Zimbabwe’li birmahalle arkadaşım
Çocukluğumdan bu yaşıma kadar, hayatımda benimle birlikte olan tanımlayamadığım acaip bir halim var; bakmakta olduğum bir objeye, hayret ve merak içinde uzun süre baktığımda, dürbünle bakar gibi, onu, yakın bir mesafede görmeye başlarım... Bu acaip durum bana heyecan verir, çünkü neden bu duruma düçar olduğumu bilemem ve biraz da korkuyla karışık olan o heyecanın tadını çıkarmaya çalışırım. Bu durumu en son yaşayışım, geçtiğimiz günlerde misafir ettiğim birisi vesilesiyle gerçekleşti.
Misafirime uzun uzun ve hayret içinde bakmamın sebepleri neler miydi? İsterseniz önce onunla ilgili kısa bilgilerle başlayayım.
Tapiwa, 22 yaşında, aslen Zimbabweli. Amerika’da doğup büyümüş. 6 yıl önce ihtida etmiş. Üniversite öğrencisi.
Lise yıllarında sorgulamaları olmuş, yaratılışının gayesine dair... İslâmiyeti seçmeden önce, mensup olduğu din ve başka dinlerin bu soruya verdiği cevapları aramış. Sonunda, etrafındaki Müslümanların da vesilesiyle, fıtrat dini olan İslâmiyeti seçmiş, şehadet getirmiş.
İstikamet üzere olmanın, istikamet üzere yaşama gayreti içinde olan arkadaşlarla daha da imkânlı olacağını düşünmüş ve yeni hayatında yeni arkadaşlar bulmak istemiş. Ki bu düşüncesi sadece onun değil bizlerin de ihtiyacının ne olduğunu ortaya koyuyor. Ruhların ağır bir yük altında ezildiği, gaye-i hilkatten uzaklaştıran binlerce sebebin hücumu anında, ‘istikamet duâsında ve gayretinde olan insanları aramak’, şuur ve hislerimizin ortak kararıdır. Zimbabweli Tapiwa, bu arayış zamanında, bir vesileyle Nur talebeleri ile tanışıp, Risâle-i Nur derslerine iştirak etmeye ve Nurları okumaya başlamış.
İngilizcemin yetersiz olmasına rağmen, bütün gece boyunca, şevkli ve lezzetli sohbetlerimiz oldu. Rabbimizin isim ve sıfatlarının tecellileri üzerine tefekkür sohbetiydi, Efendimiz aleyhisselâtu vesselâmın getirdiği hakikatler üzerine bir sohbetti bu...
Kapımızın önüne geldiği andan itibaren, gece boyunca sohbetimizden ertesi gün evimizden uğurlayana dek gözlerimi Tapiwa’dan ayıramayışımı ve ilk başta bahsettiğim çocukluktan kalma acaipliğimi de böylece yaşadım zaten.
Tapiwa, elinde kitabıyla birlikte gelmişti. İngilizce Sözler’i yanından hiç ayırmayan, hergün Nurlardan bir parça okuyan Zimbabweli, 6 yıl önce ihtida etmiş yüksek şuur sahibi birini görünce, nasıl ayırabilirdimki gözlerimi?
Yazıma başlık olarak seçtiğim mahalle arkadaşlığı, yaşadığımız ülkeler itibariyle mümkün değildi. Şimdi de aynı mahallede yaşamıyoruz (yaşasak ta komşuluğun mevta olduğu bu ülkede, nasıl mahalle arkadaşı olabilirdik o da meçhul). Fakat ‘birimiz şarkta birimiz garbda olsa da’, nasıl olmuş ta çok kolay irtibat kurabilmiş ve kardeşlik ruhunu hissedebilmiştik.
Bir Müslüman olarak, Tapiwa’yla iftihar ettim.
Anadolu’da ilham olunmuş, dünya insanlığının hastalığına Kur’ân’dan aldığı ilâçları sunan Risâle-i Nurlarla iftihar ettim.
Vedalaşıp ayrılırken, en kısa zamanda yine buluşmak isteğimizi dile getirdik. Periyodik olarak Nur derslerinde buluşacağız inşaallah.
Not: Bütün okuyuculardan özür dilemeliyim. Çeşitli sebeplerden dolayı, düzenli bir şekilde ‘not’lar yazamıyorum. İki hafta önceki Yeni Asya’dan Size köşesinde ismimin zikredildiğini gördüm. Buralardan Nurlu haberler ulaştırabilmek duâsıyla...
|