Ülkemizdeki esnaf, işçi ve memurlardan sosyal güvenlik hakları açısından en avantajlı ve üstün haklara sahip olan kesimin işçiler olduğunu söyleyebiliriz. İşçilerin gerek sosyal güvenlik haklarını talep etme konusunda gösterdikleri gayretleri, gerekse kendilerini temsil eden sendika ve diğer teşekküllerin çalışmalarının sonucu olarak sosyal güvenlik hakları sürekli olarak diğerlerinden daha iyi olmuştur.
Sosyal güvenlik haklarının en önemlilerinden birisi olan dul ve yetim aylığı konusunda da işçilerin (SSK’lıların) memurlar, esnaflar ve çiftçilere göre büyük bir avantajları bulunmaktadır. Şöyle ki; 506 sayılı kanunun 67'nci maddesine göre, SSK’lı olup da vefat eden kişilerin hak sahiplerine en az 5 yıldan beri sigortalı olup sigortalılık süresinde en az 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olanların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanmaktadır. Söz konusu bu 900 günlük hizmet süresi şartı, askerlik borçlanması gibi bir takım hizmet borçlanmaları yapılarak da tamamlanabilmektedir.
SSK’lıların ölüm aylığı almaları için gerekli olan bahse konu bu 900 günlük (iki buçuk yıl) hizmet süresi şartı, Bağ-Kur’lular için 5 tam yıl, devlet memurları ve diğer kamu görevlileri için ise 10 tam yıl olarak uygulanmaktadır. Yani örnek olarak, bu gün itibariyle aynı trafik kazasında aynı aracın içinde vefat eden üç kişiden SSK’lı olanın hak sahiplerine 900 gün hizmet süresi varsa, Bağ-Kur’lu olanın hak sahiplerine beş tam yıl hizmet süresi varsa, Emekli Sandığı mensubu olup da vefat eden kişinin hak sahiplerine ise on tam yıl hizmet süresi varsa dul ve yetim aylığı bağlanabilmektedir.
SSK’lıların Bağ-Kur’lulara ve Emekli Sandığı mensuplarına ölüm aylığı bağlanma şartları bakımından sahip oldukları sözünü ettiğimiz üstünlük ve avantaj, 5510 sayılı sosyal güvenlik reform yasasıyla bir ölçüde ortadan kalkacaktır. Çünkü 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 32/a maddesine göre, 5510 sayılı Kanun yürürlüğe girse bile, SSK’lıların ölüm aylığı alma şartları aynen şimdiki uygulama olduğu gibi en az 5 yıldan beri sigortalı olup sigortalılık süresinde en az 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmaları durumunda hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilecek. Ancak en önemlisi, 1 Ekim 2008 tarihinden sonra SSK’lılar ölüm aylığı almak için kendilerine gerekli olan 900 günlük hizmet süresini askerlik borçlanması ya da herhangi başka bir hizmet borçlanması yaparak tamamlayamayacaklardır.
Yani, 5510 sayılı sosyal güvenlik reform yasasının ölüm sigortasıyla ilgili hükümleri 1 Ekim 2008’den sonra yürürlüğe girerse, artık SSK’lıların her türlü hizmet borçlanmaları hariç en az beş yıldan beri sigortalı olup toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmaları halinde hak sahiplerine dul ve yetim aylığı bağlanabilecektir.
Aslına bakılırsa 5510 sayılı sosyal güvenlik reform yasasıyla bu konuda getirilen hükümlerin SSK’lılar için yeni dönemde büyük bir kayıp olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü mevcut uygulamada ölen bir işçinin normal fiilî hizmet süreleri SSK’dan ölüm aylığı almaya yetmiyorsa, askerlik borçlanması gibi bazı hizmet borçlanmaları yapılarak bu hizmet süresi şartı yerine getirilmekte ve SSK’lının hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanmaktaydı. Ancak, 5510 sayılı reform yasasıyla birlikte SSK’lılar için bu uygulama ve imkân ortadan kalkacaktır.
Bu anlatılanlardan olarak, günümüzdeki mevcut uygulamaya göre SSK’dan askerlik borçlanması gibi bir takım hizmet borçlanmaları yaparak ölüm aylığı almayı hak edecek durumda olup da ölüm aylığına müracaat etmeyen okuyucularımız varsa, ellerindeki bu hakları gitmeden bir an önce SSK’ya başvurmalarını ve dul ve yetim aylığı için talepte bulunmalarını önemle tavsiye ediyoruz.
Reform yasasıyla birlikte anonim
şirketlerin kurucu ortakları Bağ-Kur’lu
(4/b’li) olamayacak
Günümüzdeki mevcut Bağ-Kur Kanunlarına göre kollektif şirket, adi komandit şirket, donatma iştiraki gibi şahıs şirketlerinin ortakları Bağ-Kur kapsamında sigortalı sayıldıkları gibi, anonim şirket, limited şirket ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket gibi sermaye şirketlerinin ortakları da Bağ-Kur kapsamında zorunlu olarak sigortalı sayılmaktadırlar.
Bağ-Kur kapsamındaki şirket ortakları 5510 sayılı sosyal güvenlik reform yasası yürürlüğe girdikten sonra dahi bir farkla aynen şimdiki uygulamada olduğu gibi 5510 sayılı Kanun kapsamında zorunlu olarak sigortalı olmaya devam edecekler. Bu fark ise, 5510 sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra artık anonim şirketlerin kurucu ortakları 5510 sayılı Kanun kapsamında 4/b sigortalısı (Bağ-Kur’lu) olamayacaklar. Anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları ise şimdiki uygulamada olduğu gibi 4/b sigortalısı (Bağ-Kur’lu) olmaya devam edecekler.
Ancak 5510 sayılı Kanunun geçici 22’nci maddesindeki; “Bu Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin 3 numaralı alt bendinde belirtilen anonim şirketlerin kurucu oraklarından daha önce 1479 sayılı Kanunun 24 üncü maddesine tabi olarak sigortalı olanlardan sigortalılıklarını devam ettirmek isteyenlerin bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren 6 ay içinde yazılı talepte bulunmaları halinde sigortalılıkları aynen devam ettirilir. Bu süre içerisinde talepte bulunmayanların sigortalılıkları ise bu kanunun yürürlük tarihi itibarıyla sona erer” hükmüne istinaden, anonim şirketlerin kurucu ortaklarından Bağ-Kur’a kayıt ve tescili olanlar 1 Ekim 2008’den itibaren altı ay içinde talepte bulunmaları halinde sigortalılıkları devam ettirilecektir.
5510 sayılı Kanunun 22’nci maddesindeki bu hükümlerden dolayı, anonim şirketlerin kurucu ortağı olup ta Bağ-Kur’a kaydı olmayanların 5510 sayılı kanun yürürlüğe girmeden bir an önce Bağ-Kur’a (Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri) başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmalarını önemle tavsiye ediyoruz. Aksi halde yeni yasayla (5510 sayılı yasa) birlikte sigortalı olma ve sayılma hakları ellerinden alınacaktır.
Okurlara kısa cevaplar
İsmi mahfuz; Babam 1985 yılında vefat etti. Şu anda annem dul olarak yaşıyor. Babamın 1977 ya da 1978 yıllarında 130 gün sigorta olarak hizmeti var. Babam 1962 ve 1964 yılları arasında 2 yıl askerlik yaptı. Babamın 1965–1975 yılları arasında Almanya’da çalışması var. Bu durumda
anneme aylık bağlatabilir miyim?
Sayın okurum, Babanız üzerinden annenize dul aylığı bağlatabilirsiniz. Babanızın askerlik süreleri ve babanıza ait 130 günlük hizmet süresinin toplamı SSK’dan ölüm aylığı bağlanması için gerekli olan 900 günü bulmuyor. Çünkü annenize SSK’dan dul aylığı bağlanması için babanızın en az 900 günlük fiili hizmet süresine sahip olması gerekmektedir. Babanızın yurt dışında geçen sürelerinin bir kısmını (900 güne tamamlayacak şekilde) borçlanırsanız annenize ölüm aylığı bağlatabilirsiniz. Ölüm aylığınız babanızın ölüm tarihinden itibaren değil müracaatta bulunduğunuz tarihten itibaren başlayacaktır. Eğer bu işlemleri 1 Ekim 2008’den önce yapmazsanız annenize ölüm aylığı bağlatma hakkınız sona eriyor. Bu konuda hak kaybına uğramamanız için lütfen acele ediniz.
Mürsel Çimen/İstanbul; Babam 1958 doğumlu olup 1985 yılında tarım Bağ-Kur’una kayıt yaptırmış. Bu döneme kadar hiç bir ödeme yapmamıştır. Toplam olarak 22 yıl hizmet süresi bulunmaktadır. Babam 2007 Ocak ayında SSK’lı olarak çalışmaya başladı ve Bağ-Kur’unu durdurdu. Babam yeni çıkan aftan nasıl yararlanacak ve emekli olabilecek mi?
Sayın okurum; Babanız 5763 sayılı kanun kapsamında pim affı ve ödeme kolaylığından yararlanabilir. Borçlarını peşin ödemesi halinde prim borcunun faizinin ve gecikme zammının yüzde 85’i silinecek. Ancak ana parayı ödeme zorunda. Borcunu taksitle ödemek istemesi halinde ise, 12 ay taksitle ödemek isterse gecikme cezası ile gecikme zammının yüzde ellibeşi terkin edilecek (silinecek). Borcunu 12 ayı aşan taksitle ödemek istediğinde ise gecikme cezası ve gecikme zammının yüzde otuzu silinecek. Babanızın borcunun ne kadarının anapara ne kadarının faiz borcu olduğunu Bağ-Kur’dan öğrenebilirsiniz. Bu konuda net bir rakam vermemiz mümkün değildir. Ancak babanızın borçlarının büyük bir kısmının faizden ve gecikme zammından kaynaklanan borçlar olduğunu bilmenizde fayda var. Emeklilik tarihini hesaplamak için babanızın doğum tarihini ve Bağ-Kur’a girişini gün, ay ve yıl şeklinde tam olarak belirtmeniz gerekirdi ama belirtmemişsiniz. Ancak yine de babanız 50 ya da 51 yaşını tamamladığında ve 25 tam yıl hizmet süresine sahip olduğunda Bağ-Kur tarım sigortalısı olarak Bağ-Kur’dan emekli olabilecektir. 25 yıllık süreyi askerlik borçlanması ve SSK günlerini saydırarak da tamamlayabilirsiniz. Babanızın emekli olması için prim borçlarının olmaması gerektiğini bilmeniz faydalı olacaktır.
İsmi mahfuz; Ben 29.09.1992 tarihinde iş yeri açtım. Ancak bu işyerimden dolayı 2000 yılına kadar Bağ-Kur’a kayıt olmadım. 2000 yılında mecburen Bağ-Kur’a kayıt oldum. Şimdi 5763 sayılı Kanunla getirilen prim affından yararlanmak istiyorum. Sormak istediğim 2000 yılından önceki maliyeye kayıt olduğum süreleri borçlanıp hizmet süresi olarak değerlendirebilir miyim?
Sayın okurum; 5763 sayılı Kanun, 04.10.2000 tarihinden önceki maliyeye kayıtlı olunan süreleri ya da bu tarihten önce şirket ortağı olarak geçirilen süreleri hizmet olarak kazanma ve saydırma imkânı vermemektedir. Bundan dolayı sizin 04.10.2000’den önceki vergi mükellefiyet sürelerinizi yeni çıkan prim affı ve borç yapılandırma kanununa göre değerlendirmeniz mümkün değildir. Ancak, 04.10.2000’den sonraki sigortalılık sürelerinizle ilgili tarafınıza çıkarılacak prim borçlarını 5763 sayılı prim affı kanununa göre yapılandırıp gerektiğinde bir kısmını sildirebilirsiniz.
NOT:
Sosyal güvenlik reformu neler getiriyor? Neler götürüyor? Bağ-Kur, SSK ve Emekli Sandığı konularında bilmek istediğiniz her şey için her hafta Perşembe günleri bu köşede buluşalım. Faks ve e-postalarınızı bekliyoruz.
E-posta: [email protected]
Faks: 0212 515 67 62
05.06.2008
E-Posta:
[email protected]
|