"Gerçekten" haber verir 18 Kasım 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Ali OKTAY

“Mustafa” ve Türk Müziği



Aslında geçen hafta yazacaktım, ama her yerde ve herkesin dilinde bir “Mustafa”dır gidince “dur bakalım” dedim kendime “hele ortalık biraz sükûnete kavuşsun önce”.

Gerçi sükûnet biraz zor sağlanacak gibi görünüyor. Baksanıza filmin yapımcısı için suç duyurusunda bile bulunmuşlar. Gel de gülme. Geçenlerde bir yakınım anlattı da inanamadım. Bir okulun müdürü vardı, benim de tanıdığım. Atatürkçülüğü ile maruf. Derse girdiğinde duvarda kırık dökük Mustafa Kemal portresini görünce öfkelenmiş ve “çabuk indirin o resmi” diye kızmış. Sonra ne mi olmuş? “Manevî şahsiyete hakaretten” gözaltına almışlar. Neyse, biz müzik yazacaktık nerelere gitti konu.

Takvim yaprakları 1 Kasım 1934’ü gösterdiğinde Mustafa Kemal Meclis kürsüsünden şöyle hitap etmektedir. “Dinletilmeye ‘ yeltenilen’ mûsıkî ‘ yüz ağartacak’ değerde olmaktan uzaktır.. Ulusal ince duygular düşünceleri deyişleri toplamak ve onları son mûsıkî kurallarına göre işlemek gerekir, evrensel mûsıkîye ancak bu şekilde ulaşılablir.” Gördünüz mü kabahatini bu mûsikişinasların. Sen kalk millete zorla yüz ağartacak değerde bile olmayan bu mûsıkiyi dinletmeye yelten. Osmanlının asırlardan beri dantel dantel işlediği makam makam ördüğü bu müzik bir değer bile değilmiş demek. Hem yüzü de karadır. Peki ne yapmak lâzım, milleti kara yüzlü mûsıkiyi dinlemekten alıkoymak için? Kolayı var.

Şimdi bir başka sahneye bakışlarınızı çevirin lütfen. Yer Leipzig’te bir sinema salonu. Oynamakta olan film aniden durur. Salon aydınlanır. Sahneye çıkan iki subay salona dönerek seslenir: “Cevat Memduh kimse ayağa kalksın, dışarı gelsin.” Devlet bursu ile Leipzig’ e müzik eğitimine gönderilen Cevat Memduh Altar Ankara’dan gelen emir üzerine apar topar sinemadan çıkarılarak Çankaya köşküne götürülür. Zamanın Maarif Vekilinin başkanlığında toplanan ve Cevat Memduh Altar, Halil Bedii Yönetken, Hasan Ferit Alnar, Necil Kazım Akses, Ulvi Cemal Erkin ve N. Ş Taşkıran’dan oluşan “ Müzik Şûrâsı” yüz ağartıcı ilk iş olarak “ Halk Ezgilerinin Çok Sesli Yorumu” politikasını benimser ve uygulamaya geçerler. Sonrası malûm, radyodan Türk Müziği yayını yasaklanır. Çok sesli müzik diye batı özentisi acayip bir dayatma uygulamaya konur. Peki, millet ne yapar dersiniz? Millet ise yüz ağartacak değerde olmayan bu mûsikiye sahip çıkar. Mûsıki Cemiyetlerinde, evlerde, meşklerde, söyler ve bugünlere kadar gelir. Koskoca bir müzik kültürünün resmî okulu olan konservatuarların 1976 yılına kadar kurulamadığı ayıbı ise buna engel olan zihniyetin ayıbı olarak kalır.

Yeri gelmişken ilk defa okuyacağınız bir hatırayı paylaşalım sizlerle: Orgeneral Fahrettin Altay anlatıyor: Mustafa Kemal, Münir Nureddin Selçuk’a bir nedenle küskün ve kızgındır. Bursa da Çelik Palas Otelinin yemek salonu M. Kemal için hazırlanmıştır. Büyük bir sofranın ortasında kendisi, etrafta da diğer kimseler oturmaktadır. Karşıda ise M. Nureddin durmaktadır. Yüksek ayaklı bardaklara rakılar konur, suyla beyazlaştırılır. M. Kemal, M. Nureddin’i görünce arka cebinden tabancasını çıkarır ve Münir Beye yönelterek su bardağını başının üstüne koymasını işaret eder. O da dolu bardağı başının üstüne koyar. Herkes bir şaka olduğunu düşünürken şiddetli bir patlama sesi duyulur. Kurşun Münir Beyin arkasındaki direğe saplanmıştır. Münir Beye ‘’ Sesin gibi zekâ ve cesaretinin de mükemmel olduğunu ispatladın. Haydi bize bir şarkı söyle ‘’ der. O da ‘’ Şahane Gözler ‘’ şarkısını okur. ’’

GAZEL VE KADER

Gazel Türk Müziğinin içinde yer alan söylenişi, muhtevası ile özel şekillerden biridir. Dinî müziğimizdeki kasideye benzer tarz olarak. Hafız Yaşar, Hafız Kemal, Hafız Burhan ‘ın okuduğu nefis gazellerin kaydını hâlâ piyasada bulabilirsiniz. Şimdi bir gazelin aynı zamanda kaderin tecellisine nasıl ayna olabileceğine dair hatırayı paylaşalım.

Mustafa Kemal her ne kadar Türk Müziği’ne mesafeli durursa da şarkıların yanı sıra gazel dinlemekten de geri kalamaz. Özellikle de Hafız Yaşar’ın sesinden. Mustafa Kemal’in en sevdiği hem de okuduğu gazellerden biri enteresandır:

“Ya Rab ! Ne eksilir deryayı izzetinden

Peymane-i vücuda zehrap katmasaydın’’

Yani

“Ya Rab ne eksilirdi senin ululuk denizinden

Vücut kadehine zehirli acı suları doldurmasaydın. ’’

Müzik alanındaki araştırmaları ile tanınan Cemal Ünlü şu tesbitte bulunur: “Atatürk hastalanır ve karnı su toplar. Doktorlar acılardan kurtulması için şırıngalarla suyu çekmek zorunda kalırlar. Hem de her defasında kilolarca. Yıllar önce söylenen bu gazel Mustafa Kemal’in yaşamında gerçek bir alın yazısına dönüşmüştür.”

18.11.2008

E-Posta: alioktay@alioktay. net


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (12.11.2008) - Lem’î Atlı

  (21.10.2008) - Gönülden Dile!

  (14.10.2008) - Onlara ölü demeyin. Şehitler ölmez!

  (16.09.2008) - Mahyalar

 
Ufo ısıtıcılar, infrared ısıtıcı, kumtel ısıtıcılar.
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır