Halil USLU |
|
Van’da yeni bir açılım |
Van’da yeni bir açılım geçtiğimiz hafta husûle geldi. Hz. Bediüzzaman’a gönül veren bir çok gönüllü kuruluş ve vakıf “Van-Nur ve Barla Platformu” adı altında bir araya gelerek müşterek bir istişare ve dayanışma içinde, Van “Vatso” Kültür, Sanat Sergisi ve Konferans Salonu’nda, bir hafta boyunca (13-20 Ekim) İstanbul İlim ve Kültür Vakfı’nın bir çalışma ürünü olan “Bediüzzaman Resim Sergisi” adı altında, Hz. Üstad’ın çoğunlukla 1926 yılı ve mütebâkî yıllarda hem kendilerinin, hem de talebelerinin hatıraları ve özgeçmişleri mahiyetinde çok çarpıcı levhalar halka gösterildi. Böyle bir haftaya meşveret kararı ile bizler de dâvetli idik. Diğer dâvetliler, muhterem Mehmed Fırıncı (Güleç), Said Özdemir, Abdulkadir Badıllı, Selahaddin Akyıl ve İhsan Atasoy idi. Açılış kısa konuşmalarla başladı. Açılış konuşmasında Van müftüsü muhterem Nimetullah Arvas, programı, ”özlenen bir tablo“ olarak değerlendirdi ve ayrıca Cuma vaazında bu sergiye bütün Vanlıların katılmasını rica etmesi Van’da çok yankı yaptı. Bizler de, bizleri buraya meşveretle çağıran kardeşlerimizin ricası üzerine hanımlara 5 civarında seminer ve konferans, hanımların ve öğrencilerin suallerine de cevaplar verdik. Ayrıca “Türkiye’de ve dünyada Risâle-i Nur inkişafının dünü ile bugünü” ve “Hz. Bediüzzaman’ın verdiği müjdelerin tahakkuku” üzerine rakamsal bilgiler naklettik. Aynı günün akşamı Norşin dershanesi seminer salonunda toplanan yüzlerce can dostuna muhatap olduk. Eski ve yeni hatıralar ve tarihî dersler meyanında ağlayanlar ve sevinç gözyaşı dökenler oldu… Akabinde iki gün sonra yapılan muhteşem “Anadolu” vakıf binasının açılışına katıldık. Orada açılış ders ve konuşmasını bize lütfettiler, konuşmamızda Risâle-i Nur’dan günümüze bakan tesbitleri naklettik. Böyle bir muhteşem açılım ve yeniden bir uhuvvetin meydana çıkması Hz. Bediüzzaman’ın, yıllar önce hayata ve bizlere sunduğu üç âyetin serlevhasıyla takdim ettiği “Uhuvvet Risâlesi’ndeki” hakikatlerin neşv ü nemâsıydı. Bırakın Van’ı, ta Nahcivan ve Azerbaycan’dan katılan kadın ve erkek misafirler vardı. Bunlar gösterdi ki istikbalde daha muazzaman hizmetler ortaya çıkacaktır. Hemen aklıma gelen böyle bir kadro, meşveret ve konsensüs ile 10 binlerce kişinin katılımıyla “Bediüzzaman Mevlidi“ ve “Uluslararası Bediüzzaman sempozyumları” gerçekleştirilebilir. Nitekim bu mezkûr sergiye katılan Van valisi sn. Münir Karaloğlu’nun ”Sırf ‘Van ve Bediüzzaman’ başlıklı ve dokümanlı bir serginin olması lâzımdır“ demesi tesbitlerimizi doğrulamaktadır. Hakikaten resim ve hatıra bâbında yalnız “Van” dahi salonlara sığmaz. Çünkü Hz. Bediüzzaman’ın en çok kaldığı, sayısız talebe yetiştirdiği, Birinci Dünya Savaşı’nda Rus ve Ermeni kuvvetleriyle çarpıştığı ve “Benim için çok kıymettardır” dediği bir yerdir. Yine bu günler içinde Van mahalli televizyonu Merkür TV Genel Müdürü İsmail Beyin himmetiyle programcı Ahmed Öner Beyle ve eğitimci Mustafa Beylerle ayrı ayrı canlı mülâkatlar yaptık. Hz. Bediüzzaman’ın şark bölgesi, ırkçılık ve eğitim konuları üzerindeki görüşleri ağırlıklı olmak üzere bir çok suale cevap verdik. Bizim dışımızda bu kültürel faaliyetlere dâvetle katılan diğer zevatla da ayrı günlerde canlı ve paket programlar yapıldı. Bu muhteşem kültürel faaliyetin hayata geçmesinde sponsorluk yapan isimsiz kahramanlara ve faaliyetin ayakta kalması için gece gündüz çalışan başta muhterem C. Huyut, R. Tekin, F. Özgökçe, İ. Öngel, H. Ayça, H. Öngel, A. Öner ve emsâli kardeşlerime ne kadar teşekkür etsek azdır. Onların hepsine, oraya iştirak eden sayısız bay ve bayan kardeşlerim ve bütün talebeler adına teşekkür ediyor; Van’ da yeni hizmet proje ve faaliyetlerinin hayata geçmesini ümitle ve şevkle bekliyoruz. 22.10.2010 E-Posta: [email protected] |