Mehmet KARA |
|
Meğer 5 kez bitirilmiş! |
Ankara’da siyasetçiler Anayasa Mahkemesi’nin son kararını tartışırken, terör azdıkça azıyor. Her gün şehit cenazeleri gelmeye devam ediyor. Ancak çözüm için hâlâ askerî tedbirlerden başka herhangi bir şey ortaya konulmuyor. Terör bu kadar azmışken, başbakan 7 günlük tatilini tamamlayıp işbaşı yaptı, muhalefet parti liderleri de bu konuda konuşmaya devam ediyor. Liderler zirvesi ise henüz yapılamadı. Erdoğan bu hafta tatilde olduğu için partisinin grup toplantısı yapılmadı. Hafta başında yapılması gereken bakanlar kurulu da bu yüzden toplanmamıştı. Önceki hafta yaptığı (29 Haziran) grup toplantısında liderlere dâvetiye göndereceğini açıklayan Erdoğan’ın bu dâveti nasıl ve ne zaman yapacağı ise henüz belli değil. Ancak görünen o ki, liderler zirvesi olmayacak. Ne Kemal Kılıçdaroğlu, ne de Devlet Bahçeli başbakanın başkanlığında toplanacak liderler zirvesine katılacak. CHP, Erdoğan’ı terör konusunda “bilgi vermek” üzere parti merkezine beklerken, MHP kapısına ancak “demokratik açılımı bitirdik” denirse gelebileceğini söylüyor. Başbakan tatilden döndüğü gün bakanlar kurulunu topladı. Toplantıdan sonra açıklama yapan Başbakan yardımcısı Bülent Arınç, terörle mücadele konusunda çok ağır şartlar ortaya koyan MHP’yi dâvet etmeme kararı aldıklarını, “daha ılımlı yaklaşan” CHP’yi davet etme kararı aldıklarını açıkladı. Görünen o ki, başbakan davet kararından vazgeçmiş gözüküyor. Arınç, “ziyaret ya da davet hiç önemli değil” diyerek bunu ortaya koydu. “Davet mi, ziyaret mi?” tartışması henüz bir neticeye ulaşmamışken TBMM Başkanı liderlerin birbiriyle görüşmek için kimsenin yardımına ihtiyacı olmaması gerektiğinin altını çizdi. Bu arada da ilginç bir teklif daha sundu. Bu teklife göre liderler birbirlerine ev ziyaretlerinde bulunsun, çay, kahve içmeli. Çay, kahve içerken de, bu konuları görüşebilirler... Bir diğer ilginç teklif de SP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş’tan gelmiş, “Siirt’te, bir şehit evinde görüşsünler” demişti. Bütün bunlardan da şu sonuçları ortaya koyabiliriz: Siyasette uzunca zamandır tam anlamıyla kör dövüşü diyebileceğimiz bir durum yaşanıyor. Anlamsız, lüzumsuz, gereksiz bir tartışma. Böyle ülkenin temel bir meselesinde iktidarla, iktidara talip partiler neden bir araya gelemezler/gelmezler. Yıllardır sürdürdükleri bu kavgacı, kamplaştırıcı, kutuplaştırıcı, polemikçi üslupları niye bırakamazlar? Halkın yararına olacak işlerde neden ortak hareket edemezler? Millet bu soruların cevabını merak ederken, önümüzdeki seçimde bunun cevabını sandıkta bu uzlaşmaz, kavgacı partilere en güzel şekilde verecektir. * * * Siyasette bunlar olurken, terör can almaya, ocakları söndürmeye devam ediyor. Bu kanın mutlaka durdurulması gerekiyor. Terörle mücadele konusunda gelinen nokta da “Sözün bittiği yerdeyiz” cümlesinde saklı. Bu söz bazı kişiler tarafından telaffuz edilirken, “söz bitti, ama çözüm için ne yapılacak” sorusunu akıllara getiriyor. Bu söze farklı anlamlar yükleniyor. Sözgelimi Öcalan’ın teslim edilmesinden birkaç ay önce söylenen sözlere benzetiliyor. Bu sözden kapsamlı bir sınır ötesi harekât için düğmeye basılacağı anlamı çıkaranlar var. Sınır ötesi harekât yapılabilir. Ancak geçmişte yapıldığı gibi yüzlerce asker günlerce Kuzey Irak’a gidip dağ-taş terörist arayıp, bombalar yağdırabilir. Peki, bu tek başına bir çözüm mü? Çözüm olmadığını bizzat Genelkurmay Başkanı söyledi. “Yılın röportajı” diye anons edilen İlker Başbuğ’un olay açıklamalarının yankıları sürerken, Başbuğ’un yaptığı hesap ilginçti. “TSK, PKK’yı 5 kere bitirdi” dedi ve bir hesap yaptı. “PKK’yı 5 defa bitirdik: 1984’ten 2010’a kadar 26 yıl geçti. ‘40 bine yakın terörist etkisiz hale getirildi’ dediniz, doğrudur. Rakamları biz verdik. 30 bini etkisiz hale getirildi. 10 bin de yaralı, teslim olan var. Toplam 40 bin. Örgütün dağ kadrosu yıllara göre değişiyor, ortalama 6 bin diyoruz. Şu anda 4 binler civarında. Ortalama 6 bin dersek, 30 bini 6’ya bölerseniz, 5 bin çıkıyor. Matematiksel olarak baktığımızda 26 yılda, güvenlik kuvvetleri 5 defa bu PKK terör örgütünü bitirmiş. Bu bir tesbittir…” Güvenlik açısından bakıldığında terör örgütü 5 defa bitirildi. Ancak şu anda eylemlerine devam ediyor, kan döküyor, ocakları söndürüyor. Ancak esas çözüm, o bataklığı kurutmak, kanı durdurmak için siyasî, ekonomik, sosyal ve kültürel gibi konularda birçok adımın atılmasıdır. Terörün dış desteğinin kesilmesi için de yoğun çalışmak gerekiyor. Başbuğ’un dediği gibiyse, beş defa bitirildiyse, bu terör niye devam ediyor? Demek ki, yanlış giden bir şey var ortada. Bunun için dağa çıkışları önlemenin formülleri mutlaka bulunmalı. 10.07.2010 E-Posta: [email protected] |