Hiç tanımadığınız bir memlekete gidiyorsanız, yanınıza bir kılavuz veya bir harita almaz mısınız? Ya bu seyahatiniz bir ticarete yönelik, kâr veya zararı hiçbir şeyle telâfi edilemeyecek derecede büyükse buna çok daha dikkat edersiniz. Peki, bu seyahat ve yolculuğunuz ikinci bir denemesi olmayan, Cennet gibi ebedî bir hayatı kazanma veya kaybetmeye yönelik bir ahiret ticareti için ise çok daha titiz davranmaz mısınız?
İşte bu sonsuzluk yolculuğunda rehber ve kılavuz Kur’ân-ı Kerim’dir. Nahl Sûresinin 89. âyetinde Cenâb-ı Hak, Kur’ân’ı her şeyin ap açık bir beyanı, bir doğru yol rehberi, bir rahmet ve Müslümanlar için bir müjde olarak indirdiğini bildiriyor.
“Dünya nedir, insan nedir, hayat nedir? Yaratıklar nedir?” Daha akla hayale gelebilecek ne kadar sorunuz varsa sıralayın. Bütün bunların cevabı, açıklaması Kur’ân-ı Kerim’de. Dünya ve ahiret işlerinde doğru yol rehberi o. Cennete götüren bir kılavuz. Her şeyiyle bir rahmet ve müjdeler hazinesi. Dahası sizin gam ve kederlerinizi giderecek, sevinçlerinizi paylaşacak dostlarınız var. Çünkü dostsuz hayat yaşanmaz olur. Böylesi candan dostlar sadece dünyada değil, öbür âlemde de lâzım. Kabirde daha çok ihtiyaç duymaz mıyız böyle candan dostlara?
Kişinin annesinden, babasından, kardeşinden, arkadaşından kaçtığı o dehşetli Kıyamet Gününde elimizden tutacak, bize yardım elini uzatacak bir şefaatçiye ise her zamankinden daha çok muhtacız. Ya Cehenneme karşı perde ve örtü olabilecek bir kurtarıcıya? Sırat Köprüsünden bizi şimşek hızıyla geçirebilecek bir araca duyulacak ihtiyaç ise her şeyden daha önemli. Cennette bize refakat edecek bir arkadaşa ise ne kadar ihtiyacımız var. Hatim duâlarında, “Ya Rabbi! Kur’ân’ı her hayırlı işte rehber, dünyada ve ahirette dost, kabirde candaş, Kıyamet gününde şefaatçi, Cehenneme karşı perde ve örtü, Cennette arkadaş eyle” cümlelerini söylerken de Allah’tan aynı şeyleri istemiyor muyuz? Öyleyse bir insan için böylesine faziletleri bulunan Kur’ân’a yönelmek; onu okumak, anlamaya çalışmak kadar önemli bir mesele olabilir mi?
Üç aylar, özellikle Ramazan gelince hayatımızın ritminde değişiklikler olur, mânen farklı bir atmosfere girer, daha da yükselişe geçeriz. Kur’ân ayı olan bu ay Kur’ân’a eğilmenin, onunla haşir neşir olmanın özel zamanı. Kur’ân’ın okunmasına vesile olmakta, “Sebep olmak işlemek gibidir” sırrınca önemli ve büyük bir hizmettir. Gazetemiz Yeni Asya işte böyle güzel bir hizmete vesile olmak niyetiyle Ramazan’da promosyon olarak okuyucularına cüz cüz Kur’ân vermeyi planlıyor. Arkadaşlarımız harıl harıl çalışıyorlar. On binlerce kimseye ulaşmayı hedefliyorlar. Emeği geçen herkesi tebrik ediyoruz.
02.07.2008
E-Posta:
[email protected]
|