SICAKLAR HASTA ETMESİN
Uzmanlar, aşırı sıcakların sebep olabileceği güneş çarpması, sıcak bitkinliği ve isilik gibi hastalıklar konusunda uyarıyor.
Ankara İl Sağlık Müdür Yardımcısı Atilla Yılmazlar, vatandaşları aşırı sıcakların sebep olabileceği güneş çarpması, sıcak bitkinliği, isilik gibi hastalıklar konusunda uyardı.
Ankara İl Sağlık Müdür Yardımcısı Atilla Yılmazlar, aşırı sıcakların, dikkat edilmemesi durumunda pek çok rahatsızlığa dâvetiye çıkarabileceği uyarısında bulundu.
Yılmazlar, bu çerçevede güneş çarpması, isilik, sıcak bitkinliği, sıcak krampları gibi rahatsızlıklar yaşanabileceğini söyledi. Atilla Yılmazlar, aşırı sıcağa maruz kalma sonucunda beden ısısını ayarlayan terleme mekanizmasının bozulmasına bağlı olarak vücut ısısının düşürülememesi ile meydana gelen güneş çarpmasında, vücut ısının 10-15 dakika içerisinde 40-41°C üstüne çıkabileceğini söyledi.
Güneş veya sıcak çarpmasının acil olarak tedavi edilmezse kalıcı hasara veya ölüme sebep olabileceğini kaydeden Yılmazlar, hastalığın belirtilerini bulantı kusma, baş ağrısı, baş dönmesi, göz çukurlarının belirginleşmesi, görme netliğinin bozulması olarak saydı. Yılmazlar, bu tür hastalarda terlemenin olmadığını, komaya kadar gidebilen şuur bulanıklığı ve kaybı yaşandığını aktardı.
Güneş çarpmalarında ilk yardımda; kişinin serin ve hava akımı olan bir yere alınması gerektiğinin altını çizen Yılmazlar, “Sıkı giysileri gevşetilmeli, soğuk su veya soğutucularla (vantilatör, klima vb.) soğutulmaya çalışılmalı, kesinlikle içmesi için sıvı verilmemeli ve en yakın sağlık kuruluşuna götürülmelidir. Gerekli durumlarda hava yolu açılmalı ve suni solunum yapılmalıdır.” dedi.
SICAK BİTKİNLİĞİNE TUZLU AYRAN
Uzun süre aşırığı sıcağa maruz kalma ve yeterli miktarda sıvı almamaya bağlı su ve minarel kaybıyla sıcak bitkinliği oluşabileceğini kaydeden Yılmızlar, “Daha sıklıkla yaşlılarda, yüksek tansiyonu olanlarda ve güneş altında çalışanlarda görülür. Aşırı terleme, yorgunluk, halsizlik, bayılma hissi, nabız hızlanması, ateş yükselmesi belirtileriyle kendini gösterir. Deri soğuk ve nemlidir, nabız hızlı ve zayıftır, solunum hızlı ve yüzeysel, şuur açıktır” diye konuştu.
Sıcak bitkinliğinin, güneş çarpmasının daha hafif şekli olduğunu, hayatî tehlike bulunmadığını söyleyen Yılmazlar, zamanında yapılan uygun ilk yardımın genel durumu hızla düzelteceğini belirtti.
Yılmazlar, “Serin bir yerde istirahata alınan hastanın giysileri gevşetilip, sırt üstü yatırılarak bacakları yükseltilir. Islak havlu veya bezle serinletilmeye çalışılır. Bol miktarda sıvı verilir; özellikle de tuzlu ayran içirilir. Yaklaşık 1 saat içerisinde kişinin genel durumu düzelmezse mutlaka sağlık kuruluşuna başvurulması gerekir” dedi.
SICAKLARDA AŞIRI HAREKET,
SICAK KRAMPLARINA
SEBEP OLUYOR
Yılmazlar, aşırı aktivite sonucunda terlemeye bağlı olarak vücutta hızlı bir su ve tuz kaybı meydana geldiğini, düşük tuz seviyelerinin ise kaslarda sıcak kramplarına sebep olabildiğini aktardı.
Sıcak kramplarının aynı zamanda sıcak bitkinliğinin belirtilerinden biri olduğunu ifade eden Yılmazlar, “Genellikle karın, bacak ve kol kaslarının fiziksel aktivite sırasında ağrılı spazmlarıyla meydana gelir. Sıcak krampları için tıbbî tedaviye gerek yoktur, kişinin yaptığı aktivite durdurulmalı sakin ve serin bir yerde oturtulmalıdır, meyve suyu veya mineralli içecekler içirilmelidir. Kramp meydana geldikten sonra en az birkaç saat fiziksel aktivitede bulunulmamalı, bir saat içerisinde geçmezse en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır” şeklinde konuştu.
GÜNEŞ YANIKLARINA YOĞURT
VE DİŞ MACUNU SÜRMEYİN
Uzun süreli güneş ışığına maruz kalınmasıyla güneş yanıkları meydana gelebileceğini dile getiren Yılmazlar, bu tür durumlarda derinin kızarık, ağrılı ve aşırı derecede sıcak olduğunu söyledi.
Etkilenen kişide, su toplaması, şiddetli ağrı ve ateş görülmesi durumunda veya 1 yaşından küçükse en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmasını öneren Yılmazlar, “Güneş yanığından korunmak için güneş ışığına maruz kalmaktan kaçınılmalı, güneş yanığı olan yerler soğuk su ile silinmeli, etkilenmiş bölgelere nemlendirici tıbbî losyon sürülmeli. Yağ, salça, yoğurt ve diş macunu gibi maddeler kesinlikle sürülmemeli, büller patlatılmamalıdır” dedi.
Sıcak ve nemli havalarda aşırı terlemeye bağlı olarak derinin tahrişi sonucu oluşan isilik konusunda da vatandaşları uyarın Yılmazlar, rahatsızlığın her yaşta görülmekle birlikte sıklıkla bebeklerde görüldüğünü aktardı.
İsilikin küçük kızarıklıklar şeklinde kendini gösterdiğini belirten Yılmazlar, “Sıklıkla boyun, göğüs, dirsek iç yüzü gibi kıvrım yerlerinde görülür. Kızarık bölgeler kuru tutulmalı, daha serin ve daha az nemli ortam sağlanmalıdır.” ifadesini kullandı.
Yılmazlar, yaz aylarında özellikle günün en sıcak saatleri olan 10:00 ile 16:00 arasında dışarı çıkılmaması, açık renkli, bol, hafif giysiler giyilmesi, günde en az 2-2.5 litre su tüketilmesi gerektiğini aktardı.
Gözünüzü “ucuz”latmayın
Havaların ısınmasıyla birlikte güneş ışınlarından korunmak için gözlüğe yönelen vatandaşlar, ‘Ucuz olsun’ diye aldıkları gözlükler sebebiyle sağlığından olabiliyor. Güneş gözlüğünün iyi bir koruma sağlayabilmesi için yüksek derecede ultraviyole süzen bir camdan yapılması gerektiğine dikkat çeken uzmanlar; “Güneş, başta göz ve cilt olmak üzere bir takım organlara zarar verir. Son yıllarda ozon tabakasının incelmesi nedeniyle güneşten gelen zararlı ışınların miktarı daha da artmıştır. Bu nedenle, özellikle yaz aylarında güneş gözlüğü takmadan güneşe çıkılmamalıdır” uyarısında bulunuyor.
Pişiklere dikkat
SICAK havaların insanların bunalttığı bugünlerde bebeklerde sıklıkla görülen pişikleri önlemek için uzmanlar aileleri uyarıyor. Büyüklerin cildinden onlarca kat daha hassas cilde sahip olan bebeklerde yaz aylarında en çok görülen rahatsızlık bacak araları ve kalçalarında oluşan pişikler. Cildiye Uzmanı Ektan Demir, bebeklerin cildinde sıcağa bağlı olarak oluşan tahrişi engellemek için bebeğin altının sık sık değiştirilmesi gerektiğini söylüyor. Sıcaktan dolayı bebeklerde pişikleri önlemek için bebeğin bezinin en az 3-4 saatte bir değiştirilmesi gerektiğini anlatan Demir, “Pamuklu bez kullanılmalı. Kâğıt bezler pişik olduğunda kullanılmamalıdır. Çünkü tahriş bundan da ileri geliyor olabilir. Oda sıcaksa her gün 1-2 saat bebeğin altının açık tutulması bez tahrişini önler ve tahriş olmuş derinin çabuk iyileşmesine yardımcı olur” diyor.
|
01.07.2008
|
|
Çocuk sahibi olmayı ertelemeyin
Yaşlı annelerin iri, düşük, ikiz doğum yapma ihtimali artarken, erkek çocuk sahibi olma ihtimali azalıyor.
Yaşlı babaların yeni doğacak çocuklarında ise öğrenme kapasitesi düşüklüğü, cücelik ve erken yaşlanma riski artıyor. Yaşlı anne ve babaların yeni doğan çocuğunun sağlıksız olma riskinin, genç anne-babaların çocuklarına oranla yüksek olduğu bildirildi. Kayseri Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim Kurtoğlu, 33 yaşından büyük kadınların yumurta, 40 yaşından büyük erkeklerin spermlerinin de yaşla birlikte dejenerasyona uğramaya başladığını kaydetti. Çocuk sahibi olmak için ideal yaşları geçiren kişilerin çocuk sahibi olmaları kadar, çocuklarının sağlıklı olmasının da güçleştiğini ifade eden Prof. Dr. Selim Kurtoğlu, ABD’de 50 yılı aşkın süreden beri yeni doğan çocukları incelenen yaşlı anne ve babaların, genç anne ve babalara oranla, çocuklarının cücelikten, sağırlığa kadar birçok sağlık sorunuyla dünyaya geldiğini söyledi. Kurtoğlu, araştırmalarda, yaşlı annenin yeni doğan çocuklarının ikiz olma şansının yüksek, erkek çocuk sahibi olma ihtimalinin ise azaldığını belirtti. Selim Kurtoğlu, ideal doğum yaşını geçen kişilere çocuk sahibi olmayı önermediklerini, buna karşılık çocuk sahibi olmada ısrar edenler için daha önce dünyaya gelen çocuktan yola çıkarak, özel araştırmalarla risk gruplarının belirlenebildiğini bildirdi.
|
01.07.2008
|