Şimdi veda zamanı. Sünnetullah kuralları ve kanunları çerçevesinde sonunda bir gün ayrılık gelip çatar. Kapıya dayanır. Bu kâinatın en azından bu dünyanın şaşmaz, değişmez yasasıdır. Dolayısıyla, böyle olmasa bile bir gün bir başka şekilde mutlaka beraberliğimiz çatallaşacak ve ayrılık kaçınılmaz olacaktı. Şimdi ise şuurlu bir tercihle karşı karşıya kaldık. Şuurlu da olsa yine de kader ve takdirin dışında değildir. Er geç fena ve fanilik sırrı ve kanunu hayatın her alanını kuşatır ve tecelli eder. ‘Hay ve la yemut’ sadece O’dur.
Bu bağlamda, şimdi de Yeni Asya günlerinin sonuna gelip dayanmış ve çatmış bulunuyoruz. Tabir caizse, birkaç dönemdir uzatmaları ve inkitaları oynuyorduk. İnşaallah bizden sonra bayrağı daha genç kuşaklar devralır ve bu meşale sönmeden yoluna devam eder gider. Misyonlar kalıcı, şahıslar gidicidir.
Bu bağlamda, bizim de sizlerle olan beraberliğimiz ve bu beraberlik çerçevesinde sayılı günlerimiz bitti. Sınırlarına geldik. Bununla birlikte, hiç şüpheniz olmasın ki, hayatımın 11 mühim yılını bu gazete çatısı altında geçirdim. Geriye dönüp baktığımda, 23 yıllık gazetecilik hayatı içinde en uzun durak ve fasıla Yeni Asya olmuştur. Bunun da mutlaka muhim ve derin anlamları olmalıdır. Ve dolayısıyla ‘Ayrılsak da beraberiz’ tekerlemesinde ifade edildiği gibi, hayatımın mühim bir kısmı ve parçası ve dahası çalışmalarım burada kalacak ve Yeni Asya ile birlikte anılmaya devam edecektir. Tatlı hatıralarını birlikte yanımda götüreceğimden emin olabilirsiniz.
***
Ayrılmamda bais ve saik (etken faktörler ve unsurlar) ne olursa olsun; yolların ayrılış noktasına ulaşmış olmamız kaderin bir cilvesi ve tecellisidir. İki taraf için de hayırlara vesile olacağını umar ve ümit ederim. Bir gün muhakkak gerçekleşecek olan bir hakikat bir gün erken veya geç tecelli etmiş; ne fark eder?
Bu duygu ve düşüncelerimle birlikte sizleri Allah’a emanet eder, haklarınızı helâl etmenizi istirham ederim.
Allah ısmarladık.
18.11.2008
E-Posta:
[email protected]
|