02 Kasım 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Hüseyin EREN

Mihenk mihverinde dönmek


A+ | A-

Her sözde tevile yeltenmeli, her cümleye yorum getirmeli, her kelimeyi, kavramı evirip çevirmeli mi? Mânâ ap apaçık ortada dururken ona bir şeyler izafe etme, bir yerlerle bağlantı kurma, bir yerleri onunla karalama veya yüceltme nedendir?

Neresinden bakarsanız bakın, anlam sağlam bir zeminde yükselmişse ona tâbi olmaktan, ona tutunmaktan başka yapacak bir şey yoktur. Silik sözlerin, cilâlı cümlelerin cirit attığı hikmetsiz dönemlerde her söylenenin kalbe girmesine mani olmak elbette ki gereklidir ve yerindedir. Zira “Hiçbir müfsit ‘Ben müfsidim’ demez” der Bediüzzaman; kimsenin “Ayranım ekşidir” dememesi gibi. Görüntünün hâkim olduğu günümüzde söylenenleri mihenge vurmadan almak ve kabullenmek saf hakikate ulaşmayı engeller; müfsitliği aşikâre olmuşları tevil etmekse adaleti gölgeler, hakikati perdeler.

Konunun ehemmiyetini vurgulamak, işin ciddiyetini göstermek için iddialı bir sözle devam eder Said Nursî; “Hatta benim sözümü ben söylediğim için hüsn-ü zan edip tamamını kabul etmeyiniz.” Bediüzzaman bile söylüyorsa, mihenge vurmadan kabul etmeyin demek istiyor olsa gerek.

Devam ediyor Üstad; “Belki ben de müfsidim veya bilmediğim halde ifsat ediyorum. Öyle ise, her söylenen sözün kalbe girmesine yol vermeyiniz.” Üstad bundan Üstad olsa gerek; açık, net, tevilsiz ve takıntısız konuşuyor; sözünü yaşıyor, yaşadığını söylüyor.

Tevillerle, yorumlarla suyun üstüne yağ gibi çıkmak isteyen mihenksizlere, dengeli ve tutarlı bir yol gösteriyor: Mihenge vurunuz. “Size söylediğim sözler hayalin elinde kalsın, altın çıktı ise kalpte saklayınız. Bakır çıktı ise çok gıybeti üstüne ve bedduâyı arkasına takınız, bana reddediniz gönderiniz.” Cesarete bakınız, cesaretini cahillikten alanlar, bu sözü mânâ-yı hakikisiyle anlayamaz. “Teneke” demiyor “bakır çıktı ise, gıybet ve bedduâ ile geri gönderin”; Said Nursî’nin neden Üstad ve Bediüzzaman olduğu daha açık ortaya çıkıyor değil mi?

Nefsini dizginlemiş, şandan şöhretten geçmiş saf hakikat peşinde gidenlerin şiârıyla konuşuyor. Çoğu zaman, onu anlamamışlıkla mübarekliğine ve tevazuuna verip geçiyoruz. Söylediğinin arkasında bir ömrü geçirmişliğini derk edemiyor, idrak sınırları içerisine tam giremiyoruz.

Bazen risâle dairesindeki birileri için “Hiçbir müfsit ‘Ben müfsidim’ demez” kullanılıyor, ama devamı olan “Belki ben de müfsidim” es geçiliyor, tevil ve yorum yoluna gidiliyor. Çünkü nefsin işine gelmiyor. Onun için olsa gerek, saf hakikate erişilemiyor, tevil gölgelerinde geziniliyor, yorum yorgunluğundan ilerlenemiyor.

“Yazdıklarımı, bakır çıktı ise bedduâ ve gıybetle geri gönderin” diyecek kadar cesur değilim; bırakın bakır çıkmayı teneke bile çıksa hayır duâyla geri gönderin. Zira saf hakikate erişmiş “mihenkli” bir Üstad’a talebe olmak duâsıyla yazılıyor bu yazılar.

“Ay Işığı”, güneşe muhatap olan aydan ışık alma duâsı, Ayın mihverinde mihenkli dönme cabası, size de bu mihvere davet ve hatırlatma gayreti.

Kusurlarımızın affı, Ayın karanlık tarafının aydınlanması için bin duâ isteğiyle…

02.11.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (26.10.2010) - Teneke lakırdılar

  (19.10.2010) - Ay ışığı okumaları

  (21.09.2010) - Devamlı devâ

  (31.08.2010) - Ramazan; zamanı damıtmak

  (24.08.2010) - Şifâ salâvatta

  (10.08.2010) - Ayın içinden geçmek

  (03.08.2010) - Sükûtî altın

  (27.07.2010) - Tebessüm ettiren teslimiyet

  (20.07.2010) - Güzelliğin ruhu

  (06.07.2010) - İzmir’den izler...


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  YENİ ASYA NEŞRİYAT

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.