H.İbrahim CAN |
|
Yolsuzlukta kaçıncı sıradayız? |
Uluslar arası Şeffaflık Örgütünün 2010 yılı Yolsuzluk Algılaması İndeksi yayınlandı. Durum hiç de içaçıcı değil. 178 ülkenin yaklaşık dörtte üçü 10 (en temiz) ila 0 (en kirli) puan arasında değişen indekste, beşin altında kaldı. Bu da dünyanın ciddî bir yolsuzluk sorunu ile karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Şeffaflık indeksine göre en temiz ülkeler Danimarka, Yeni Zelanda ve Singapur. Puanları 9,3. En alttı ise Somali, Afganistan ve Irak yer alıyor. Puanları 1 ila 1,5 arasında değişiyor. Müslüman ülkelerin bu indekste alt sıralarda yer alması üzücü. Fas, Mısır, Suriye, İran, Libya ve Yemen de maalesef 3,4 ile 1,6 arasında puanlar almış. Bu arada ekonomik kriz yaşayan Çek Cumhuriyeti, Yunanistan, İtalya, Macaristan ve Amerika gibi ülkeler yolsuzluğun arttığı ülkeler olarak dikkat çekiyor. Peki Türkiye nerede dersiniz? 178 ülke arasında 4,4 puanla 56. sırada. Şili (7,2) ve Uruguay (6,9) bile bizden çok yukarıda. Ama yine de ülkemiz 2007 yılındaki 64. sıraya göre önemli bir ilerleme kaydetmiş. Avrupa Konseyi ile ortaklaşa gerçekleştirilen, Türkiye’de Yolsuzluğun Önlenmesi için Etik Projesi kapsamında yapılan araştırmalar tapu, gümrük ve polis hizmetlerini sorunlu alanlar olarak belirliyordu. Başbakanlık Kamu Görevlileri Etik Kurulu, etiğe aykırı davranışları tespit edilen kamu görevlilerini resmî gazetede teşhir ederek, yolsuzlukları önlemeye çalışıyor. Kamu görevlilerinin uyacağı etik kuralları belirliyor. Hediyeyi bile sınırlıyor. Ancak öbür taraftan asıl yolsuzluk alanının kamu ihaleleri olduğu, Kamu İhale Kurulu’nun şeklî eksikliklere yönelik müdahalelerine rağmen, bu ihalelerin dağıtımı, ihaleyi alanların kârını alarak işi birkaç kez devretmesi, en düşük fiyata alan taşeronun taşeronunun da işi kaliteli olarak bitirmekte zorlandığı kamuoyunda yaygın bir kanaat. AB muktesabatına uyum için çıkarılan Kamu İhale Kanunu sekiz yılda yirmiye yakın değişiklik geçirdi. Kanundan istisna tutulmak için uğraşan kurum ve kuruluşlara bu muafiyeti sağlamak için, tam 12 kez kanun değişikliği yapıldı. Böylece bir çok konu ve kamu kurumu ihale kanunu kapsamı dışına çıkarıldı. Ancak asıl sorun mevzuat değil. İnsan kalitesinin bozulması. Kalbindeki yasakçıyı görmezden gelmeyi başarabilen insan, kanunları hiçe sayıp, her türlü yolu bulup yolsuzluğa bulaşabiliyor. O kadar ki, normal hakları aramanın yolu bile yolsuzluktan geçmeye başladı. İTO gibi itibarlı meslek örgütüne, yüksek mahkemelere bile bulaşan rüşvet belasının asıl sebebi, aklıyla bildiği doğruları kalbiyle içselleştiremeyen insanlar. Dünya Şeffaflık Örgütü’nün bu anketi bir kez daha kirlenen dünyanın çaresinin insan yetiştirmekten geçtiğini gösterdi. Ne mutlu bu maksada hayatını vakfedenlere! 29.10.2010 E-Posta: [email protected] |