"Gerçekten" haber verir 03 Aralık 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Saadet BAYRİ

Umut“sûz” düşünceler



Öylesine yaşayıp geçiyoruz bu dünya hânından. Neler olmuş, neler bitmiş; bizi pek ilgilendirmiyor. Sabah olup uyanmışız ya da akşam olmuş uyumuşuz. Bir öncekinin benzeri şeyler ve ne biz, ne yaptıklarımız değişiyor. Her şey aynılığıyla bekliyor hayatın köşe başında. Mutluluk unutulmuş bir his. Kimdi, nasıldı, ne zaman, ne şekilde gelirdi hatırlamıyoruz.

Ve çoğunluğun derdi gelip bizi de bulmuş: Öylesine yaşamak. Bu durum hayatımızın gemisini alabora etmiş en sakin sularda. Ne kulaç atmaya takat var, ne yardım istemeye… “Kaderim bu” deyip ölümün ya da başka bir şeyin kapıya dayanmasını bekleyip duruyoruz. Böyle olunca da yaşamış olmak için yaşanıyor. Sabah erken kalkılıp birkaç parça ekmek yendikten sonra durağa gidilip otobüs bekleniyor. Tıklım tıklım gelen otobüse kocaman bir sıkıntıyla biniliyor. İşe ya da okula gidilince, oradaki yüzler de bizimkiler gibi. Akşama kadar “O ne yaptı, bu ne dedi. Neden böyle baktı, neden öyle güldü” derken, bir kat daha artıyor yükümüz. Kendimizinkini taşıyamazken, başkalarının hüznünü yüklenip geliyoruz. Akşam ışıkları kapayıp uçsuz bir yola çıkarak uçurum arıyoruz. Hep kahır, hep kahır hâlimiz.

Belki de artık kimse kendini ciddiye almıyor, bu sebeple umut etmeyi unuttuk. Yarınlarda yaşama hâli, başkalarının hayatlarına özenme durumları, kendini ve elindekileri beğenmeme, birilerinin eleştiri ve söylediklerine takılıp kalma çoğumuzu duygusal olarak fakirleştirdi. Oysa insanı yaşatan, kendiyle barışık olması ve elindekilerle yetinmesiydi. Eksikliklerini sayarken, kendinden daha az şeye sahip olanlara bakmalıydı. Yoksa yaşamak tahminimizden daha çok güçleşirdi.

Öyle de oldu! Bir ayakkabısı olan, birkaç tane ayakkabısı olanı gördükçe iç geçirdi. Ancak ayakkabı giyemeyecek olan ve duâlarında “Allah’ım hiç ayakkabım olmasın; ama yürüyebileyim” diye duâ eden, henüz ilkokul öğrencisi olan o çocuğun sesini duymadı. Ve hep şikâyet edildi, olan olmayan ne varsa her şeye… Anlayamadık, ayakkabı giyebilecek durumdaysak, istediğimiz ayakkabıyı elbet alırdık ve alabilmek bir umuttu.

Sanırım bizler umudumuzu da kaybettik, bu keşmekeşlik içinde. Hayat rüzgârı bir oraya bir buraya savururken; umudun diğer adının beklemek olduğunu anlayamadık. Giderken “Geleceğim, bekle” diyen sevgiliyi... Kazandığımız; ama yıllar sonra bitecek okulumuzu. Dokuz ay sonra dünyaya gelecek bebeğimizi… Küçük olmaktan şikâyet edip büyümeyi… Akşamdan sabaha çıkmayı… Kışın çok üşüyüp yazı özlemeyi… Bunların hepsi küçüklü büyüklü bir bekleyiş değil miydi? Ve beklentiler olmasa, nefes almak bu kadar kolay olur muydu acaba? Hayattan bıkmış, yıpranmış, ölümü hayal eden insanları düşününce, beklemenin lezzeti bir kez daha artıyor.

Sahi, umut beklenenin sırtında gelmiyor mu kapımıza? Umudun diğer bir adı sabır değil miydi? Bu teknoloji çağında yaşarken, her yeni şey sabrımızı kemirdi. İstediğimiz her şey, bir an önce olsundu tek kaygımız. Zengin olacaksam, hemen şimdi olayım; büyüyeceksem hemen şimdi, sevileceksem neden yarın olsundu ki bu. Sabrımız bir oraya bir buraya dağılmış. “Ah anılar…” diyerek yaşanıp bitenlerin başına göndermiştik bir kısmını. “Yarınlar gelir mi ki?” diye erittik kalanını. Ve şimdide kullanacak sabır kalmadı elimizde.

Umutlarınızın uçup gitmemesi dileğiyle…

03.12.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (28.11.2008) - Siyah, ama beyaz araba

  (13.11.2008) - Züleyha...

  (05.11.2008) - Asil olmalı düşmanlarım

  (29.10.2008) - Çok erken tanıştık

  (08.10.2008) - Aşk ve biz

  (02.10.2008) - Oruçluların bayramı bu bayram

  (24.09.2008) - Hoş bir veda olsun

 
Ufo ısıtıcılar, infrared ısıtıcı, kumtel ısıtıcılar.
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır