

Cennet kuşları


A+ | A-

Ölüm, Azrail Aleyhisselâm yakınlarımıza uğramadığı müddetçe pek hatırımıza getirmemeye çalışsak da, hayatın en kesin, keskin, yalın ve değişmez gerçeklerinden biri.

Mukaddes kitabımızdaki “Her canlı ölümü tadacaktır” ikazı, bu gerçeğe dikkatimizi çekiyor.

Mâlûm, bu âyet mealinin, şehir merkezinde bulunan ve çoğunlukla ölüm gerçeğinin hatırlatılmasından en çok rahatsızlık duyanların vefat etmiş yakınlarını misafir eden bir mezarlığın girişine yazılması birilerinin keyfini kaçırmış ve “Böyle yazılarla insanları korkutmaya ne gerek var?” diye tepki göstermelerine sebep olmuştu.

Oysa özellikle çağımız insanına her vesileyle ölüm gerçeğinin hatırlatılması gerekiyor ki, bu dünya hayatının fâni olduğunu unutmasın; gelip geçici kavgalarla hem kendisinin, hem başkalarının hayatını zehir etmesin; sonu gelmeyen hırslara kapılarak felâketlere sürüklenmesin...

Ölümün her an her insanın başına gelebileceğinin farkında olunsa, meselâ siyaset cenahındaki sonu gelmez kısır polemikler, temelde incir çekirdeğini doldurmayacak içi boş tartışmalar ve gündelik hayatta çok sıradan sebeplerle patlak veren kavga ve sürtüşmeler yaşanır mı?

Oysa etrafımızda her gün vefatlarıyla “Ölüm haktır” fermanını imzalayan birçok canlı var:

İnsanlar, hayvanlar ve sonbaharda bir kez daha “kıyamet”i yaşayan yeryüzündeki bitkiler...

Bunların içinde insanı en çok sarsanlar, çocuk ölümleri. Gün geçmiyor ki, medyada, birbirinden farklı ve inanılmaz sebeplerle meydana gelen çocuk ölümlerinin haberleri çıkmasın...

Evinin önünde kimbilir ne zamandan kalma patlayıcının infilâki ile; mıcır yığınının altında kalarak; ya da okul dönüşü caddeden karşıya geçerken hızla gelen bir aracın çarpması sonucu vefat eden çocuklar... Ya da yaz günlerinde açık kalmış pencereden düşerek, balkonda oyun oynarken oradaki ipin boynuna dolanması sebebiyle boğularak veya beşikte uyurken alttaki su dolu leğene yuvarlanarak can veren bebekler...

Geçtiğimiz günlerde Şırnak’ta okula yeni başlayan 7 yaşındaki Gurbet’in babasıyla birlikte eve dönerken aniden yola fırlayıp, hızla gelen bir araca hedef olduktan sonra hastanede beyin ölümünün gerçekleşmesi, bu trajik ölümler listesindeki son örneklerden biri olarak bütün Türkiye’yi ağlattı. Hele baba Şükrü Yavuz’un, organlarını bağışladığı kızının masum yüzüne ağlayarak son öpücüğünü kondurduğu vedalaşma sahnesini kolay kolay unutmak mümkün değil.

Babanın ve Türkçe bilmeyen annesinin sözleri, organ bağışı kararını “Allah rızası için” verdiklerini ifade ediyordu. Böylece fakir Yavuz ailesi, bu iman, sabır, fazilet ve fedakârlığı ile, hepimize örnek teşkil eden bir ders veriyordu.

Olayla ilgili haberlerde minik Gurbet’in okumaya çok meraklı olduğu ve büyüyünce doktor olmak istediği belirtiliyordu. Allah ona daha hayırlısını verdi. Tehlikeli tuzaklarla dolu dünyadan alıp “Cennet kuşu” yaptı. İnşaallah ebedî hayatta yine buluşup Cennet kapısında karşılayacağı ailesiyle sonsuza kadar birlikte olacak.

Tıpkı, Bulut ailesinin, annesinin bedenindeki yedi aylık misafirliği sonrasında erken doğumla dünyaya gelen, ama gözlerini açıp annesiyle, babasıyla, ablalarıyla tanışamadan berzaha ve orada kendisi için hazırlanmış Cennet köşesine intikal eden yeni ferdi M. Abdullah Said gibi...

Geride kalanlar için ilk bakışta çok derin bir hüzün. Ama iman gözlüğüyle bakanlar için geçici bir ayrılık. Bulut ailesi de olup bitenlere bu gözlükle bakabilen bahtiyarlardan. Ve şimdi onların, önden giden ve kendilerini Cennet girişinde karşılayıp, “vildânün muhalledûn”dan biri olarak neşe kaynağı olacak bir oğulları ve kardeşleri var. Ne mutlu “Cennet kuşları” arasındaki yerini alan M. Abdullah Said’e ve “o gün” geldiğinde doya doya hasret gidereceği ailesine...

* Üstadı anma toplantısı için Münih’teyiz. Yazılarda bir-iki günlük kısa bir fasıla olabilir.

24.10.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (23.10.2010) - Savrulmalar ve denge

  (22.10.2010) - “Bürokratik adalet?”

  (21.10.2010) - Aile mi, devlet mi?

  (20.10.2010) - AYM çözüme engel mi?

  (19.10.2010) - Resepsiyon çatlağı ve ötesi

  (17.10.2010) - HSYK seçimi ve sonrası

  (16.10.2010) - CHP lideriyle 2.5 saat

  (15.10.2010) - Şili dersleri

  (14.10.2010) - Örtünme baskısı mı?

  (13.10.2010) - Başörtüsünde çözüm


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  YENİ ASYA NEŞRİYAT

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.