Son günlerde bir bildiri savaşıdır gidiyor. Bir de bildirilerin ardından “hukuk darbesi” olarak da değerlendirilen Anayasa Mahkemesi kararın ortaya çıkınca geçen günlerde gittiğimiz bir yemeği hatırladım. Önce yemeğin ismini söyleyelim “2008 Hürriyet günü yemeği…”
Yemek programını düzenleyen Liberal Düşünce Topluluğu’ydu. Yemekte özgürlükten, hürriyetten, insan haklarından bahsedildi. Özgürlüğün ekmek kadar, su kadar lâzım olduğu vurgulandı. Menüdeki yemek isimleri dikkatimi çekmişti. Tam da şu sıralar en çok lazım olan şeyler yemek ismi olarak verilmişti.
“Hürriyet” yemeğinin menüsü şöyleydi: “Serbest piyasa tabağı, adalet böreği, barış patatesi, hoşgörü salatası, bireyci tavuk, çoğulcu köfte, vişneli hukuk devleti muhallebisi…”
Bu yemek menüsü son günlerdeki tartışmalar için çok şey anlatıyor değil mi? Bu yemek herkese tavsiye edilir…
***
SAHTE BAYKAL!
Anayasa mahkemesinin kararı CHP’yi çok mutlu etti. Mutluluğunun sebebi ise, bir süreden beri Önder Sav’ın yaptığı eylem ve sözleriyle başı dertte olan CHP’nin, mahkemenin kararından sonra gündemin değişmiş olmasından…
CHP’nin başında bir dert daha var. Geçtiğimiz günlerde gazetelere yansıyan bir habere göre, İngiltere’de Deniz Baykal adına 120 pound’luk (yaklaşık 300 YTL) trafik cezası kesilmiş. Londra’da otobüs hattını aracıyla işgal ettiği gerekçesiyle kesilen ceza 3 ay süresince ödenmemesi üzerine adres olarak gösterilen bir kahvehaneye ikinci uyarı teslim edilmiş. Söz konusu belgenin dikkate alınmaması halinde cezanın katlanacağı ödenmemesi durumunda dava açılabileceği bilgisi yer aldı haberde.
Sonradan anlaşıldı ki, birisi Baykal’ın ismini kullanıp, onun adına ceza kestirmiş. Şimdi sahte bir Deniz Baykal İngiltere sokaklarında dolaşıyor. Son günlerde sıkıntılı günler geçiren Baykal “sahte” olayının ortaya çıkmasından sonra derin bir oh çekti mi bilmiyoruz ama “dinleme” olayının ardından neler çıkacağı hiç belli değil. CHP’nin üzerinden dikkatleri “sav”ayım derken başka şeyler ortaya çıkar mı? Bekleyip göreceğiz.
***
KENE
Yaz aylarında şehrin gürültüsünden, binaların kasvetinden bunalan insanlar kendilerini yeşilliklere atarlar. Ancak son yıllarda piknik alanlarında insanları tehdit eden kene vakaları çıktı. MHP Tokat Milletvekili Dr. Reşat Doğru’nun kenelerden insanlara geçen virüsün “biyolojik savaş” şeklinde Türkiye’ye bulaştırıldığını açıkladı. Başka değişik rivayetler de var. Kenelerin ısırmasından sonra oluşan “Kırım Kongo Kanamalı Ateşi” hastalığı ile ilgili herhangi bir tedavi yöntemi bulunmuş değil.
Belediyeler şu sıralar korunmak amacıyla piknik alanlarını ilaçlıyor. En ilginç ilaçlama geçtiğimiz günlerde Ankara’da yapıldı. Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ekipler karşılıklı “bildiri” yayınlayan iki kurumun (Yargıtay ve Başbakanlık) bahçesini ilaçlamaları kulislerde esprilere neden oldu. Bunlardan birisi şöyleydi: Ekonominin ve siyasetin üzerinde kene gibi yapışan bildiri savaşının bu ilaçlamayla bitirilmeye çalışılıyor…
* * *
BAHÇELİ DE MODAYA UYDU!
Son günlerde plakayla ilgili protesto modası başladı. Avrupa Birliği’ne öfkesini göstermek isteyen insanlar, trafik polislerinin ceza yazmasını göze alarak, (cezası 180 YTL) plakalarındaki mavi kısmını kırmızı etiketle kapatmaya başladılar.
Türkiye 1995 yılında Gümrük Birliği’ne girmesinin ardından karayolları yönetmeliğini AB normlarına uyarlamış, araç plakalarında da mavi bir bölüm oluşturulmuştu. Bu bölümün üzerine Türkiye’nin simgesi “TR” ibaresi konulmuştu. 12 yıldızlı AB simgesinin ise tam üyeliğin gerçekleşmesinin ardından plakalara konması plânlanmıştı.
AB karşıtları “AB’ye kızgınlığın simgesi” olarak kendilerince bir yöntem geliştirdiler. Mavi yerine kırmızı şeritli plakalar oluşturmayı kendilerine vazgeçilmez bir hedef belirleyip moda başlattılar! Bu modaya MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de uydu; önceden mavi şeritli olan 06 DB 009 plakasını, kırmızı şeritli 06 MHP 01 olarak değiştirmiş.
Bakalım bu “AB karşıtlığı” insanlara daha neler yaptıracak. Bir de merak ediyoruz, trafik polisleri Bahçeli’ye de kanun gereği ceza kesebilecekler mi?
08.06.2008
E-Posta:
[email protected]
|