Mehmet KARA |
|
2011 yeni anayasa yılı olur mu? |
Siyaset Meclis’in açılmasıyla birlikte hareketlendi ve hararetlendi. Referandum sonrası yapılan açıklamalar ve 1 Ekim’deki Meclis’in yasama yılına başladığı günlerdeki bahar havası çabuk bitti. Liderler grup toplantılarında birbirlerine yüklenmeye başlaması da bahar havasının “yalancı bahar” olduğunu ortaya koydu. Siyasetin tartışma konularından birisi başörtüsü yasağı diğeri de yeni anayasa konusu… Grup toplantılarını izledik. Görüntü şuydu: Tıpkı başörtüsü yasağı gibi yeni anayasa konusu da liderlerin arasında “siyasî polemiğe” dönüştürüldü. Yıllardır “yeni bir anayasa yapacağız” diye oy isteyenler şimdilerde “zaman daraldı, zamanı değil” derken, birileri de “bir haftada yapalım” diyerek meseleye nasıl yaklaştığını ortaya koymaya başladı. Bir diğeri de her ikisini suçlayarak “ yeni anayasa isteyenlerin şimdi ipe un serdiklerini” söyleyerek kendine başka bir yol çizmeye çalışıyor. Bunu söyleyen üç genel başkanda “Bu anayasa Türkiye'ye dar geliyor” demeyi de ihmal etmiyor. Yeni yasama yılının ilk grup toplantılarındaki konuşmalardan da gördük ki, önümüzdeki dönemde en çok konuşulacak konuların başında yeni bir anayasa hazırlığı olacak, ama meselenin sadece istismarı yapılacak. 2011 yılının “yeni anayasa yılı olacağı” söylense de bunun olmayacağı şimdiden ortaya çıktı. Bunun belirtilerini şuradan görebiliyoruz: Başbakan “Okullar tatile çıkmadan seçimi yapalım istiyoruz. (grupta Haziran’ın ilk haftası olabileceğini söyledi) 90 günlük bir seçim takvimini düşünecek olursak. O zaman Mart ayı içinde takvim çalışmaya başlayacaktır. Bu ne demektir? 2011’de zaten iki ayınız var. Nerede gelip hangi çalışmayı yapacaksınız?” diye söylüyor. Önümüzdeki üç ayda da anayasa değişikliğinden sonra yapılması gereken uyum yasaları ve 2011 bütçesiyle geçeceği için yeni anayasa yapmanın zor olduğunu dile getiriyor. Hükümet yetkilileri bir yandan da “2001 yılı bir anayasa yılı alacak” diyor. Peki, 2011 yılı yeni bir anayasa yılı olabilecek mi? Bu mantıkla bakacak olursak bunun olması çok zor. Yeni bir anayasa için 2011 yılında da zaman olmayacaktır. Zira Haziran’da seçim olduğunu düşünelim. Grupların oluşması, milletvekillerini, yeminin ardından TBMM başkan ve vekillerinin, komisyon başkan ve üyelerini seçimleri derken birkaç hafta geçecektir. Ondan sonra da yaz tatili. 1 Ekim’de yeni dönem başlayacak. O zamanda 2012 bütçesi görüşülecek. yani 2011 da yeni anayasa açısından heba olacak. * * * Şimdi hem iktidar hem de ana muhalefet bir komisyon kurulmasını istiyor. Peki, istemek, yapmak demek mi? Hayır. Şimdilik hiçbir girişim yok. Diyelim ki, Meclis’te anayasa değişikliği ve uzlaşma komisyonu kuruldu. Komisyon bir metin ortaya çıkardı ve seçimlere kadar da bu metin görüşülmedi ve seçim sonrasına bırakıldı. Bu durumda, seçimlere daha 8 ay varken, seçimlerin sonunda nasıl bir parlamento tablosu oluşacağı şimdiden nasıl tahmin edilebiliyor? Şimdiden milletin iradesine ipotek mi konuluyor? Bir iktidar değişikliğinde bu hazırlıklar boşta kalacaktır. Kaldı ki, 2007 seçimleri hemen öncesi başlatılan ve seçim sonrasında da Bilim Kurulu’na hazırlatılan bir metin vardı. Bu metin, sonra AKP tarafından üzerinde çalışılmıştı. Bu çalışma şu anda nerede? Tozlu rafların arasında unutulup gitti. Şimdi bir çalışma ortaya çıksa da akıbetinin böyle olacağı şimdiden besbelli. Tartışılmalara bakılırsa da yeni anayasa konusunda tam bir irade ve istek kimsede gözükmüyor. Önce bu iradenin ortaya çıkması lâzım. Sonra da, ihtilâl ürünü anayasayı kimse beğenmediğine göre, parlamento içi ve dışı partilerin bir hazırlık yapıp, bir şeyler ortaya koyması gerekiyor. STK’ların da yeni anayasa üzerinde çalışma yapmaları lâzım. Şimdiden hangi partinin Meclis’e gireceğini söylemek zor olduğu için bu çalışmalara parlamento dışı partileri dahil etmenin zarureti var. Çünkü, o partilerin de Haziran’da yapılacak seçimlerde Meclis’e girme ihtimali var. * * * Anlaşılan önümüzdeki seçimin de vaatleri arasında yeni bir anayasa olacak? Tıpkı 2007 seçimlerinde olduğu gibi. Aradan geçen senelerde söz verip de yeni bir anayasa yapamayanlara millet prim verecek mi? Bunun cevabını millet sandıkta verecek. Yeni özgürlükçü ve sivil bir anayasa yine başka bir bahara kaldı. Yazının başlığında sorduğumuz soruyu cevaplayalım. Şimdiden görülen 2011 yılında da yeni ve sivil bir anayasaya Türkiye’nin kavuşması çok zor görünüyor. Hem de çok. 09.10.2010 E-Posta: [email protected] |