H. İbrahim CAN |
|
Rusya Frankeştaynının yeni cinayeti: Natalya Estemirov |
Çeçen kukla lideri Kadirov’un korkusuz cinayetlerine biri daha eklendi: İnsan hakları savunucusu Natalya Estemirova. Bilindiği üzere Putin ile Kadirov arasında bir anlaşma var: Kadirov Çeçenistan’ı uslandıracak ve kukla bir güç haline getirecek; Rusya da onun yaptığı her türlü pisliği görmezden gelecekti. Öyle de oldu. Kadirov, kendi çetesine düşman ya da rakip gördüğü herkesi yer, zaman dinlemeden yok etmeye başladı. Üç yıl önce gazeteci Anna Politkovskaya’yı Moskova’daki evinin asansöründe öldürttü. Geçen Ocak ayında insan hakları savunucusu avukat Stanislav Markelov’u çekinmeden Moskova sokaklarında vurdurdu. Eski muhafızı ve yaptıklarını medyaya anlatan Ömer İsrailov’u yine Ocak ayında Viyana’da öldürttü. Eski Çeçen komutan ve Kadirov muhalifi Salim Yamadayev’i ise Mart ayında ta Dubai’de öldürttü. Zaten kardeşini de geçen yılın Eylül ayında Moskova’da vurdurmuştu. Çoğunluğu kadın, yüz kişinin katıldığı cenaze törenindeki yürüyüşü bile hazmedemedi Kadirov. Halbuki sessizce ve gözyaşları içinde yürüyorlardı ve ellerinde tek bir pankart vardı: “Sıradaki kim?”Kalabalık dağıtıldı ve Estemirova’yı küçük bir grup İslâmî geleneklere göre toprağa verdi. Evet sıradaki kim? Almanya’da bulunan Rusya Devlet Başkanı Dimitri A. Medvedev, Kadirov’un bu cinayetten sorumlu olduğu iddialarını “ilkel” buldu. Ama “insan hakları savunucuları değerlidir, yöneticiler onları uygunsuz ve nahoş bulsa da” diye ekledi. Kadirov da cinayetten hemen sonra “canice bir suç” açıklaması yaptı ve soruşturmayı bizzat takip edeceğini söyledi. Ne kadar güvenilir bir vaat değil mi? Kadirov’un anlaşmayı tam uygulayacağı kesin. Bunun anlamı Çeçenistan’da sesini yükselten herkesin yok edileceği. Ama bir gerçek daha var ki, Rusya kendi oluşturduğu Frankeştayn’ının aşırılıklarını daha fazla hazmedemez. Yani Kadirov yerini sağlamlaştırdığını sanarken aslında kendi altını oyuyor. Onlarca yıldır Rus mezalimi altında inlerken, şimdi aynı zulmün kendi ırkdaşlarınca yapılmasını acıyla seyreden Çeçenler’in bir an önce huzura ve bağımsızlığa kavuşması temennimiz.
ABBAS, KIBRIS’TAKİ HATASINI TELÂFİ EDEMEDİ Güney Kıbrıs Rum Yönetimini ziyaretinde Rum tezlerini desteklediğini söylediği, Rum lideri Hıristofyas tarafından açıklanan Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, havaalanında bu konudaki soruyu “daha sonra konuşacağız” diyerek geçiştirdi. Türk Dışişleri ise nezaketinden bu konunun kapandığını, büyükelçinin daha önce yaptığı açıklamanın yeterli olduğunu söyleyip konuyu kapattı. Bu kısa açıklamalar Rumların, Filistin liderinin de kendi tezlerini desteklediği propagandasını sürdürmelerini engellemeyecek. Türkiye’nin gerek el-fetih-Hamas arası görüşmeler, gerekse Filistin sorununun çözümü konusundaki çabaları görmezden gelinmemeli. Gerçi Amerika, her nedense Filistin sorununun çözümünde Mısır’ı öne çıkarmaya çalışıyor; ama asıl öncülüğü –hem de Gazze faciası esnasında Mısır’ın sınır kapısını açmayarak zulme yardımcı olması gibi ihanetler yapmadan- Türkiye yürütüyor. Bu çabaların karşılığı uluslar arası tezlerimize karşı çıkılması olmamalı. 18.07.2009 E-Posta: [email protected] |