Bu haftaki köşe yazımızda siz okuyucularımıza, halk arasında çok az kişi tarafından bilinen ancak öğrenilmesi halinde belki de binlerce kişiye dul ve yetim aylığı alma imkânı sağlayacak olan önemli bir konudan bahsedeceğiz.
Bilindiği üzere, vefat etmiş Bağ-Kur sigortalısının kızının veya oğlunun ölüm sigortasından aldığı veya almaya hak kazandığı aylığa “yetim aylığı” denilmektedir. Ölen bir Bağ-Kur sigortalısının dul kalan eşi, Bağ-Kur’daki ölüm sigortasından ölüm aylığı bağlanmasına hak kazanmışsa, bağlanan söz konusu bu aylık ise “dul aylığı” olarak adlandırılmaktadır. Dul eşe Bağ-Kur’dan, SSK’dan ya da Emekli Sandığı’ndan ölüm aylığı bağlanabilmesi için, dul eşin erkek veya kadın olması arasında herhangi bir fark yoktur.
Bağ-Kur sigortalısı olan eşi vefat eden bir kadına eşinden dolayı “dul aylığı” bağlanılabilmektedir. Ayrıca bu durumda olan bir kadının SSK ya da Emekli Sandığı kapsamında bulunan babasının vefat etmesi üzerine, kızın (kadının) kendisinin bizzat sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmaması, fiilî prim ödemesi sebebiyle gelir ve aylık almaması şartıyla, babasından dolayı da SSK ya da Emekli Sandığı’ndan “yetim aylığı” alması mümkündür. Bu durumda şu sonuç ortaya çıkmaktadır. Farklı sosyal güvenlik kanunlarına göre (Bağ-Kur, SSK ve Emekli Sandığı Kanunları) sigortalı olmaları şartıyla, vefat eden bir babanın yetim kalan kız çocuğu, aynı zamanda vefat eden bir kocanın dul karısı olması halinde, bu kişiye babasından dolayı yetim aylığı, kocasından dolayı dul aylığının bağlanabilmesi sosyal güvenlik mevzuatımızda mümkün olabilmektedir.
Bu anlattıklarımıza güncel hayatımızdan bir örnek verelim. Örnek olarak, kocasından dolayı SSK’dan ölüm aylığı (dul aylığı) alan Bayan B, kendisinin bizzat sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmaması, fiilî prim ödemesi sonucu gelir ve aylık almaması şartıyla babasından dolayı da Bağ-Kur’dan “yetim aylığı” alabilmektedir. Ancak kocasından dolayı 1479 sayılı Bağ-Kur Kanununa göre “dul aylığı” alan örnekte belirttiğimiz Bayan B, sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmasa veya fiili prim ödemesi sonucu buralardan gelir ve aylık almasa bile, babasından dolayı 1479 sayılı Bağ-Kur Kanununa göre Bağ-Kur’dan kendisine “yetim aylığı” bağlanabilmesi mümkün değildir.
İşte Bağ-Kur’dan hem dul, hem de yetim aylığını aynı anda alabilmenin ölçüsü ve şartı, aylık alacak hak sahibinin (eş ve çocuklar gibi) kocasının veya babasının iki farklı Bağ-Kur kanununa tabi olması veya olmaması şeklinde ortaya çıkmaktadır.
İki farklı sosyal güvenlik kanununa tabi olma durumunu açıklamak için yine bir örnek verecek olursak; 1479 sayılı esnaf Bağ-Kur Kanununa göre kocasından dolayı “dul aylığı” alan Bayan C, 2926 sayılı tarım Bağ-Kur Kanuna göre sigortalı olup ta vefat etmiş babasından dolayı, kendisinin (Bayan C’nin) sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmaması ve buralardan fiilî prim ödemesi sonucu gelir ve aylık almaması şartıyla, 2926 sayılı kanuna göre babasından dolayı “yetim aylığı” alabilecektir. Çünkü 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu ayrı bir sosyal güvenlik kanunu, 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu ayrı bir sosyal güvenlik kanunudur.
İşte bu yazıdaki açıklamalarımızdan anlaşılacağı üzere, aylık alınacak vefat etmiş Bağ-Kur’luların her ikisinin farklı Bağ-Kur kanunlarına (birisi 1479 sayılı kanuna diğer 2926 sayılı kanuna) tabi olmaları şartıyla Bağ-Kur’dan hem dul, hem de yetim aylığı birlikte alınabilmektedir.
Bağ-Kur’daki bu imkândan haberi olmayanlara ve şimdiye kadar yararlanamayanlara bu fırsatı kaçırmamalarını tavsiye ediyoruz. Çünkü 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 1 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe girerse, Bağ-Kur’lular için söz konusu bu çift aylık alma imkânı ortadan kalkacaktır. Nedeni ise, 5510 sayılı kanunun 54/a-5 maddesinde yer alan; “…hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak aylığı bağlanır” hükmüdür.
Bu hüküm gereği, Bağ-Kur’lular 1 Ekim 2008’den sonra eğer Sosyal Güvenlik Kurumuna başvururlarsa üstte bahsettiğimiz dul ve yetim aylıklarından yalnızca birisini alabileceklerdir.
Bağ-Kur’lular için anlattığımız bu imkân ve fırsat, SSK’lılar için de aynen geçerlidir. Aylık alacak SSK’lı bir hak sahibinin kocasının veya babasının iki farklı SSK kanununa (yani birisi 506 sayılı kanun, diğeri 2925 sayılı kanun kapsamında olmaları) tabi olmaları durumunda, hem 506 sayılı kanun kapsamından, hem de 2925 sayılı kanun kapsamından iki farklı şekilde dul ve yetim aylığı alma imkânı bulunmaktadır. Yani, örnek olarak, 506 sayılı kanun kapsamında sigortalı olup da vefat eden bir babanın yetim kalan kız çocuğu, aynı zamanda 2925 sayılı kanun kapsamındaki vefat eden bir kocanın dul karısı olması halinde, bu kişiye aynı SSK’dan (506 sayılı kanun kapsamından) babasından dolayı yetim aylığı, 2925 sayılı Kanun kapsamından ise, kocasından dolayı dul aylığı bağlanabilmektedir.
Görüldüğü üzere, SSK’dan da aynı anda hem dul aylığı hem de yetim aylığı alma imkânı bulunmaktadır. Bunun için temel ölçüt ise, aylık alınacak müteveffa SSK’lıların—eş veya baba gibi—ikisinin de 506 sayılı kanuna ya da ikisinin de 2925 sayılı kanuna tabi olmayıp, birisinin 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olması, diğerinin ise 2925 sayılı kanun kapsamında sigortalı olmalarının gerekmesidir.
Bağ-Kur’lular gibi SSK’lıların da bu imkân ve fırsattan faydalanmaları 5510 sayılı kanunun yürürlük tarihi olan 1 Ekim 2008’den itibaren ortadan kalkacak ve SSK’lılar bu tarihten sonra anılan aylıklardan yalnızca birisini tercih etmek durumunda kalacaklardır.
Okur sorularına cevaplar…
Soru: Ben 2001’de birinci basamaktan Bağ-Kur’lu oldum. SSK’daki hizmetlerimi Bağ-Kur’la birleştirince tarafıma 1755 YTL basamak farkı borcu çıkarıldı. Bu borcu yeni çıkan aftan yararlanarak ödemek istedim. Ancak bana Bağ-Kur’da 2006 yılındaki aftan yararlanarak borcunu ödemiş ve kapatmışsın dediler. Dolaysıyla 1755 YTL basamak farkı af kanununa göre borcunu ödeyemezsin dediler. Konu hakkında bana bilgi verirseniz sevinirim. (İsmi mahfuz)
Cevap: Sayın okurum, hizmet birleştirmesi sonucu tarafınıza çıkarılan basamak farkı primleri neticede sizin ödemeniz gereken bir prim borcudur. 5763 sayılı son çıkan af kanunu da, Bağ-Kur’luların prim ve sosyal güvenlik destek primi borçlarını kapsamaktadır. Dolaysıyla siz bahse konu 1755 YTL’lik basamak farkı priminizi yeni çıkan af kanununun indirimli imkânlarından yararlanarak ödeyebilirsiniz. Bu konuda Bağ-Kur’da farklı kişilere başvurup yeniden talepte bulunmanızı tavsiye ederiz.
Soru: 11.05.1988 tarihinden itibaren Emekli Sandığı’nda 180 gün prim ödeme gün sayım var. 01.01.1993 tarihinde Bağ-Kur’a girdim ve bu tarihten itibaren 2640 gün Bağ-Kur’a prim ödedim. 26.02.2006 tarihinden itibaren ise SSK’lı oldum. SSK’da 7 sene 4 ay prim ödeme gün sayım var. 05.12.1985–05.06.1987 tarihleri arasındaki 1 yıl 6 ay askerlik süremi SSK’ya borçlandım. Libya’da 02.08.1990–17.04.1991 tarihleri arasında çalışmışlığım var. Fakat yurt dışı borçlanması yapmadım. Ben ne zaman emekli olabilirim? (İsmi mahfuz)
Cevap: Sayın okurum, şu anda çalıştığınız sosyal güvenlik kanunu SSK olduğu için SSK’dan emekli olmanız en akıllıca olanıdır. Verdiğiniz bilgilere göre SSK’dan 25 yıl sigortalılık süresine sahip olmak, 49 yaşını tamamlamak ve 5300 gün prim ödeme şartıyla emekli olabilirsiniz. Şu anda 5300 günü tamamlamış durumdasınız. Yaşınızı belirtmemişsiniz. Prim ödeme gün sayınız emekliliğinize yettiği için yurt dışı borçlanma yapmanızı tavsiye etmiyoruz. Ancak SSK’dan emekli olmak için 1261 günü SSK kapsamında geçirmeniz ve 1261 gün bilfiil prim ödemeniz gerektiğini unutmayın.
NOT:
Bağ-Kur, SSK, Emekli Sandığı ve sosyal güvenlik reformu ile getirilen haklarınızdan haberdar olmak ve buralardaki sorunlarınıza çözüm bulmak için her hafta Perşembe günleri bu köşede buluşalım. Faks ve e-postalarınızı bekliyoruz. E-posta: [email protected]
Faks: 0212 515 67 62
26.06.2008
E-Posta:
[email protected]
|