Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 09 Haziran 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Cevher İLHAN

“Yasa oyunu”nun faturası



Siyasî iktidarın, başörtüsü yasağını demokratik direnç ve siyasî irâde ile kaldırmak yerine, yasasız yasağı “yasa”yla aşma teşebbüsü, daha da çıkmaza soktu. Esasen kamudaki ve özellikle üniversitelerdeki yasaklama, tamamen kanunsuz ve keyfî idi. Hakkında hiçbir yasa ve yasal yasaklama olmayan başörtüsünü yasayla, hele anayasayla serbest bıraktırma yanlışlığı, meseleyi bu noktaya getirdi.

Yanlıştan “yanlış” çıktı; ancak bu “yanlış”ın, tamamen tepeden dayatılan yasa dışılığı “yasallaştırma” bahane edilmesi, yasağı daha da azdırdı. Öylesine ki bazı “laikçiler”in son raddede tıpkı CHP sözcüleri gibi “Meclis’in Anayasayı değiştirme iktidarının kalmadığı”, “yetkinin Anayasa Mahkemesi’nce devralındığı” şamatasına kadar vardırıldı.

Tıkanma süreci, “bir Başbakan olarak beş yıl boyunca bu konuda bir şey konuşmadım” diyen Başbakan Erdoğan’ın, yasak hakkındaki bir soruya, İspanya’dan “velev ki siyasî simge de olsa...” çıkışıyla başlayan siyasî öngörüsüzlükle başladı.

Bu vartaya varacağı baştan belli idi. Başbakan “bir cümlelik Anayasal değişiklik” için destek aradı; ve MHP’nin “desteği”yle sözkonusu Anayasa’nın iki maddesi değiştirildi. Neticede yasakçıların eline kozlar verildi; daha önce binbir zorlamayla açıkladıkları yasağa yasal yakıştırma uydurmaları, alabildiğine istimal ve istismar edebilecekleri bir dizi malzeme sunuldu…

“KARAR”LA BAŞÖRTÜSÜ YASAKLANAMAZ

Olup bitenlere baktıkça âdeta “başörtüsü yasağını daha da azdırma ve yasallaştırma” senaryosunun sahnelendiği, “anayasal değişiklikler”den “iptal istemi”ne kadar birbirini tamamlayan bir plânla “yasal oyun”un oynandığı, tuzağa düşüldüğü izlenimi alınmakta…

Başta yasakçı rektörler olmak üzere “yasakçılar” başından beri “yeni yasa da çıksa, anayasa da değişse yasağın devam ettirileceğini” açıkça ilân ettiler. Anayasanın 10. ve 42. maddelerindeki düzenlemenin yeni birşey getirmediği, “iptal” edilmezse de bunun başörtüsünü serbest bırakmayacağı yaygarasını kopardılar. Amaç, ne yapılırsa yapılsın, yasadışı yasağa mutlaka bir kılıf bulunarak dayatılacağı korkusunu kamuoyunda yaymaktı. Bunda kısmen başarılı da oldular.

Aslında yapılacak olan, yasağın yasal olmadığını ikaz etmek; siyasî irâde ile dayatılmasını bertaraf etmekti. Zira kanunda olmayan yasak, tamamen Anayasa ve yasalara aykırı olarak Anayasa Mahkemesi’nin “iptal” edemediği Yüksek Öğretim Kanununun Ek-17. maddesinin “gerekçesi”ne yazdığı “yorum”a dayandırılmakta.

İkide bir serrişte edilen Danıştay kararları da, AİHM’in “Türkiye’deki yasağı yasalara uygun gören” şaşırtılması da, YÖK ve rektörlerin indî yönetmelik ve tâlimatları da hep bu uydurmaya dayanmakta… Oysa Anayasanın 153. maddesi, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının ve “gerekçesi”nin hiçbir surette “kanun” yerine geçemeyeceğini ve “yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemeyeceğini” hükme bağlamakta.

Keza Anayasa’nın 6. ve 7. maddelerinde, “millet adına yasama yetkisi”nin yalnız Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde olduğu, Mahkemenin ya da başka bir kişi veya organın kaynağını Anayasadan almayan “millet adına egemenlik yetkisini kullanamayacağı” açıkça ifâde edilmekte. Ayrıca ek-17, “Yürürlükteki kanunlara aykırı olmamak kaydıyla üniversitelerde kılık ve kıyafet serbesttir” ibâresiyle, hiçbir indî yoruma mahal bıraktırmayacak şekilde başörtüsünü serbest bırakmakta…

YASAK HALEN YASADIŞI

Siyasî iktidar, “yasa” yapmak yerine, Mahkemenin “gerekçesi”nin “karar” olarak dayatılmasının yanlışlığı üzerinde durmalıydı. Türkiye Cumhuriyeti mevzuatında kadınların kılık ve kıyafetleri hakkında hiçbir kanun olmadığına ve başörtüsünü yasaklayan bir yasa bulunmadığına göre, hükûmete düşen sapa yollara sapmada başörtüsünün kesinlikle yasaklanamayacağını kararlılıkla savunmaktı. Bunda ısrar etmekti.

Ne var ki Yeni Asya’nın baştan beri tesbit ettiği, Yargıtay eski Başkanı Sami Selçuk ve Avukat Kezban Hatemi başta olmak üzere hukukçuların anayasal ve yasal dayanaklarıyla açıkladıkları bu hususun üzerinde durulmadı.

İktidar partisi bazı günübirlik mülâhazalarla sürekli savsakladığı başörtüsü meselesini, yanlış bir yöntemle “çözmeye” kalkıştı. Kolaycılığa kaçtı, tribünlere oynadı; ancak oyunun farkına varmadı. Olmazsa, “yapmak istedik yine yaptırmadılar” söylemine sığınacaktı.

Neticede Anayasa Mahkemesi, hukukî değil siyasî karar verdi. Ancak iktidar da hep siyasî yanlış yaptı. Siyasî yanlışın faturası, insan hak ve hürriyetlerinin başında gelen inanç ve eğitim hakkına kesildi. Sâdece yüzbinlerce başörtülüyü hak kazandıkları okullarda okumayı engellemekle kalmadı; “yasağın yasallaştırılması” oyunu olarak ortaya çıktı. Ayrıca bumerang gibi döndü siyasî iktidarı da vurdu.

Değer miydi?

09.06.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (07.06.2008) - “Demokratik devlet”e yakışmıyor…

  (06.06.2008) - Türkiye “düşman” tanımında da ABD’ye entegre…

  (05.06.2008) - “Dinî özgürlükler” sorunu… (2)

  (04.06.2008) - “Dinî özgürlükler” sorunu…(1)

  (02.06.2008) - Dinden bigâne birlik olur mu?

  (31.05.2008) - “Etnik ayırım” üzerinde barış olmaz

  (30.05.2008) - “Bıçak sırtı”ndaki süreç…

  (28.05.2008) - GAP ve “Güneydoğu meselesi”

  (27.05.2008) - “27 Mayıs” dersi...

  (25.05.2008) - Yakıştırma yanlışı (3)

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Kutlu Doğum Haftası Pdf

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır