“Baykal Ankara’da adeta kuluçkaya oturmuş vaziyettedir. Sabah yürüyüşlerini yapıyor. Öğleye kadar keyfine bakıyor.” Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik bu sözleri söylediği gün Deniz Baykal Şanlıurfa’daydı.
Uzun bir aradan sonra ilk defa Güneydoğu’ya gelen Baykal, belki vatandaştan “Vay sen nerelerdesin” diye bir hoş geldin bekliyordu, ama tam tersiyle karşılaştı. Daha şehir merkezinin girişinde tarlada çalışan işçi kadın CHP’nin politikasını özetledi: “Sözle pilav pişmiyor.”
Peygamberimize hakaret eden Önder Sav’ı da Urfa’ya götüren Baykal, Balıklıgöl yanındaki Hz. İbrahim’im makamını ziyareti sırasında “Hazreti Muhammed’den korkunuz niye? Sizi istemiyoruz” protestosuyla karşılaştı. Tam polisler şahsı susturmaya çalışıyordu ki aynı anda bir kişi de “Doğudan oy alamazsınız” diye bağırdı. Bitmedi. Benzer bir protestoyla partisinin organize ettiği salon toplantısında yü zyüze geldi. Normal şartlarda linç edilme ihtimalinin bulunduğu parti programında alenen protesto edildi. Bir gün sonra Diyarbakır’a geçen Baykal aynı protestolarla orada da karşılaştı.
Baykal ve ekibi, protestoları hükümetin ayarladığı birkaç kişi olarak küçümseyecektir. Eğer hakikaten böyle düşünüyorlarsa siyasî körlüğü yaşadıklarına hükmedebiliriz.
Önder Sav’ın Peygamberimize yönelik çirkin sözleri için hiç kimsenin birilerini ayarlamasına gerek yok. Bu konuda CHP’den hâlâ en küçük bir özür ve pişmanlık emaresinin görünmemesi benzer protestoların farklı şehirlerde süreceğine işarettir.
Baykal ve ekibi keşke Urfa’da Gümrük Han’ı, Haşimiye meydanını, Eyübiye semtini da gezseydi. Karşılaşacağı tepkinin boyutunu daha yakından görürdü. Bu manzaralar Önder Sav’ın gidişini de hızlandıracak. Baykal artık Sav’ı daha fazla koruyamayacak. Sav yerinde durduğu müddetçe Baykal tepkilerle karşılaşacak.
***
Baykal Urfa’da puşuyla dolaştı. Kürt sorununa bir cümleyle girdi. “Her etnik kimlik kişinin şerefi ve devletin iftiharıdır” dedi.
Yakın bir zamanda Güneydoğu’nun bir çok ilinde dolaşmış biri olarak Baykal’ın inandırıcılık derecesinin sıfırın altında, epeyce eksilerde olduğunu söyleyebilirim. CHP, MHP’den daha milliyetçi, Sosyalist Parti’den daha sosyalist bir parti olarak değerlendiriliyor. Ankara’da laiklikten başka bir şey konuşmayan Baykal, Güneydoğu’da laikliği ağzına almadı. Belki de alamadı. Kısmen de olsa demokratlaştı.
Fakat Ankara’da başka Güneydoğu’da başka türlü konuşmaya kimse inanmıyor artık. Baykal ve ekibi o kadar izole ki eski siyasî söylemlerin hâlâ geçerli olduğunu zannediyor.
***
CHP kaybettiği desteği ve sempatiyi tekrar kazanabilir mi? Çok zor, ama imkânsız değil. Bunun için samimi adımlar atması gerekiyor.
Güneydoğuda söylediklerini Ankara’da da söylemesi gerekiyor.
Urfa’da boynuna doladığı puşuyu Ankara’da takması gerekiyor. Aksi halde tarlada çalışan kadının söylediği gibi “lâfla pilav pişmez.”
06.06.2008
E-Posta:
[email protected]
|