Nurlardaki hak ve hakikatları tebliğ ve neşretmek, şâkirtlerin önemli ve öncelikli vazifelerinden. Onu muhtaç gönüllere, susamış kalplere taşımak, her bir talebenin vazgeçilmez işi ve meşgalesi. Bu noktada prensip olarak her şakirt, Risâle-i Nur’dan önce kendisi istifade etmek, daha sonra da onu ulaşabildiği insanlara duyurmakla mükelleftir.
Nurları duyurmanın tarz ve vasıtaları vardır. Her talebe bunlardan en iyi şekilde faydalanarak, hizmetine devam eder. Günümüz tebliğ ve neşir vasıtaları pek çok olmakla beraber, en çok istimal edilen vasıtalar, medya dediğimiz radyo, televizyon ve yazılı basındır. Göze, kulağa hitap eden ve insanları etkilemede oldukça müsbet neticeler sağlayan bu araçlardan en iyi bir şekilde faydalanmak, Nurlarla hizmeti gaye edinen insanların göz ardı edemeyeceği bir husustur.
Diğer bir hizmet biçimi de, konferanslar ve panellerdir. Kermes ve kitap fuarlarını da bu meyanda sayabiliriz. İyi organize edilmiş bu çeşit faaliyetlerle, geniş ortamlarda daha çok insana Risâle-i Nur’daki hakikatleri duyurmak da, yine Nur talebelerinin vazifeleri arasında sayılır.
Nur hizmetinde her bir faaliyetin ayrı bir yeri, ayrı bir önemi olduğunu belirttikten sonra, asla göz ardı edemeyeceğimiz bir hususu da ifade etmek gerekir ki, o da dershane hizmetleridir. Nur mekânlarında Risâle-i Nur’ların okunarak, mütalâa edilerek, müzâkere edilerek anlaşılmaya çalışılması... Ve tabiî, anlaşıldıktan sonra hayata geçirilmesi... İşte, bu kudsî meşgale, bu ulvî, feyizli faaliyet, Nur talebeliğinin olmazsa olmazlarındandır. Tâbir yerindeyse, Nur hizmetlerinin dinamosudur. Bizi hedeflerimize götürecek vasıtanın moturudur. Veya böyle bir aracın yakıtıdır.
Hizmetlerimizin alt yapısı, temeli, ana direği Risâlelerin okunması ve sohbet mekânlarının birer câzibe merkezi hâline getirilerek müdavimlerinin her gün biraz daha çoğaltılmaya gayret edilmesidir. Risâlelerin bolca okunduğu, feyizli sohbetlerin, müzakereli derslerin, hizmet amaçlı istişarelerin yapıldığı, yeni hizmet metod ve projelerinin üretildiği bu hizmet merkezleri, Nur hizmetlerinin en verimli, en etkili, en semeredar faaliyetlerinin gerçekleştiği mekânlardır.
Öyleyse himmet ve gayretler daha çok böyle hizmetlere yönlendirilmeli; mesailerin, vakitlerin çoğu buna harcanmalı; kabiliyetlerin böylesi hizmetlerde istimâl edilmesine ehemmiyet verilmeli.
Mizaçlara, meşreplere göre hizmet alanları ve biçimleri elbette farklılık arz eder. Her hizmet ehli, kabiliyetine, mizacına göre hizmet alanını elbette kendisi seçmeli ve orada ifa-i hizmette bulunmalıdır. Bu önemli bir zarûret o1duğundan, farklı hizmet alanlarında kabiliyetleri hizmete dönüştürmek de önemli ve olması gereken bir hizmettir.
Ancak hizmetlerimizin önem sıralamasında öncelikli hizmet, dershane hizmetleri olduğuna göre; mesaimizi, enerjimizi, hizmetimizi, gayretimizi tanzim ederken ağırlığı, dershane hizmetleri dediğimiz Risâleleri okuma, anlama, yaşama ve bunları lisân-ı hâlimizle neşretmeye ayırmalıyız.
Böyle yapmayıp, himmet ve gayretlerimizin çoğunu, önem sıralamasında daha az önemli faaliyetlere sarf edip; vaktimizi, enerjimizi olmasa da olabilir kabilinden faaliyetlere harcarsak, o zaman da nur hizmetlerinin dinamosu konumundaki dershane ve risâle hizmetlerinin zayıflamasına ve aksamasına sebebiyet vermiş oluruz.
NOT: Kadim dostum Celâl Sağır’ın amcasının oğlu Hacı Sağır’ın vefatını öğrendim. Merhuma Allah’tan rahmet; yakınlarına sabr-ı cemil diliyorum.
08.06.2008
E-Posta:
[email protected]
|