Bir hikâyede anlatıldığı üzere, “Vız vız, jive hingivin jimin” (1) diyen adamın durumuna düşeceğiz. Çünkü bal arılarını da kaçırıyoruz. Kimbilir hangi hareketimizden dolayı onların da yaşama alanlarını daraltıp kendimize yaptığımız gibi o serbetçileri de dünyadan kaçırdık.
“Beşerin bulaşık eli”(2) karıştığı her şeyi berbat ediyor. Evet günümüze kadar insanların fıtrata müdahaleleri sonucu bir çok hayvan ve bitki türü yok olduğu gibi, günümüzde de aynı tehlike bal arılarının başındadır. ABD’de geçtiğimiz kış, arıların yüzde 35’i kayboldu. 87 temel ürün arılar sayesinde üretiliyor. Newsweek dergisinin araştırmasına göre iki yıl önce arıların yüzde 30’unu kaybeden ABD, geçtiğimiz yıl yüzde 35’lik kayıp yaşadı. Brezilya, Hindistan, Çin ve Avrupa’da panik devam ediyor.
İngiltere arıcılar birliği “2018 yılında İngiltere sınırlarında tek bir arı bile kalmayabilir. 330 milyon dolarlık tarım endüstrisi çökebilir” diyor. ABD bal üreticileri ise, “trilyon dolarlık tarım endüstrisi tek bir sendeleme ile parça parça olmaya hazır kristal gibi” diyerek tehlikeye dikkat çekmiş. Uzmanlar, arıların nüfusu azalmaya devam ederse gıda krizinin de korkunç bir boyuta ulaşabileceğini, 115 tarım ürününün yüzde 87’si arılar tarafından döllenerek üretiliyor. Arıların yok olması kiraz, elma, greyfurt, avokado, salatalık, lahana üretimini tehlikeye atmaktadır.
Alman Bilim adamı Albert Einstein, “Eğer arılar yeryüzünden kaybolursa insanın sadece 4 yıl ömrü kalır” demiştir. Zehirli bir böceğin eliyle bize şifalı balı yediren Allah (cc) o böceğe meğer başka ne kadar da görevler yüklemiş. Evet, demek insan ne kadar aciz ki, yaşaması ‘zehirli bir böceğin’ yaşaması ve görevini yapmasına bağlı. Demek arıyı basit bir ‘böcek’ olarak görmemek gerekir. İnsanlığın hayatında önemli bir yer tuttuğu içindir ki Cenâb-ı Allah Kur’ân-ı Kerim’de bir sûreye Nahl (arı) adını vermiştir. Ayrıca insanın hayatının nasıl da ince bir tele bağlandığını görüyoruz.
Bir zehirli böcek görevini yapmazsa insanlığın hayatı durabilecek. Bir yapay oluşum olan şehirlerin artması şüphesiz hayvanların yaşama alanlarını daraltmıştır. Suların kirliliği, gürültünün artması da şüphesiz ki sebeplerden sayılabilir. Gürültü bütün organizmalara zarar verdiği gibi, özellikle arıyı da ürkütür. “Rabbin bal arısına ilham etti: Dağlardan, ağaçlardan, insanların kurduğu kovanlardan kendine evler edin.” (3) “Nasılki en küçüklerinden bal arısı ve ipek böceğini istihdam edip ilham-ı İlâhî ile azim bir istifade yolunu açarak... (4)
İnsan hayatını korumak için “Levazimati beytiye” olarak ifade edilen bütün hayvan türlerini de koruması gerekiyor. Çünkü kendisinin de hayatı hayvanların hayatının devamına bağlıdır.
DİPNOTLAR:
1- Edebî bir hikâye: Tanın (vızıltı) senden, bal benden. Bal hızsızlığı yapan bir kişinin boş kovanlara yabancı arıları koyup onlarla konuşurken söylediği ifadeler.
2-Lem’alar, 304; 3-Nahl suresi, 65; 4-sözler, 236
29.06.2008
E-Posta:
[email protected]
|