Hazret-i Âdem’den (as) beri sürüp gelen evlilik geleneği, “Evleniniz, çoğalınız. Ben, Mahşer günü sizin çokluğunuz ile iftihar edeceğim” buyuran Sevgili Peygamberimizin (asm) hadis-i şerifleriyle sünnet-i seniyyeden olmuştur.
Hazret-i Ebû Hureyre'den (ra) rivayet edilen bir hadis-i şerifte “Kendisine okuma yazma öğretilmesi, güzel isim konması ve bülûğ çağına erişince evlendirilmesi, çocuğun babası üzerindeki haklarındandır” buyrulmuştur. Çocuğun dünyaya gelmesine vesile olan baba için onu evlendirmek külfet değil, bilâkis bir hizmet ve fıtrî bir vazifedir. Yine, Hazret-i Ebû Hureyre'nin naklettiği bir hadise göre “Allah’ın haram kıldığı şeyden korunmak için evlenen kimseye yardım etmek, Allah üzerine bir haktır.”
Bu ve benzeri hadislere dayanılarak Anadolu’da bilinen bir tâbir vardır: “Allah, ev yapan ile evlenene yardım eder.” Gerçekten büyük külfet zannederek düğün yapmaktan çekinen ve hep tehir eden kimseler, düğün için yola çıktıklarında işlerin nasıl kolaylaştığını ve bereketlendiğini görmenin şaşkınlığını yaşarlar. İbn-i Abbas’dan (ra) rivayet edilen bir hadis bu hakikati teyit eder: “Evlenerek rızık arayınız.” Evet, evlenmek mutlak sûrette rızıkta bereket vesilesidir.
Evlilik öncesi dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Hazret-i Câbir’den (ra) rivayetle “Kadınlarla dört hasleti için evlenilir: 1- Malı için. 2- Asâlet ve soyu için. 3- Güzelliği için. 4- Dindarlığı için. Sen dindar olanını tercih et ki, mesut olasın.” Bu dört haslet bir arada olursa, nur üstüne nur. İllâ ki, dindar olan tercih edilmelidir. Yoksa, sadece fizikî güzelliği için evlenilen asrî kızlar veya gayr-i ahlâkî hayat yaşayan yakışıklı hevâî delikanlılar, âkıbette tam bir pişmanlık vesilesi olabilir. Haddinden fazla çoğalan boşanma dâvâları, bunun en açık göstergesidir. Halbuki, Allah’ın en hoşlanmadığı helâl, boşanmadır. Hadis-i şerife göre, boşanma işinde Arş-ı Âlâ titrer.
Erkek ile kız arasında aranan denklik, öncelikle dindarlık noktasında olmalıdır. Bununla birlikte, fikren uyuşmak da önemlidir. Aksi takdirde, cicim aylarından sonraki sürtüşmeler, çoğu zaman acı sonla bitmektedir. Bazen sadece çocukların uyuşması da yeterli değildir. Ailelerin duruşu da önemlidir. Çünkü, iki gencin evlenmesi bir son değil, bilâkis yeni ve sürekli bir başlangıçtır. Fikren farklı olan aileler, çocukları etkilemektedir. Bundan dolayı, aynı cemaat içinde fikren bir ve beraber olan gençler ve aileler arası akrabalık bağlarının kurulmasına yardım edilmeli ve bununla ilgilenen heyetler her mahalde olmalıdır. Hayırlı işlerde bilerek ve şuurlu bir tarzda aracı olmak, her ne kadar riskli olsa da, büyük hayır ve sevaba vesiledir. Fıtratları buna müsait olanlar bu hayr-ı azîmden uzak durmamalıdır.
Bediüzzaman Hazretlerine göre, aile hayatının âhengini sağlayan üç ana unsur vardır: 1- Kocanın karısına sevgi ve merhameti. 2- Kadının kocasına hürmet ve itaati. 3- Karşılıklı itimat ve güven duygusunun olması. Bu üç unsurun gerçek anlamda olmasını sağlayan ise kuvvetli bir imandır. Âhiret inancıyla eşini cennette de ebedî bir hayat arkadaşı olarak gören karı ve kocalar, birbirlerini samimî bir muhabbetle sever ve birbirlerine hürmet ederler. İhtiyarlandıkça bu muhabbet ve hürmet daha da ziyadeleşir ve birbirlerine daha çok sahip çıkarlar. Bunun için her şeyin başı tahkikî bir imandır.
İbn-i Ömer’den (ra) rivayet edilen bir hadiste “Sizden biriniz düğün yemeğine dâvet edildiğinde gitsin” buyrulmuştur. Düğünler iki gencin evlendiğini ilân etmektir. Dâvete icâbet sünnettendir. Mâzereti olmayan mümkün oldukça mü'min kardeşinin dâvetine icâbet etmelidir. Cemaat olma şuuru bunu gerektirir.
Bu makaleyi yazma sebebi, geçtiğimiz Pazar günü oğlum Mehmet Said’in düğün merasimi olmasıydı. Fevkalâdenin üstünde cemaat fertlerinin katılımı vardı. Gazetemiz imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular Ağabeyin nikâh şahitliği için gelmesi ve Pursaklar ilçesi Belediye Başkanı sayın Selçuk Çetin’in ricamızı kırmayarak gelip nikâhı kıyması ve Ali Vapurlu'nun kısa ve özlü konuşması düğünü daha bir anlamlı yaptı. Muhteşem bir kalabalık ve kusursuz bir program akışı, örnek bir düğün merasiminin ortaya çıkmasına vesile oldu. Âfitap Düğün Salonu da rengârenk ışıklandırmasıyla düğünü daha da renklendirdi.
Bu vesileyle, bizzat gelerek her türlü katkılarıyla bize güç ve kuvvet veren, telefon ve telgraflarıyla tebriklerini ileten bütün gönül dostlarımıza şükranlarımızı sunuyor ve Allah razı olsun diyoruz.
18.06.2008
E-Posta:
[email protected]
|