Zor…
Çok zor!
Hem:
Kabullenmesi zor.
Ve hem de yenilmek zor.
Hani ya:
İlk çocuğunuz olur..
Binlerce kere şükredersiniz…
Ve:
Yumruk kadar gelir dünya size; bildiğiniz yumruk kadar!
Heeeeyt! Köroğlu gibi bir şeysinizdir artık.
Hani ya:
Ana-babanıza..
Kardeşinize…
Eşiniz-dostunuza tez elden “ajans” uçurursunuz:
“Nur topu gibi bir kızım olduuuuu……”
Yahut:
“Tosun gibi bir oğlumuz olduuuuuuuu……” diyerekten bu muştulu haberi yüzünüzdeki en samimî ifâdeden bîhaber paylaşıverirsiniz!
Göğsünüz kabarık!
İçiniz coşkulu..
Âdeta:
Yüreğiniz yerinden fırlayacakmış gibicesine…
***
Hani ya:
O ara, evli olmayan kardeşleriniz size daha garip ve de mânâlı ifâdelerle bakakalırlar.
Bu duygulara uzak oldukları için pek de anlamazlar sizi!
Şaşakalırlar…
“Ablam coştu, ama bu kadar da olmaz ki!”
Yahut:
“Ağabeyim amma da abarttı ha! Bir doğum nihâyet bu!” derler.
Çünkü:
Her şeyin; ama, her şeyin bir vakti vardır.
Eşyanın tabiatı gibi…
Gün olur..
Devran gelir…
Onlar da yaşlarının gereğini yaşarlar….
Her şey yerli yerine oturur o zaman!
Ancaaaak….
Oturan şeyler arasında, hiç de alışık olmadığınız şeyler de vardır:
Saçlarınıza düşen aklar.
Dizlerinize oturan ağrılar..
Sızlayıp dökülen dişler…
Tel tel azalan zülüfler….
Bel veren omurgalar!
Kırışan eller!
Bozulan ciltler!
Amaaaa……
Nurlanan sakallar.
Pırıldayan simalar..
Yaşlandıkça mânâsı artan davranışlar…
O yaşa gelmenin şükrü!
Müslüman olmanın doyumsuz güzelliği!!
Gün gelip:
Peygamberimize komşu olmanın arzu dolu bekleyişi!
Hele hele:
Yüce Rabbimizin rızasını kazanabilmenin tatlı tatlı nazı…
Allah’ım..
Güzel Allah’ım ne olur beni ve nur kardeşlerimi cennetinle şereflendiiiiiiiiir!
Ne oluuuuurr!
Rahmet Sahibi, Yüceler yücesi ne oluuuuuuurrr!
Cehennem ateşinden uzak tut bizleri!
Cümlemizi cennetinde Rüyet-i Cemâlinle şereflendir yüce Allah’ım…. diyenler asla yaşlanmazlar!
Zamana da yenilmezler.
Asla… Asla!
13.11.2008
E-Posta:
[email protected]
|