20 Haziran 2008 tarihli Taraf Gazetesi’nin manşetine konu olan, Eylül 2007 tarihli Genelkurmay “Bilgi Destek Planı” ve “Bilgi Destek Planı Faaliyet Çizelgesi”ndeki eylem planları” Türkiye’nin bir hukuk devleti olma iddiasını derinden sarsacak boyutta vahim bir gelişmedir.
Meşruiyeti halen sorgulanmakta olan 82 Anayasasının 2. maddesine göre “Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti” olmak iddiasındadır. Güncel tartışmaların odağında yer alan Anayasa Mahkememiz hukuk devletini “İnsan haklarına saygılı ve bu hakları koruyucu adil bir hukuk düzeni kuran ve bunu devam ettirmekle kendisini yükümlü sayan, bütün eylem ve işlemleri yargı denetimine bağlı olan devlet” olarak tanımlamaktadır. Anayasa 125'nci maddesi ile idarenin her türlü eylem ve işleminin yargı denetimine tabi tutulacağını öngörmektedir. Peki anayasada yer alan istisnalar ve düzenlemeler idare üzerinde etkin bir yargı denetimi kurmaya ne denli elverişlidir? İdarenin bir parçası durumunda olan Türk Silahlı Kuvvetlerine atfen yayınlanan “Bilgi Destek Planı” hakkında Genelkurmay Başkanlığının planı yalanlaması içeriğinde tevilli bir ikrarı barındırmaktadır. Muhtevası itibariyle ağır suçlar oluşturan “Bilgi Destek Planı” Türkiye Cumhuriyetinin, ülkenin en etkili kurumunda hukuk düzenini tesis etme ve bunu sürdürmede yetersiz kaldığını ortaya koymaktadır. “Bilgi Destek Planı” ile suç işleyen kişilerin emekli edilerek derhal yargı önüne çıkartılmaları gerekmektedir. Meclisin bu konuyu gündeme alması ve sorumluların yargılanmasının sağlanması kaçınılmazdır.
Türkiye tevilli bir ikrarı içeren açıklama ile “Bilgi Destek Planı”nı geçiştiremez. Zaten yapılan açıklama kamuoyu tarafından tatmin edici bulunmadı.
Ülkemizde yaşanmakta olan olaylarla örtüşmesi planın varlığı ve uygulanmakta olduğu konusunda kamuoyunda genel bir kanaat uyandırdı. Meclis, kapatma dâvâları sebebiyle mefluç durumda olmakla birlikte varlığına kastedilen böyle bir planın varlığı karşısında duymazdan, görmezden gelmemelidir. Planın ortaya çıkması ile artık Türkiye’de demokratik bir devletin varlığından bahsedilmesi güçtür. Yürütülmekte olan bu plan parlamento ve Türkiye kamuoyu tarafından akim bırakılmadıkça, suçlular yargı önünde hesap vermedikçe, seçimlerin yenilenmesi, yeni bir meclisin oluşturulması ve yargı organlarının faal durumda olmaları hiçbir anlam ifade etmeyecektir.
Avrupa Birliğine üyelik sürecinde, özellikle AKP iktidarları döneminde yapılan değişikliklerin yapısal nitelikte olmadığı ve gerçekte Türkiye’de henüz hiçbir şeyi değiştirmediğini “Bilgi Destek Planı”nın hazırlanması ve uygulanmasından hareketle söylemek abartılı sayılmaz. Hükümet yapılan yalanlamaya ve komutanlık katınca onaylanmadığı açıklamasına rağmen planın hazırlanmasında görev alanların tespiti için özel bir çalışma yapmalı ve bu kişileri derhal emekliye sevk etmelidir.
AKP hükümeti hiç değilse bu kadarını yapmaya muktedir olduğunu göstermelidir.
26.06.2008
E-Posta:
|