Kamuoyunun iktidar partisinin “kapatma davası” ve son “dinleme” ve “izleme” olaylarına odaklandığı süreçte Ankara’da alttan alta çeşitli senaryolardan söz ediliyor.
Başbakan’ın milletvekillerinin Başkentten ayrılmamaları tembihinin, “dava”yla bağlantılı “post AKP”ye dair sürpriz gelişmelerde daha kapatılmadan partisini “yeni parti”de toplamak ve şimdiden sinyal veren dağılmayı önlemek amacını taşıdığı söyleniyor.
Enteresandır; başta Başbakan olmak üzere hükûmet ve parti sözcüleri, Anayasa Mahke-mesinin son “iptal” kararı üzerine, âdeta demokratik mücadeleyi salt Meclis’e havale edip “kapatma davası” sonrasına odaklandılar. Bugünkü problemlere değil, siyasî geleceğe daldılar.
Bu bakımdan, daha kapatılmadan bir “yeni parti”de toplanmasından, “kapatılmama” durumunda bir bütün olarak kalıp izlenecek stratejiye kadar bir yığın “ihtimal” ve “alternatif” üzerinde konuşuluyor. Ve işin ilginç tarafı; Başbakan ve kurmayları büyük tepki gösterseler de bu hususta da MHP’nin “klonlama” önerisine geldikleri görülüyor…
AKP HALKA NE DİYECEK?
Aslında AKP son dönemde önemli kavşaklarda hep MHP’nin “desteği”yle yönünü tayin ediyor. Bundandır ki siyasî değerlendirmelerde “AKP’nin rotasını MHP çiziyor” yorumları yapılıyor.
Bilindiği gibi e-muhtıra ve “375 krizi”ni seçim meydanlarında istimal eden ve “dindar Cumhurbaşkanını seçtirmediler” söylemiyle seçmene mesaj verip oy toplayan Erdoğan, seçimden sonra “uzlaşma” arayışıyla kendisi aday olmadığı gibi “Kardeşim” dediği Gül’ün de aday olmaması beklentisine girmişti. Lâkin kimse Bahçeli’nin çıkıp “Gül aday olursa destekleriz” diyeceğini hesaplamıyordu. Tam bu esnada MHP devreye girdi ve “Köşk krizini çözdü!”
Keza tamamen kanunsuz ve keyfî olan başörtüsü yasağını “velev ki siyasî simge de olsa” çıkışıyla gündeme getiren Başbakan’ın peşinden “bir cümlelik Anayasa değişikliği” için Meclis’teki partilere çağrıda bulunması üzerine MHP’nin bunu fırsat bilerek beklenmedik bir şekilde “Değişikliğe varız” demesi, son sürece damgasını vurdu.
Neticede MHP’nin “desteği”yle girilen yasadışı yasağı yasayla değiştirme garâbeti, Anayasa Mahkemesi’nin zorlama “iptal” kararıyla daha da zora girdi. İnsan hak ve hürriyetlerinin başında gelen ve bir dinî vecîbe olan başörtüsüne tepeden dayatılan kanunsuz indî yasak daha da katmerleştirilerek yaygınlaştırıldı.
Daha önce kısmen de olsa müsâmaha gösteren bazı vakıf ve özel üniversitelerde bile yasak konuldu. Yasakçılık o denli azdırıldı ki, kampuslerin kapısında halk otobüslerinde bile başörtülüler indirildi…
Ancak AKP daha kapatılmadan kendini “klonlasa” da, parti kapatılıp yerine “yeni parti” kurulsa da, “iddianâme”de ismi geçen bazı isimlere “siyaset yasağı” getirilmesi ihtimal dahilinde. Hazine yardımının kesilmesiyle kalınıp kapatılmazsa da bundan sonra halka ne diyeceği merak konusu…
AKIBET ORTADA…
Aydın Menderes’in dediği gibi, “kapatılmazsa” ya da MHP lideri Bahçeli’nin önerdiği gibi “klonlansa” AKP milletin karşısına çıkıp ne diyecek? Önce yüzde 34 oyla anayasayı tek başına değiştirecek güçle gelip beş sene sonra, yüzde 47 oyla tek başına iktidara geldikten sonra, millete karşı hangi bahaneyi bulacak?
Dün Çankaya engellediği ve belki de dene-yimsiz olduğu için “yaptırmadılar”, lâkin üzerinden altı sene geçtikten ve üstelik seçim meydanlarında verilen vaadlerle Gül’ü Çankaya’ya çıkardıktan sonra yine yapamadılarsa, “bundan sonra nasıl yapacaksınız?” sorusuna ne cevap verilecek?..
Yüzde 47 oy alındı, Çankaya’ya da çıkıldı, karşısında ciddî bir muhalefet de yok; buna rağmen, özellikle inanç ve mânevî değerlere konulan özgürlüklerin genişletilmesinde bir şey yapılmadı; bundan böyle nasıl yapılacak?
Başta yasadışı başörtüsü yasağı olmak üzere, içinde imam hatiplerin de bulunduğu meslek okullarına getirilen üniversite sınavlarındaki katsayı haksızlığı, Diyanete bağlı cami ve Kur’ân kurslarındaki yaş yasağı, YAŞ kararlarıyla sorgusuz yargısız subay ve astsubayların mesleklerinden atılmasına bunca zamandır bir çözüm bulamayan siyasî iktidar; bundan sonra yüzde 60 da oy alsa bunu nasıl ve hangi demokratik irâde ile çözecek?
Görünen o ki bütün bu sorular cevapsız kalıyor. Akıbet ortada…
18.06.2008
E-Posta:
[email protected]
|