Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 20 Haziran 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Mustafa ÖZCAN

İmparatorluk güveleri



Zannederim, bir defasında Pakistan’dan Türkiye’ye dönüş sırasındaydı. Uçağa binmek için ilk sırada bir gazeteci arkadaşımla ben bulunuyordum. Fakat büyük bir teşrifat eşliğinde bir kadının önümüzden geçirildiğini, THY’nin bölge sorumlusunun koltuğuna kadar kendisine refakat ettiğini ve mürettebatın da kendisini alâyişle karşıladıklarını gördüm. Bu fevkalâde ilgi doğrusu beni şaşırttı. Bu fevkalâde ilgiye mazhar olan birisinin de fevkalâde bağlara ve ağlara sahip olması gerekirdi.

Merak ettiğiniz isim Leyla Umar idi. Efsanevî bir gazeteci. Başarısı karşısında şapka çıkarmamak mümkün değil. Görünmez bir gücü ve heybeti vardı. Uçağa binişinde bile bunu müşahede ediyordunuz. Çok ilginç Çetin Doğan Paşa ile Vatan adına yaptığı mülâkattan bir hafta kadar sonra Çetin Doğan Paşa müşahede altına alınıyor ve ağır bir ameliyat geçiriyordu. Yine Diyarbakır’ın efsanevî Emniyet Müdürü Gaffar Okan, Leyla Umar ile görüşmesinin ertesinde gün ortasında emniyet müdürlüğü yaptığı şehirde pusuya düşürülüyor ve şehit ediliyordu.

Leyla Umar sadece tesadüflerle anılabilecek bir isim de değil. Bir İstanbul Yahudisi olan Fidel Castro gibi ünlülerle de mülâkatları var. Leyla Umar, Fidel’i kendi elleriyle beslemişti. Derin gazetecilik diye işte buna derler. Bildiği en iyi Türk yemeklerinden bir ikisini kendi elleriyle Fidel’e tattırmıştı. Leyla Umar denilince nedense aklıma son sıralarda Şarku’l Avsat ve Hürriyet gibi gazetelere çalışan Defne Barak düşüyor. Leyla Umar’ın eline su dökse dökse bir tek o dökebilirdi. Aynı kalibrenin insanları. Defne Barak’ın röportaj repertuarında kimler yok ki? Kendisiyle aynı soy ismi taşıyan Ehud Barak’tan (efsunkâr bakışlı Ehud Barak’la akraba oldukları da söyleniyor) Şimon Peres’e kadar. Unutmadan söyleyelim: Leyla Umar’la kesiştikleri noktalardan birisi de Fidel Castro röportajları.

***

Barak’ın sırrını geçtiğimiz günlerde atlattığı bir hastalık nedeniyle Ardan Zentürk’ün satırları aracılığıyla keşfettim. Defne Hanım meğerse derin bir gazeteciymiş. Butto’ların aile dostu. Butto’ların evinde dul eşi Asıf Ali Zerdari ile yediği bir yemekten kaptığı enfeksiyondan iyi olmuş ki akabinde Şimon Peres’le bir mülâkat gerçekleştirmiş. Röportajı Hürriyet’te yayınlandı. Şimon Peres burada tam da Bernard Lewis’in hilâfına AB’nin Türkiye’yi alması gerektiğini savunuyor ve gördüğünde Sarkozy’ye bu yollu telkinlerde bulunacağını söylüyor. Cumhurbaşkanlığı sarayına gelmeyen eşi Sonia’ya rağmen Peres kadınlar arasında mutlu ve memnun görünüyor. Hürriyet’in yayınladığı karelerde bir tarafta dekolte Defne Barak ile artık nezdinde hayanın haya olduğu Sarkozy’nin yeni eşi Carla Bruni ile görünüyor. İşin bu yönü magazine girer; biz kendi işimize bakalım. Şimon Peres, Avrupa’yı istilâ eden yeni lider tiplerinden de çok memnun. Bunlar arasında Sarkozy, Berlusconi ve Merkel başı çekiyor. Bunlara, ‘Avrupa’nın iki buçukları’ demek de mümkün. Nedense Gordon Brown’u unutmuş. Şimon Peres İslâm dünyasında iki zıt ekol olduğunu bunlardan birisinin Türkiye, diğerinin de İran olduğunu varsayıyor ve İran ekolüne mukabil Türkiye ekolünün desteklenmesi gerektiğini savunuyor. Geçenlerde bu zıt iki ekol Teke tekçi mi yoksa tetikçi mi olduğu fazla belli olmayan Fatih Altaylı’nın (Nuray Bezirgan’la ilgili program) programında da gündeme gelmişti. Şimon Peres, Türkiye’yi yüzde yüz desteklediğini söylemeyi de unutmuyor. Elbette ki… Neden olmasın? Yararı icabıdır.

***

Şimon Peres’in mülâkatçısı bile içeriden. Leyla Umar bana nasıl Defne Barak’ı hatırlatıyorsa Defne Barak da bana Lütfi Akdoğan’ın ifadesiyle ‘imparatorluğun yıkıcısı’ Sara’yı hatırlatmaktadır. Sara Akdoğan’ın roman formatında yazdığı bir kitaptır. Kitap her ne kadar fiction formatında yazılsa da mevzusu gerçek hayattan alınmıştır yani nonfiction’dır. Osmanlı’yı yıkanlar Defne Barak kılığındaki kimi Musevi dilberleridir. Bu hususta Aksiyon Dergisinde Abdülhamid Bilici vaktiyle Lütfi Akdoğan ile bir mülâkat gerçekleştirmiş idi. Soru ve cevap fasıllarıyla devam eden mülâkatın mevzumuzla alâkalı bölümü şöyle:

- "Bir İmparatorluğu Yıkan Kadın: Sara” kitabınızda, Cemal Paşa’nın hayatına giren bir Musevi dilberi ve İngilizler adına imparatorluk sathında çalışan siyonistleri anlatıyorsunuz. Türkiye’yi bu duruma yine gizli bir el mi getirdi?

Dünyada en güçlü örgüt siyonizmdir. ABD’de, İngiltere’de, Fransa’da ve her yerde etkilidir. (Lütfü Akdoğan konuşmak yerine Basel’de siyonist teşkilâtın aldığı 22 maddelik kararlar listesinin yer aldığı kitabın 53. sayfasını okuyor. Aile, din, millî yapı, ekonomik yapı, ahlâkın tahribi öncelikli hedefler arasında.) Türkiye’de din kavgası, Kürt kavgası, Alevi kavgası olmamalı. Türkiye’ye, asrımıza yakışmıyor bunlar.

-Kitabınızda İngiltere adına casusluk yapan Sara gerçek kişi mi?

Bu kitap 15 yıllık emeğin neticesi. Bu konu Tercüman’ın görkemli döneminde tefrika edilmişti. Olayın fotoğrafını çekiyorum. Bugün Sara’nın heykeli Tel Aviv’deki müzede sergileniyor. Kitabın, Hollywood tarafından film yapılması gündeme geldi. Amerika’da yaşayan, Kasım Gülek Bey’in baldızı Aylin, bir Türkiye ziyaretinde kitabımı okumuş. Film konusunu o başlattı. Hatta bir iki senaryo bile yazıldı. Fakat o tarihlerde bir mutabakata varılamadı….”

Demek ki Sara’lar ve Defne’ler imparatorlukların güvesi. Ahlâktan nasiplenmemiş bir güruh şimdi imparatorluklardan sonra dünyanın sonunu getirmek üzere. Kanıt için, Defne Barak ile Carla Bruni’nin Şimon Peres’le çekilmiş fotoğraflarına bakmak kâfidir.

20.06.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (19.06.2008) - Zakkum ağacı

  (18.06.2008) - Şuubiye aktörleri

  (17.06.2008) - Bedel ödemek ya da ödemek!

  (15.06.2008) - Tetikçinin tuzağına düşmek

  (14.06.2008) - Erdoğan’ın E planı

  (12.06.2008) - Yargı, yargılanmalı

  (11.06.2008) - ABD’nin dolaylı pazarlığı

  (10.06.2008) - Apo ve Grang

  (09.06.2008) - Heykel’in kehanetleri

  (08.06.2008) - Zeitgeist

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Gezi Eki Pdf

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır