Çiftçilerin dört gözle beklediği bolluk ve bereket mevsimi ilkbahar gibi ahiret ticareti yapmaya gelen bizler için de üç aylar ve bu aylardaki kandil geceleri münbit birer mânevî zeminlerdir. Bu kandil gecelerinin ilki ise Regaib Kandilidir.
Adından da anlaşılacağı gibi Regaib özellikleri sebebiyle çokça rağbet edilen şeyler anlamına gelmektedir. Çünkü bu gece İlâhî bağış, lütuf ve ihsanın bol bol dağıtıldığı bir gecedir.
Bu gece, gayb âleminde bir kısım sırlar vukû bulmaktadır. Bu sır ve şifreye vakıf olan Resûl-i Ekrem’in (asm) bu gece daha farklı bir kulluk içerisine girdiğini de biliyoruz.
Aynı zamanda bu gece Resûl-ü Ekrem’in (asm) dünyaya teşrifinin rahm-ı madere düşme gibi ilk halkasını da teşkil eder. Onun gelişini canlı cansız bütün yaratıklar alkışladıkları gibi, bu geceyi de büyük coşkunluk ve sevinçle karşılamışlardır.
Madem bu gece beğenilen, rağbet edilen bir gecedir. Bize düşen de herhalde o beğenilenler arasına girmek olmalıdır.
Tabiî ki sergilediğimiz kullukla beğenileceğiz.
Herşeyden önce Regaib Kandili mânevî temizlik ve tertemiz bir sayfa açmak için büyük bir fırsattır.
Evet, bu gece “Allah nasıl bir kul istiyor? Biz nasıl bir kuluz? Nerelerde yanlış ve eksiklerimiz var?” sorularının muhasebesini yapıp Allah’a iyi bir kul, Resûlüne lâyık bir ümmet olabilmek için Allah’a söz verme vaktidir.
Bu gece yeni bir başlangıç; daha güzel, daha mükemmel, Allah’ın hoşnut olacağı bir kul olabilmek için yeni bir adım niçin olmasın?
Yeter ki samimi, içten bir şekilde Rabbimize yönelelim; yolunda olmak, dinine hizmet etmek için söz verelim, aynı hataları bir daha işlememeye azmedelim.
Bu gece, Kur’ân okuma, Kur’ân ve kâinat âyetlerini tefekkür etme, tefsirleriyle meşgul olma sadece ruh dünyamızı aydınlatmakla kalmaz, amel defterini de sevaplarla doldurur.
Bu gece yapılan ibadetlerin, hayırların, iyiliklerin, duâların, zikirlerin sevabı kat kat fazladır. Okunan her Kur’ân harfinin diğer zamanlarda sevabı on iken, Receb ayında yüzleri geçmekte, bu gecede ise daha da artmaktadır. Kaza ve nafile namazların sevabı da diğer gecelere göre daha çoktur.
Bu gecede Allah’ın yüce divanına durup el bağlama başka bir haz verir insana. Onca kusur ve eksikliklerimize rağmen bizi kulluğuna kabul eden Sultanlar Sultanı’nın huzurunda bulunmanın verdiği zevki daha başka şeylerde bulmak mümkün değildir.
Bu duygular içerisinde gündüzünü oruçla geçirdiğimiz Regaib Kandilini gece de ibadetle ihyâ etmek, daha dünyadayken Cennet zevkini tatmak demektir.
Ne mutlu bu gecenin feyz ve bereketinden istifade edebilenlere!
03.07.2008
E-Posta:
[email protected]
|