"Gerçekten" haber verir 01 Temmuz 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Cevher İLHAN

“Tevhid-i Tedrisat” çarpıtması…



YÖK Başkanı Prof. Özcan’ın, Meclis’te bir CHP’li milletvekili ile konuşurken gazetecilerin yanında, imam hatip liseleri için “Gerekirse bu zıkkımları kapatalım” demesi, Türkiye’de din eğitimi ve öğretimini yeniden gündeme getirdi.

Sözlerinin medyada geniş bir biçimde yer alması üzerine YÖK Başkanı, “incindiğini” ve “lafım cımbızlandı, bir daha konuşmayacağım” diye medyaya küstüğünü söyledi. Lâkin “özel” de olsa sözkonusu yakınmasının altındaki “kapatma” ifâdesi, zaman zaman dile getirilen bilinçaltı gizli bir projeyi açığa çıkardı.

Gerçi Prof. Özcan’ın, daha sonra öğrencilerin yeteneklerine göre yönlendirilmediği sistemde katsayı uygulamasının çok yanlış olduğunu anlattığı; “biz kim oluyoruz da çocukları belli alanlarda okumaya mahkum ediyoruz, herkes istediği bölümde okusun. Ama babası o çocuğu götürdü o okula yazdırdı diye biz onu oraya mahkûm etmeyelim” sözleri arasında sarfettiğini söyledi.

Ardından da, “Eski başkan Kemal Gürüz, katsayıları oturup kendi başına belirlemiş. Neye göre? Bunu yapmaya hakkı var mıydı? Hangi bilimsel verilere göre yaptı; yok. Oturup kendisi karar vermiş” açıklamasıyla sözlerine açıklık getirdi. Üniversiteye girişte katsayı uygulamasını kaldıracaklarını belirtip, “yüzde 5 için yüzde 95”i yakmayalım” dedi. Lâkin öteden beri bu okulların kapatılmasını önerenler bunu “mesned” bilip, “mal bulmuş mağribî” gibi sarılarak, imam hatip okullarının kapatılmasını daha cür’etle seslendirdiler…

YÖK Başkanı’nın imam hatip okullarıyla ilgili “samîmi görüşlerini” aktardığını ve “bu zıkkımları düz lise yapalım, sorun bitsin” çözümünü yazan Ertuğrul Özkök’ün “ciddî olarak” bu okulların kapatılmasını istemesi bunlardan biri.

“Velev ki zıkkım olmazsa” da “çok açık sözlü” YÖK Başkanı’nın görüşlerine samîmî olarak kendisinin de katıldığını ve “imam hatiplerin düz liseye çevrilmesi gerektiğini” kaydeden Özkök’ün “gerekçesi” ise, bu okulların “Türk eğitim sisteminin temelini oluşturan tevhid-i tedrisat anlayışına ters olduğu” iddiası…

Oysa “özrü kabahatinden büyük” misâli, Özkök’ün “gerekçesi” de görüştü gibi gerçek dışı. Belli ki Türkiye’de bir “tevhid-i tedrisat kanunu” lafı tutturulmuş gidiyor; tıpkı “laiklik” benzeri kimse muhteva ve mâhiyetine bakmadan uluorta iddialarda bulunuyor…

Şu garâbete bakın ki temelde imam hatip okullarının kurulmasını esas alan bu kanun, dehşetli bir demogoji ve çarpıtmayla imam hatiplerin kapatılmasına “gerekçe” gösterilmekte.

Oysa 6.3.1340 tarihli ve 63 sayılı Resmî Gazete’de neşrolunan 430 kanun numaralı 3 Mart 1924 tarihli Tevhid-i Tedrisat Kanununun hedefinin, Türkiye’de eğitimde görülen medrese ve okul (mektep) ikiliğini ortadan kaldırmak, eğitim birliğini sağlamak olduğu doğru.

Peki “eğitim birliği” ne anlama gelmekte? Bu anlam, kanunun gerekçesinde de açıkça belirtilmiş.

Kanunun birinci maddesindeki, “Türkiye dahilindeki bütün müessesat-ı ilmiye (ilim müessesleri) ve tedrisiye (ders veren kurumlar) Maarif Vekâletine merbuttur (bağlıdır)” ibâresi bunu ortaya koyuyor. Ancak hiçbir şekilde “din eğitimi ve öğretiminin” genel eğitimden tecridini ve özellikle dinî eğitim ve öğretim veren okulların tasfiyesini hedef almıyor. Tam tersine, din eğitimi ve öğretimini de Millî Eğitim’e veriyor.

Kanunda, “bütün medrese ve mekteplerin Maarif Vekâletine devredildiğini, Şer’iye ve Evkaf Vekâleti’nin bütçesinin ve gelirlerinin de Millî Eğitim Bakanlığına nakledildiğini belirtilmesinin maksadı da budur.

Böylece Tevhid-i Tedrisat Kanunuyla, daha önce Şer’iyye ve Evkâf Vekâleti’nin uhdesinde olan “dinî hizmetleri” görecek, imamet ve hitâbet vazifesini yapacak mütehassısların yetiştirilmesi vazifesi, Millî Eğitim Bakanlığı’na veriliyor.

Zira kanunun dördündü maddesindeki, “Maarif Vekâleti yüksek diniyat mütehassısları yetiştirilmek üzere Darülfünunda (üniversitede ) bir İlâhiyat fakültesi tesis ve imamet ve hitabet gibi hidematı diniyenin (dinî hizmetlerin) ifası vazifesiyle mükellef memurların yetişmesi için de aynı mektepler küşat edecektir (kuracaktır)” hükümle, imam hatip okullarını, yüksek İslâm enstitülerini açma görevini Millî Eğitim Bakanlığına tevdi ediyor. Nitekim Tek Parti döneminin son Başbakanı Şemsettin Günaltay, bu maddeye dayanak, devletin halka din eğitimi ve öğretimini vermesini ve bu hizmeti yapacak uzmanları yetiştirecek okulları açmasını programına koymuş; haktan gördüğü takdirle yükselen Demokrat Parti hareketinin önünü kesmek için bu kanundan 24 sene sonra 1948’de Ankara İlâhiyat fakültesini ve ilk imam hatip kurslarını açmış.

Neticede, halka dinini öğretecek, imamlık ve hatiplik vazifesini yapacak elemanların yetişmesi maksadıyla imam hatip okullarının açılması, eğitim birliğini hedefleyen ve din eğitimi ve öğretimini de Millî Eğitim Bakanlığı’nın bünyesine veren bu kanunun getirdiği bir mecburiyettir.

Tevhid-i Tedrisat Kanununu “eğitim birliği” perdesine çarpıtması komedisine artık son verilmeli.

01.07.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (30.06.2008) - Din eğitimi bir anayasal hak

  (29.06.2008) - Siyasetin Demokrat Parti’ye ihtiyacı

  (28.06.2008) - Demokratik direnç dersi…

  (26.06.2008) - Ekonomi ile siyaset atbaşı...

  (25.06.2008) - Kur’ân kurslarındaki “yaş yasağı” (3)

  (24.06.2008) - Kur’ân kurslarındaki “yaş yasağı” (2)

  (23.06.2008) - Kur’ân kurslarındaki “yaş yasağı” (1)

  (21.06.2008) - Yeni sınav sistemi…

  (20.06.2008) - Siyasette sıcak yaz…

  (18.06.2008) - “Klonlanma” siyaseti…

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Gezi Eki Pdf

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır