"Gerçekten" haber verir 30 Haziran 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Cevher İLHAN

Din eğitimi bir anayasal hak



Türkiye’nin temel sorunlarından biri de insan haklarının başında gelen ve demokratik bir anayasal hak olan eğitim hakkı çerçevesindeki din eğitimi ve öğretimi hakkının bir türlü lâyıkıyla verilmemesi. Anayasanın, yasaların ve Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler gereği devletin din eğitimi ve öğretimi vazifesini yerine getirilmemesi.

Anayasanın 24. maddesi, din eğitimi ve öğretimi görevini öncelikle devlete yükler. Keza Anayasanın 90. maddesi, kanun hükmündeki “milletlerarası andlaşmalar”ı anayasa ve yasaların üstünde tutar; uyma mecburiyetini getirir. Bundandır ki bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne bile başvurulamaz.

Ayrıca Türkiye’nin AB demokratik kriterleri arasında taahhüd ettiği, özellikle temel hak ve hürriyetler kapsamında vatandaşların dinlerini temel eğitim içinde öğrenmelerinin bir temel hak olduğu açıkça belirtilmiş.

Bu bakımdan, evvela Türkiye’nin AB Ulusal Programı’nda atıfta bulunulan, Avrupa İnsan Haklarır Sözleşmesi (AİHS) Ek 1. Protokolü 2. maddesinde “hiç kimse eğitim hakkından yoksun bırakılamaz; devlet, eğitim ve öğretim ile ilgili üzerine aldığı görevleri yerine getirirken, anne ve babaların çocuklarına, kendi dinî ve felsefî inançlarına uygun olan bir eğitim ve öğretimin verilmesini isteme haklarına saygı gösterir” esasını yerine getirmek durumundadır.

Zira AİHS’nin 17. maddesi, hiçbir surette devlete, topluluğa veya kişiye sözleşmede tanınan hak ve özgürlüklerin yok edilmesine veya öngörüldüğünden daha geniş ölçüde sınırlandırmasına yönelik hakkını vermeyeceğini bildirir. Vatandaşların düşünce, vicdan, din, inanç ve ibadet özgürlüklerinin, dinini öğrenme ve yaşama hakkının kolaylaştırılmasını teminat altına alır.

DİN DERSLERİNİN İÇİ DOLDURULMALI

Herkes biliyor ki okullarda haftalık ders sayısı ve müfredatı oldukça yetersiz olan “din dersleri”nde, İslâmiyet dışındaki dinleri öğretmekte. Hatta Hıristiyanlık ve Musevilikle kalınmamakta; Uzakdoğu batıl inanışlarını; Budizm, Şintoizm, Sihizm, Janizm, Taoizm ve hatta Bahailiği birer “din” olarak programa koyup okutmakta. Kısıtlı dersler gereksiz malâyaniyatla doldurulmakta. Öncelikle, bunun düzeltilmesi gerekir. Zira ilk ve öğretim okullarındaki “din kültürü ve ahlâk dersleri”, devletin Anayasa ile “denetim ve gözetimine aldığı” ve vatandaşa bırakmadığı, “din ve ahlâk eğitim ve öğretimi” görevinin gereğidir. Bu görevi hakkıyla yapması, yarım yamalak bırakmaması, savsaklamaması; bunun için belirlenen “zorunlu dersler”in içini doldurması vazifesidir…

Esasen okullarda okutulan “din kültürü ve ahlâk bilgisi” dersleri, adından da anlaşılacağı gibi, sâdece dinlere dair kültür ve ahlâkî bilgilerle sınırlı kalmakta. Anayasada öngörülen “din ve ahlâk eğitim ve öğretimi” anlamını karşılamamakta. Bu itibarla, yüzde doksan dokuzu Müslüman olan milletin çocukları, elbette tarihinin yanısıra bu ülkede ve hatta dünyada yaşayan dinleri, inanışları tanıyacak; kısa da olsa dinler tarihi hakkında bilgi sahibi olacak. Hıristiyanlığı da Museviliği de genel anlamda kültür olarak öğrenecek. Ancak, dinini, dinî kültürünü, tarihini öğrenmekle kalmayacak; eğitimini de alacak.

Bunun içindir ki sözkonusu derslerin amacına uygun olarak ıslâhına ilâveten, Anayasanın hükmettiği “din ve ahlâk eğitim ve öğretimi” için, okul dışındaki din eğitim ve öğretiminin de verilmesi, anayasal bir zorunluluktur. Devlet, vatandaşa bırakmadığı “din eğitimi”ni, mezkur maddede geçen “kişilerin kendi isteği ve küçüklerin kanunî temsilcileri”nin talebine bağlı” olarak yerine getirmekle yükümlüdür.

DİN EĞİTİMİ HEP ÖTELENDİ

Yine bu yükümlülükle evvelemirde Kur’ân kurslarında İslâm dininin temel kitabı olan Kur’ân öğretimi ve daha geniş boyutta, iman, ibâdet ve ahlâk esaslarını ihtiva eden dinî bilgilerin öğretilmesi ve eğitilmesi, devletin üzerine bir vecîbedir. Ne var ki okullarda verilmeyen din eğitimi, Diyanet’e bağlı Kur’ân kurslarında ve camilerde de yaş yasağı ve iki ayla sınırlı haftada beş dersi geçmeyen noksan programla da verilememekte; oldukça eksik kalmakta.

Peki bu durumda din eğitimi ve öğretimi nasıl yapılacak? Sekiz yıllık kesintisiz eğitimi bitirmeyenin gidemediği; uzun yaz tatilinde bile ancak ilköğretim beşinci sınıfların gidebildiği Kur’ân kurslara gidemeyen öğrenciler, nerede Kur’ân okumayı ve dinini öğrenecek? Hangi zeminlerde yeterli ve sağlıklı dinî eğitim alacak, akide ve ibadet esaslarını yaşama becerisini kazanacak? AKP siyasî iktidarı, din eğitimi ve öğretimine sahip çıkmak bir yana, âdeta bir yük gibi gördü; bir nevi istiskal etti.

Gerçek şu ki AKP siyasî iktidarı, özellikle din eğitimi ve öğretimini hep öteledi. Din kültürü ve ahlâk bilgisi derslerini mânâsına uygun olarak verimli hale getirmedi; dahası “yeni anayasa” hazırlıklarında öncelikle bu derslerin tartışmaya açılmasına göz yumdu.

Ertelemeye ve ötelemeye devam ediyor…

30.06.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (29.06.2008) - Siyasetin Demokrat Parti’ye ihtiyacı

  (28.06.2008) - Demokratik direnç dersi…

  (26.06.2008) - Ekonomi ile siyaset atbaşı...

  (25.06.2008) - Kur’ân kurslarındaki “yaş yasağı” (3)

  (24.06.2008) - Kur’ân kurslarındaki “yaş yasağı” (2)

  (23.06.2008) - Kur’ân kurslarındaki “yaş yasağı” (1)

  (21.06.2008) - Yeni sınav sistemi…

  (20.06.2008) - Siyasette sıcak yaz…

  (18.06.2008) - “Klonlanma” siyaseti…

  (17.06.2008) - Ezân-ı Muhammedînin aslına çevrilmesi (2)

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Gezi Eki Pdf

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır