Evet, sigara tiryakilerinin dört aylık bir zamanı kaldı. O zamana kadar ne kadar dumanlansalar kârdır. Sigara içen bir kişinin sigarayı tam bitirmeden atmaya mecbur kaldığında son bir kez daha çekip de atması gibi. Artık bu tarihten sonra dumanlanmak çok zor olacak. Yıllarca şehirler arası otobüslerde, hastanelerde topluma açık yerlerde nice insanlar istemeden duman altı oldu. Artık 19 Mayıs 2008'den sonra, tüm kamu binalarında, birden fazla kişinin girebileceği tüm iş yerlerinde, bahçelerinde de dahil olmak üzere okul ve dershanelerde taksi ve gemilerde sigara içmek yasak. Toplumda örnek alınan meslek gruplarından gazeteci, öğretmen ve doktorların da en çok tiryaki olmaları da bir terslik teşkil ediyordu.
Özelikle okullarda çok kötü bir görünüm oluyor. Elinde sigara olduğu halde öğrencinin cebindeki sigarayı almak! Ülkemizde sigara içme yaşının 10'a kadar düştüğü düşünüldüğünde çok önemli bir karar olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca sigaraya alışanların yüzde 90'ı 20 yaşından önce sigaraya başlamış. 23 milyon civarında sigara içicimiz var. Yılda 5 milyar 500 milyon paket sigara tüketmiş olmamız ve karşılığında 14 milyar YTL harcamış olmamız çok üzücü.
Çok güzel bir kanun ayrıca radyo ve televizyonlara özellikle herkesin izleyebileceği saat olan 15 - 22 saatleri arasında ayda 90 dakika sağlığa zararlı diğer alışkanlıklarla ilgili yayın yapma mecburiyetinin getirilmiş olması da güzel. Keşke bu yayın yapma mecburiyeti belirli bir oranda gazete ve dergilere de getirilseydi. Evet duman işi artık bu kanunla belirli bir seviyede tutulur. Gençlerimiz bu kötü alışkanlıklardan uzak durarak hem sağlıklarından hem de paralarından olmazlar. İkinci aşamada sıra içkiye gelir inşaallah. Artık dünya bir köy hükmüne geçti.
Bir çok Avrupa ülkesinde sigara yasağı uygulandıktan sonra sıra bize geldi.
"Avrupa üflüyor biz oynuyoruz" diyor Said Nursî Hazretleri. Ben inanıyorum ki, bugün sigaraya savaş açarak dumancılara dünyayı dar edenler, ilerde aynı şeyi içkiye karşı da yapacaklar. Çünkü bu illetin zararını bütün insanlık artık görüyor.
Bütün kavgaların, cinayetlerin, boşanmaların altında alkollü içki vardı. Hatta trafik kazalarının dahi. Nitekim her trafik kazasından sonra polislerin alkol muayenesi yapması bunu gösteriyor. Peygamber Efendimiz (asm) de "İçkiden sakının çünkü o her kötülüğün anahtarıdır", "İçkiden sakın çünkü o asmanın dal vermesi gibi kötülüğü dallandırır" diye buyurmuştur.
Sigaranın sağlıkla ilgili masrafları hesaplanıyor. İçkininki de hesaplanmalı. Sigarayla Savaşanlar Vakfı var, ama Yeşilay'ın dışında içkinin zararlarıyla ciddi ilgilenen yok. İnsanlık "men-i müskirat" kanununu uygulayıp Medine halkı gibi fıçılarını devirmedikçe "şaribulley vennehar"cılardan çok çekecektir.
24.01.2008
E-Posta:
[email protected]
|