"Bu kadar personelle 40 kanal yönetilir" diyerek göreve başlamıştı TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin. Sekiz bin kişilik devasa bir kuruluşun başına geçmesi iki sefer Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından veto edilen Şahin'in, Abdullah Gül cumhurbaşkanı olduktan sonra TRT Genel Müdürlüğü onaylandı. 21 Kasım'dan bu yana, yaklaşık iki aydır bu görevi yapıyor. Şu anda kurumu tanımaya, yeni stratejiler belirlemeye ve yardımcılarını belirlemeye çalışıyor.
"Tanışma yemeği" çerçevesinde gazetelerin Ankara Temsilcileri olarak Şahin'in dâvetlisiydik. Yirmiyi aşkın gazetenin temsilcisi ile, birçoğu off the record (yani yazılmamak üzere) olmak üzere, kurumun Ankara Oran'daki merkezinde iki saati yakın sohbet ettik. Bu yüzden sohbetle ilgili çok şey yazamayacağız. Şahin, anlattığı projelerin, hayata geçirdikten sonra yazılmasını istiyor. Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarlığından bu göreve getirilen Şahin'le TRT'de yapacaklarını, hedeflerini konuştuk. Şahin ilk hedefini "İzlenebilir bir televizyon" olarak ortaya koymuş. Aktif habercilik yapacaklarını bildiriyor. TRT'nin alt yapısını yenilemek için 200-300 trilyona ihtiyaç olduğunu düşünüyor ve bunu yeni projelerle sağlayabileceklerini söylüyor.
* * *
Genel Müdür'le randevumuza giderken, "TRT kampüsü"nün giriş kapısında Haber-Sen'den bir yetkili tarafından karşılanıyoruz. Sendika yetkilileri, Genel Müdür'ün "işçi sayılmayan geçici personelle" ilgili yayınladığı bir genelge üzerine yaptıkları basın açıklamasını ziyarete gelen her gazeteciye verdiler. Genelgeye göre, geçici personelin yüzde 25'inin sözleşmesi yenilenmeyecek. Sendika, işte buna tepki gösteriyor, sözleşmelerin yenilenmesini istiyor. "İnsan, tasarruf edilecek bir malzeme değildir" diyorlar.
Konuyu daha sonra sorduğumuz Şahin, "Keşke böyle bir konuyu ilk önce benimle paylaşsalardı" dedikten sonra, geçici personelin durumunun henüz netleşmediğini, emekliliği gelen personele "Siz emekli olun, oğlunuzu-kızınızı göreve başlatalım" dediklerini aktarıyor ve bir rakam veriyor. TRT bildiğiniz gibi yayıncılık yapıyor. Genel Müdürü'nün verdiği rakamlara göre, yaklaşık 8 bin personelin yüzde 38'i yayıncı, yüzde 62' si de idarî personelmiş. Şahin, "Biz yayıncı istiyoruz" diye ilâve ediyor.
* * *
Sezer'den iki kez ataması geri dönen Şahin, "Hükümet niye sizi tercih etti" şeklindeki soruya "Niye tercih ettiklerini bilmiyorum" dedikten sonra, PTT'deki başarılarının sebebini açıklıyor. Yani, oradaki başarılı yönetiminden dolayı tercih edilmiş olabileceğini ima ediyor.
Kararnamesi çıkana kadar TRT ile çok ilgilenmediğini, ancak kendisini korkuttuklarını, bu yüzden büyük stres yaşadığını, yüzünde yara bereler çıktığını anlatıyor. "Ancak buraya gelince gördüm ki; işini bilen yığınlarca insan varmış" diye de ilâve ediyor. "Bu kadar personelle 40 kanal yönetilir" sözüne de şu açıklamayı getiriyor: "Şu anda TRT'de yaklaşık 8 bin kişi çalışıyor. Özel bir televizyon kanalında 400-500 kişi çalıştığına göre, demek ki bu personelle 40 kanal yönetilir."
Yayıncılık tecrübesinin açık yüreklilikle olmadığını söylüyor Şahin, "Ama ben profesyonel bir yöneticiyim. Bir hastanenin müdürü hastaneyi idare eder, ama ameliyat yapamaz. Keşke yayıncılık tecrübem de olsaydı. Bu artı değer olurdu, daha başarılı olurduk" diye de ilâve ediyor.
Şahin, Güneydoğu'da terörle mücadeleye "lojistik destek" için Irak, Suriye gibi bölgelerden seyredilebilecek bir Kürtçe yayın yapılmasının plânları arasında olduğunu söylüyor.
Şahin'in üzerinde durduğu başka bir konu da televizyonlar arasında yaşanan "reyting savaşları." Televizyonların reyting ölçümünü yapan şirketi eleştiriyor, bu rakamla gerçek izlenme oranlarının tesbit edilmeyeceğini dile getirirken, şirketin sadece ikibin ölçüm cihazının bulunduğu, bu sayının 20 bine çıkmaması ve Anadolu'ya yayılmaması durumunda AGB'den çıkacaklarını söylüyor. Şahin, "TRT'nin Anadolu'da en fazla izlenen televizyon olduğuna inanıyoruz. Reklâmlar da reyting ölçümlerine göre veriliyor. Bisküviyi sadece zenginler yemiyor, buzdolabını sadece zenginler kullanmıyor. Bunların reklâmları da reytinglere göre veriliyor" diyerek şikâyetini dile getiriyor.
Şahin'in cevaplamakta en çok zorlandığı konu da gazeteler arasındaki ayrım. Bu ayrım Yeni Asya, Vakit, Millî Gazete gibi gazetelerin sabah "basından seçmeler"de okunmaması. "Niye okunmadığı" sorulduğunda bir süre bekliyor Şahin. Belli ki bu konuda fazla bir bilgisi yok. "Bunun bir kriterinin olması lâzım. Tiraja göre mi, yoksa başka kıstas mı belirlenir, bunu hep beraber belirlemek lâzım. Ama ölçütün sana göresi, bana göresi olmaz. Bu durumu inceleyeceğiz" taahhüdünde bulunuyor.
Şahin'le daha çok şeyler konuştuk. Ancak "yazılmamak kaydıyla" olduğu için burada ancak bunları yazabildik.
TRT Genel Müdürü'nü çok gayretli, işinin en iyisini yapmak için çalışan, heyecanlı gördük.
Buradan söyleyeceğimiz, yayıncılık yaparken kamu yayıncılığının gereği olarak milletin millî ve manevî değerlerine saygı çerçevesinde yayınlar yapmasını isterken, yeni görevinde başarılar diliyoruz. Millet gibi, biz de Şahin'in bu mânâlarda TRT'de yapacağı değişiklikleri dikkatle tâkip ediyoruz.
20.01.2008
E-Posta:
[email protected]
|