H. İbrahim CAN |
|
NATO, Rusya'nın gücünü kabul etti. Gürcistan sana feda olsun! |
Rusya’nın Gürcistan’a saldırmasıyla dondurulan NATO-Rusya Konseyi ilişkileri yeniden kuruldu. 29 NATO üyesi ülke dışişleri bakanı geçen Cumartesi günü Korfu’da yaptıkları toplantıda ilişkilerin yeniden kurulmasına karar verdi. NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer, Gürcistan konusundaki fikir farklılıklarına rağmen Afganistan’da istikrarın sağlanması, silâhlanma kontrolü, kitle imha silâhlarının yok edilmesi, uyuşturucu kaçakçılığı, korsanlık ve terörizm konularında ortak güvenlik çıkarlarına sahip olduklarını belirti. Ortada tuhaf bir durum var. NATO’nun Rusya’yı Gürcistan saldırısı sebebiyle kınamasının üzerinden henüz aylar geçmişken, Rusya bu arada BM kararlarına aykırı olarak Abhazya ve Güney Osetya’yı tanımışken, Gürcistan’ın uluslar arası hukukta tanınmış sınırları içinde halen binlerce Rus askeri bulunurken, NATO Bakanları Rusya ile ilişkileri yeniden başlatmaya hem de geliştirmeye karar veriyorlar. Halbuki Rusya ile NATO, Gürcistan savaşı esnasında karşı saflarda yer aldı. NATO, dolaylı olarak Gürcistan’a destek verdi. Bu desteğini, Putin’in şiddetli eleştirileri ve uyarılarına rağmen, Mayıs başında Gürcistan’da yaptığı tatbikatla devam ettirdi. Rusya Başbakanı Putin, “Bütün bunlara rağmen askerî tatbikat yapmaya karar verdiler. Bu, mevcut (Gürcistan) yönetimine destekten başka bir şey değildir” demişti. NATO, ABD ve AB, Rusya’nın Gürcistan saldırısı karşısında tamamen güçsüz kaldı. NATO adayı olan Gürcistan’ı destekleyemedi. Bu saldırı ülkeyi böldü. Ancak Putin hâlâ tatmin olmuş değil. Saakaşvili’yi devirmeden de rahat edemeyecek. Son zamanlarda ülke içindeki karışıklıklarda Rusya’nın parmağı olduğu aşikâr. Sorunlar bunlardan da ibaret değil. Rusya, Abhazya’da askerî üs inşa etmeye karar verdi. Avrupa Konvansiyonel Silâhlı Güçler Anlaşmasının uygulamasını tek taraflı olarak askıya aldı. Böyle bir durumda, NATO, Rusya ile ilişkilerini yeniden hızlandırmaya karar veriyor. Bunun sorunların çözümü için ortak zemin oluşturacağını da gerekçe gösteriyor. Aslında bu karar Saakaşvili’yi bir kez daha yalnız bırakmanın da ötesine geçiyor, bu ülkeye ihanet anlamına geliyor. Böyle bir durumda dostluğunu gösterip Gürcistan’ın NATO üyelik sürecini hızlandırması gereken örgütün, bunun yerine, Gürcistan’ın seçilmiş liderini devirmek isteyen Rusya ile ilişkileri sıkılaştırması tam bir çelişki. Türkiye de bu kararı onaylayan üyeler arasında. Umarız bu karar Türkiye’nin bölgedeki arabuluculuk rolüne ve güvenilirliğine zarar vermez. Anlaşılan o ki; ABD öncülüğündeki NATO, Rusya’nın silâhlı mücadele gücünü test etti ve sonucu gördü: Rusya, kendi nüfuz alanı içindeki her türlü olaya hızlı ve güçlü bir şekilde müdahale edebiliyor. Bunun üzerine NATO, bükemeyeceğini anladığı bileği öperek işbirliği yoluna gitmeye karar verdi. Aslında bu karar ABD ile Rusya arasındaki ilişkilerde iyimser bir dönemin başladığının ilk işareti değil. Kısa süre önce de Kırgızistan, meclis kararıyla kapatmaya karar verdiği Manas ABD üssünü –kuşkusuz Rusya’nın onayı ile- açık tutma hususunda ABD ile anlaşmıştı. Kafkaslar ve Asya’daki Türkî cumhuriyetlerde süren bu satranç oyununda yakın dönemde başka hamleler de göreceğiz. 30.06.2009 E-Posta: [email protected] |