Siyasetin finalinde hükümet ile muarızları arasında bir restleşme ve bundan kaynaklanan misilleme fasılları yaşanıyor. Böyle bir ortamda AKP hakkında kapatma dâvâsı açan Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya AKP’nin kapatılması yönünde talebini yinelerken bu defa çoktan beri sümen altında olan ve bir nev'î tatile çıkan veya askıya alınan Ergenekon operasyonu da yeniden başlatılmış oldu. Türkiye’de ilk defa bu kadar geniş alana ve geniş zamana yayılan bir restleşmeye tanık oluyoruz. Ve iki tarafın da birbirine misilleme yapacak mecal, kudret ve gücü var. Yandaş çizgiler birbirini bloke ediyor. Şimdilik durum bu minvalde seyrederken zamanla menfez bulamayan ve sıkışan enerji infilak da edebilir. Şimdilik etki ve tepkilerle enerji boşalıyor. Bununla birlikte, boşalma peyderpey ve kısmî olduğundan enerji birikimi de devam ediyor. Dolayısıyla bulutlanma devam eder ve fay hatları ufuk çatlaklarla ve kırılmalarla boşalamazsa bunun sonu sıkışma, tıkanma ve patlamadır. Biraz da Türkiye’nin iç durumu Rafsancani’nin ABD-İran kapışması analizini hatırlatıyor. Rafsancani dedi ki: "ABD bize saldırırsa bütün taraflar kaybeder...” Gerçekten de ortak ve müşterek zemin zarar görür. Türkiye’de de böyle bir ihtimal ve ötesinde vaziyet var. Tedafüü veya restleşme veya itişme kakışma birbirini nötr hale de getirebilir veya olmazsa taraflardan birisi topyekûn bir karşılık verme ihtiyacı da hissedebilir. Dolayısıyla kısmî enerji boşalması sağlıklı sonuçlar vermezse herhangi bir kaza ile enerji sıkışması patlamasına dönüşebilir.
***
Son tutuklamalar da restleşmenin bir parçasıdır. Kimileri bu restleşmenin biraz da dış baskılarla bir uzlaşma zemini ve iklimine dönüşebileceğini tasavvur ediyor. Bu, temenniden ibarettir. Kendi açımdan Emin Pazarcı’nın bakış açısını paylaşıyorum. Ok yaydan çıkmış ve kılıçlar çekilmiştir. Kılıç kınından sıyrılmıştır. Kılıç işlevini icra etmeden yeniden kınına girmeyecektir. Cin şişeden veya macun tüpten çıkmıştır. Ufak tefek sızmalarla bu yerine iade edilemez. Bilindiği gibi geçmiş dönemlerde Mümtaz Sosyal vuruşarak geri çekilme deyimini kullanmıştı. Galiba bu vasıf şimdi AKP için daha fazla geçerli. Vuruşarak kendisine yeni bir alan açmak ve mevzii elde etmek istiyor. Bununla birlikte, vuruşma bir taraftan halk arasında kutuplaşmaya yol açarken devlet katında da bloklaşmayı beraberinde getiriyor. Bu bloklaşmanın getirdiği kilitlenmeyi ancak garazsız ve hakkaniyet sahibi üçüncü bir çizgi çözebilir. Tabiî ki şimdi böyle bir çizgi görünmüyor. Ama kriz derinleştikçe enerji boşalması böyle bir çizgiyi de netleştirebilir ve somutlaştırabilir. Galiba süreç ona doğru akıyor ve ilerliyor. Bloklardan birisi ve ona yandaş olanlar durumun bazı tedbirlerle statükoya avdet edeceğini sanıyorlar. Böyle düşünenler durumun vahametini ve geldiğimiz noktayı göremiyorlar. Bu bir yanılsamadır. Halbuki siyasetin parkuru, avdeti olmayan bitiş çizgisine doğru ilerliyor. AKP’nin kapatılması artık finalin oynanması olacaktır. AKP’yi kapatarak eskiye avdet edileceğini düşünenler onca yılın hiç yaşanmadığını düşünüyor olmalılar. Bu bir hüsnü kuruntu ve vehim halidir.
***
Galiba eskiye dönülmeyeceğini yaşayarak anlayacaklar. Eski hal muhal, ya yeni hal ya izmihlal deyiminin hakikatını yaşayarak idrak edecekler.
02.07.2008
E-Posta:
[email protected]
|