Önceki günkü yazıda Ergenekon operasyonunun gerekliliğinin yanında Ufuk Uras’ın darbe teşebbüsünde bulunanlarla ilgili hazırladığı araştırma önergesine AKP’den tek bir desteğin çıkmamasını eleştirmiştim.
Meğerse AKP’den “tek” bir destek varmış. Bir tv programına katılan Ufuk Uras, 340 milletvekilinin içinde sadece Adıyaman Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Hüsrev Kutlu’nun önergeyi imzaladığını açıkladı.
Doğrusu Kutlu’yu yakından tanıyanlar çok şaşırmadı. Aksi olsaydı şaşırtıcı olurdu. Kutlu, kendinden bekleneni yaptı. Siyasette cesur ve şahsiyetli tavrını sürdüren sınırlı sayıdaki politikacıdan biri olan Hüsrev Kutlu’yu bir kez daha tebrik ediyor, sayılarının artmasını diliyorum.
Bu yeterli mi? Elbetteki değil. AKP’den daha çok milletvekili bu önergeye destek vermeli. Veyahut da kendileri tüm ihtilâl ve darbelerin sorumlularından hesap soracak bir çalışmayı başlatmalılar. Bunun gerçekleşmesi bir lütuf değildir. Omuzlarındaki en büyük sorumluluklarından biridir.
Uras’ın bulunduğu programın diğer konuğu AKP Ankara Milletvekili Haluk Özdalga’ydı. Özdalga, darbe teşebbüsünü araştırma önergesine destek verip vermeyeceği sorusuna net bir cevap vermekten kaçındı. Demokrat kimliğinin aksine siyasetin yuvarlayan, topu taca atan klasik taktiğini kullandı. Özdalga’dan da beklenen önergeye gözü kapalı imza vermesiydi. Bu anlamda hayal kırıklığı yaşattığını hatırlatmadan geçemeyeceğim.
*
AB’NİN ERGENEKONCUSU
Ergenekon operasyonu içerde olduğu kadar dışarıda da yankı buldu. Artık bizi bizden iyi tanıyan, bizden biri olan Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk, operasyon beklentilerini, “Türkiye’nin geçmişin kirlerinden nasıl kurtulması gerektiğine dair örnek olmalı” şeklinde özetledi.
Buna karşılık, “AB’nin kılçığı” Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ise Ergenekon’u bile Türkiye’nin AB üyeliği aleyhine kullanmayı başardı.
Zaten bir gün önce de Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner, “Ordu, demokrasi için çok önemli bir rol oynadı” diyerek AB’nin ve demokrasinin temel felsefesine aykırı bir açıklamada bulunmuştu.
Önümüzdeki 6 ay boyunca AB dönem başkanlığını yapacak olan Sarkozy yönetimindeki Fransa’dan daha çok inciler duyacağız. Öyle anlaşılıyor ki, Türkiye’nin AB sürecini baltalamak isteyen Ergenekoncu ve ulusalcıların AB’deki işbirlikçisi Sarkozy.
Her konuşmasında ortalığı karıştıran “AB’nin Ergenekoncusu” Sarkozy’nin de kulağı yakında çekilir. Zira AB, bu kılçığı daha fazla boğazında barındıramaz.
04.07.2008
E-Posta:
[email protected]
|