30 Haziran 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Dergilerimiz

Saadet BAYRİ

Bilmek ve yapamamakBilmek yapmak ve yaşamak için yetmiyor çoğu zaman. Bazı anlarda hiçbir şey bilmem


A+ | A-

Bilmek yapmak ve yaşamak için yetmiyor çoğu zaman. Bazı anlarda hiçbir şey bilmemek daha kolay ve rahat hayatı beraberinde getiriyor gibi.

Zira “Ya nasip” kelimesi, en sıkıntılı anlarda bir can yeleği gibi yetişiyor bu kişilerin imdadına ve yükünü gemiye bırakan yolcu gibi rahatlıyorlar.

Hiç dikkat ettiniz mi bilmem…

Kırsal kesimde yaşayan insanlar, şehirde yaşayanlardan daha mutlu. Ya da okuma yazması olmayan birçok kişi, yıllarca okuyan insanlardan daha olumlu. Yaşadıkları acılar onları biraz daha güçlü yapıyor, yıpratıp perişan etmiyor ve “İnsanız her şey olabilir” düsturuyla bu dünya hanından göçüp gidiyorlar.

İlginç ama “biliyorum” diyen kişilerin hayatı ise ne yazık ki darman duman.

En ufak bir olay da yıkılan, kendini derbeder edip, hayatla ilişkisini koparanlar ve tek bir yaşanmışlık üzerine bütün hayatını bina edenlerin, bu kişilerin içinden çıkması şaşılacak bir durum olsa gerek.

Öğrendikçe, öğrendiklerimiz hayatımızı alt üst ediyor ve daha çok inceleyen, araştıran, didikleyen ve yargılayan bir tavır içine giriyoruz.

Bir nev'î kendimizin en büyük düşmanı oluyoruz.

Günlerce sınava çalışmış bir öğrencinin annesiyle konuşurken fark ettim ki; biz hayatımızı kendimize zindan etmişiz.

Ancak haberimiz yok.

“Yıllardır çalışıyordu yavrum.

Tatil nedir bilmedi. Kendini tüketti. O kadar emindim ki iyi bir sonuç alacağından… Ama olmadı işte. Şimdi her gün birbirimize baktıkça ağlıyoruz. Bir şey demiyoruz ama dayanamıyoruz. Gitti yavrumun emekleri” derken gözleri dolmuştu bayanın.

Üzülmek istedim hallerine ama olmadı.

Sadece şaşkınlıkla “O kadar çalışmasının karşılığında hiçbir yer gelmez mi acaba?” “Hayır, geliyor. Olsun daha iyi olmalıydı.” Sözleri, kadere rıza göstermenin hikmetini bir kez daha nazarıma sunmuştu.

Başıma herhangi bir olay geldiğinde, saatlerce bana teselli veren bu hanımın, şimdi kendi olayı karşısında çaresizliği beni üzmüş, birçok şey bilmenin insana kendi hayatında çok mesafe kat ettirmediğini bir kez daha fark etmeme sebep olmuştu.

Günlerdir uykusuz geçirilen gecelerin habercisi olan gözlerindeki morluklar, bir hiç uğruna hayatını mahveden, adı kültürlü bu insanlara üzülmekten ve acımaktan başka bir his uyandırmadı bende. Zira ne desem benden daha güzel cümlelerle tamamlıyordu kelimelerimi.

Oysa elinden geleni yapan ve sınavdan sonra “Vardır bir hikmeti. Rabbim hayırlısını bilir.” diyerek kendini ve evlâdını rahatlatması gereken bu anne, kendine ve çocuğuna ne kadar zarar verdiğinin farkında değildi.

Farkında değilse, bu kadar bilmenin faydası neydi?

Sonra hayatımda fırsat verildikçe, dakikalarca ahkâm kesen ancak söylediklerinin yarısını uygulamayan kişilerin çokluğunu görünce…

Bu halin artık bir toplumsal hastalık olduğuna karar verdim.

***

Siz en iyisi yaşları sizden büyük yâ da küçük kişilerin bu şekilde ahkâmvari sözlerini işittiğiniz de, hele kendileri her şeyi bitirmiş, “Şöyle yapıyorlar, böyle yapıyorlar” diyenlerine de rast geldiğiniz de; okunanları dinleyip yolunuza devam edin. Ve unutmayın, kişiler değil, satırlar rehberdir her zaman.

Bir bilip bir yaşamak duâsıyla…

30.06.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (11.06.2009) - Nadasa bıraktım kelimeleri

  (07.05.2009) - Mayıs ayına sığamayanlar

  (10.04.2009) - Namahrem eller

  (02.04.2009) - “Uzaklık” neyi anlatıyordu?

  (12.02.2009) - Hayal bu...

  (05.02.2009) - Eskimeyen eskiler

  (22.01.2009) - Ateş düştüğü yeri yakıyor

  (24.12.2008) - Kendini akîl zanneden ahmaklar

  (18.12.2008) - Leylâ ve Mevlâ

  (03.12.2008) - Umut“sûz” düşünceler

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.