Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 23 Haziran 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ruhan ASYA

Vazife cümleden âlâ



Şu dünyaya geleli ne çok vazifeler yüklendi omuzlarımıza. İlk önce akıllı, uslu birer çocuk olmamızı istedi büyükler. Birinci vazifemiz buydu. Ardından okul hayatımız başladı. Öğretmen ne derse “evet” diyecektik. “Sev” dediğini sevecek, “öv” dediğini övecektik. Öyle demişti büyüklerimiz. Biz de “Biz ne bilelim, büyükler bilir” deyip, zorunlu sevgiyle tanışmıştık daha beş-altı yaşımızda. On sekizimizi doldurmuştuk. Güya reşittik. Ama söz var, icraat yoktu. Duygularımız bile kontrol altındaydı. Ve zorunlu bir sevgiye mahkûm edilmek isteniyordu kalplerimiz. Bir garipliktir almış başını gidiyordu.

Profesörlerimiz, akademisyenlerimiz, rektörlerimiz ne derse “başım gözüm üstüne” deyip ram olacaktık. Öyle diyordu büyüklerimiz. Kıyafetlerimizi bile onlar tercih edecekti. Bize de giymek düşecekti. Başörtüsü yoktu tercihleri arasında. Öyle uygun görmüştü büyüklerimiz. Vazifemizdi, uyacaktık (!). Ya da uzaklaştırılacaktık.

Ama asıl vazife daha dünyaya gelmeden evvel verilmiş bir sözün gereğini yerine getirmekti. “Elestü birabbikum?” sualine “belâ” demiştik bezm-i elestte. Ve sözümüzü uhdemize alıp birer vazifedar olarak gelmiştik dünyaya. Vazife cümleden âlâydı. Hakkın hatırı âliydi ve hiçbir hatıra feda edilmiyordu. Makamlar, servetler de verseler nefsini unutmak gerekiyordu. Okuldan, işten, koltuktan da olsak candan gönülden nura sarılmak gerekiyordu. Çünkü nurun şefaati, nurun duâsı, nurun himmeti bizi kurtaracaktı.

Teveccüh-ü nasa teveccüh değil, rıza-yı İlâhiye ram olmak lâzımdı. “Bu zaman öyle fedailer istiyordu ki, değil dünyasını, ahiretini dahi feda etsin.”

İmtihan şeditti. Dün Saidler, Zübeyirler, Ceylanlar geçmişti bu çetin yoldan. Bugün de Ayşeler, Zehralar, Haticeler geçiyor aynı imtihandan. Üniversite koridorları varsın görmesin bizi. Derslikler varsın görmesin bizi. Dünya denen şu yüz kapılı sarayın kapıları varsın bir bir kapansın yüzümüze. Ağuşunu açmış bizi bekliyor Risâle-i Nur hizmetimiz. Bu hizmette öyle bir lezzet var ki, onun farkına vardınız mı cennetten de çağrılsanız gitmeyeceksiniz. Ford’un servetini verseler dönüp bakmayacaksınız.

Risâle-i Nur deryasında yol alıyor hizmet sefinemiz. Gemi sahil-i selâmete varacak mutlaka. Paspas da olsak yeter ki gemide olalım.

İşte bu lezzetin farkına varanlardan biri olmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Biz de üniversite okuma sevdasıyla gecemizi gündüzümüze katmış, çalışmıştık. Allah nasip etti, üç yıl üniversite okuduk. Derken başörtüsü yasağıyla okulumuzdan atıldık. Ama mensup olduğumuz dâvânın şuuruna vardık, neye ve kime talebe olduğumuzu anladık. Hulusi Ağabey gibi “Ben artık birşey için yaşadığıma inanıyorum” dedik. Risâle-i Nur hizmetindeki lezzeti ne üniversite hayatımızdan, ne de çalışma hayatımızdan almıştık.

Ve şimdi Avustralya’da Nur Vakfı bünyesinde Risâle-i Nur’u talim ediyoruz yediden yetmişe Nur talebeleriyle.

Elhasıl-ı kelâm şu Türkiye’de kapılar kapansa da bir bir yüzümüze, hani başörtülüyüz ya, ağuşunu açmış bizi bekleyen bir hizmetimiz var. Unutmayın.

Hakikî lezzet ve elemsiz saadet orada... Ve asıl vazifemiz de iman hizmetini yapmak... Ve vazife cümleden âlâ…

23.06.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (02.06.2008) - Âkil olan anlasın bizi

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Gezi Eki Pdf

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır