Ali FERŞADOĞLU |
|
“Umarım bu feryadı duyarsınız!” |
Bir insanın, özellikle bir mü’minin en önemli vasfı, düşünmesi, duyarlı olması olaylar karşısında tepki vermesidir. Bir ağacı, kalası veya taşı düşünün: Yanında güzel hareketler sergileyip, konuşmalar yaptığımızda bizi alkışlamazlar. Olumsuz bir iş yaptığımızda da eleştirmezler… Zira, onlar tepki veremez! Son zamanlarda insanın şerefini, aile mahremiyetini, mukaddes değerleri, namus mefhumunu rencide edip ayaklar altına alan pespaye diziler ülkemizi kasıp kavuruyor. Toplum olarak bunlara sessiz ve tepkisiz kalmanın sebebi ne? Bunları kanıksadık mı, alışkanlık hâline mi geldi yoksa? Ondan mı hiçbir tepki vermiyoruz? Belki de, para kazanma, köşe dönme, ihale peşinde koşma gibi sebeplerle tepki verilmiyor? Eğer öyle ise, dünyevîleşmenin dehşetli bir sonucu ile karşı karşıyayız demektir! Halbuki bir her mü’min, “emr-i bi’l-ma’ruf”, yani doğruyu, iyiyi, güzeli emretmek, anlatmak ve “nehy-i ani’l-münker”, yani batıl, yanlış, çirkin ve olumsuzluktan sakındırmakla mükelleftir. Neyse ki, Takyettin Karakaya isimli muhterem bir okuyucumuz ses verdi. Gönderdiği e-postayı aktarıyorum: “Birkaç haftadan beridir Kanal D televizyonunda ‘Fatmagülün suçu ne?’ adlı bir dizi gösterilmekte. (...) İslâmın en güzide bayanlarından olan, Efendimiz Aleyhissalâtu Vesselâm’ın kerimesi, göz bebeği olan Hz. Fatıma’nın isminin bu iğrenç filmde kullanılması karşısında hiçbir tepkinin gelmemesi gerçekten çok üzüntü verici bir durum. “Bugünkü Radikal Gazetesinde gerçekten kanı beyne sıçratan başka bir haberle karşılaştım. Haberde (...) iğrençliğin bütün sınırları aşılmakta olduğu yazılmaktaydı. “Efendimiz aleyhissalâtu vesselâmın iğrenç karikatürleri karşısında verilen tepkinin bir benzeri neden burada verilmiyor, çok merak ediyorum açıkçası. “Burada çok daha ağır bir tahrik unsuru varken ve Hz. Fatıma gibi iffet sembolü bir insanın isminin böyle ahlâksızca ve pervasızca kullanılması söz konusuyken en azından bir tepki olarak bunu yazılarınızda belirtmenizi beklemek çok olmasa gerek. “Ben, bir okur olarak kendi üzerime düşeni yapıyor ve sizin buna tepki vermenizi istirham ediyorum. (...) Bu yazı elinden çok fazla şey gelmeyen, içi acıyan, kahrolan, ne yapacağını şaşırmış bir Müslümanın feryadıdır. Umarım bu feryadı duyarsınız.” 24.10.2010 E-Posta: [email protected] [email protected] |