Soğuk algınlığına karşı tedbirli olun

VKV Amerikan Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümünden Prof. Dr. Levent Tabak, havaların soğumasıyla kış hastalıklarının yavaş yavaş ortaya çıktığını, bunların çoğunluğunun mikrobik hastalıklar olduğunu belirtti.

Kış aylarında havanın soğuması, hava kirliliğinin artması, toplu ve sıkışık ortamlarda yaşanılması ve özellikle çocukların maruz kaldığı soğuk algınlığının sürekli bulaşması sonucunda hastalık oranının da arttığını anlatan Prof. Dr. Tabak, farklı özelliklere sahip kış hastalıklarının her birinin tedavisinin farklı olduğunu, tedbir alınmadığı takdirde bu hastalıklardan bazılarının ölümcül olabildiğini kaydetti. Prof. Dr. Tabak, burun akıntısı, hapşırık, tat ve koku alma duyularında azalma, boğazda gıcık hissi, öksürük, bebeklerde ve çocuklarda sıklıkla ateş ve sigara kullananlarda yakınmalarla baş gösteren soğuk algınlığının tedavisinde kafein içeren kahve, çay veya kolalı ve alkollü içecekler ile sigara kullanımından kaçınılması uyarısında bulundu.

Özellikle hastalığın ilk birkaç günü soğuk algınlığı olan kişilerden uzak durulmasını öneren Prof. Dr. Tabak, şöyle devam etti:

‘’Soğuk algınlığı olan kişiyle temas sonrası eller yıkanmalıdır. Hasta kişi eğer çocuk ise oyun sonrası oyuncakları da yıkanmalıdır. Fark edilmeden alınabilecek virüslerin bulaştırılmaması için parmaklar burun ve gözlerden uzak tutulmalıdır. Banyoda sağlıklı kişiler için ikinci bir havlu bulundurulmalıdır. Sinüslerinizin kurumaması için yaşanılan ortamın nemine dikkat edilmelidir.’’

Prof. Dr. Tabak, soğuk algınlığından korunmaya yönelik henüz bir aşı geliştirilmediğini, pek çok soğuk algınlığı tipi için tek bir aşı geliştirmeye yönelik çalışmalar yapıldığını kaydetti. Soğuk algınlığı geçiren kişinin öksürme veya hapşırma sırasında ağız ve burnunu mendille kapatması ve ellerin yıkanması uyarısında bulunan Prof. Dr. Tabak, soğuk algınlığı yakınmalarında çok şiddetli yüksek ateş, kulak ağrısı, şiddetlenen öksürük ile kronik akciğer hastalığında alevlenme gibi etkiler görülüyorsa doktora danışılması gerektiğini vurguladı.

25.10.2008

Malezya’da kadınlara ‘fıtrata dönün’ çağrısı

MALEZYA Ulusal Fetva Konseyi, kızların erkek gibi giyinmelerine, erkek gibi hareket etmelerine yasak getirdi.

Perak eyaleti müftüsü Harussani İdris Zekeriya, kararın, kendisinin de katıldığı konsey toplantısında alındığını, kızların erkek gibi hareket etmelerinin, İslâm’ın öğretilerine aykırı olduğu gerekçesiyle yasaklandığını söyledi. Harussani, Malezya’daki “erkek Fatma” sayısının giderek arttığını, bunların arasında hemcinsiyle ilişkiyi tercih edenlerin de bulunduğunu belirtti. Kızların erkek gibi hareket etmelerini engelleyen bir yasa olmadığını, ancak bunun ahlâka aykırı bir durum teşkil etmesi sebebiyle kanunen de yasaklanması gerektiğini ifade eden Harussani, “Yasa var veya yok. Yanlış yanlıştır. Bu bir hata. Kızların erkek gibi giyinmeleri, erkek gibi hareket etmeleri doğru değildir” diye konuştu. Harussani, erkeklerin de kız gibi hareket etmemeleri gerektiğini ifade ederek, “Allah onları erkek olarak yarattı, erkek gibi hareket etmeliler. Allah onları kız olarak yarattı, kız gibi hareket etmeliler” dedi. Harussani’ye göre Konseyin fetvası gereğince kızlar, saçlarını erkek saçı gibi kestiremeyecek, erkekler gibi yürüyüp erkekler gibi hareket edemeyecek. Malezya basını, kabadayılık yapan kızların son zamanlardaki vukuatlarına yer vermiş, bunlara ilişkin bazı görüntülerin internet sayfalarında yayımlandığını yazmıştı.

25.10.2008

Hayat 40’ından sonra yavaşlıyor

ABD'DE yapılan son araştırma, insan beyninin 39 yaşında azamî hızla çalıştığını, ancak 40’ından sonra yavaşladığını ortaya koydu.

Los Angeles’taki California Üniversitesinden uzmanlar, bu yavaşlamanın sebebini, nöron olarak bilinen sinir hücrelerini kaplayan yağlı zırhın orta yaştan sonra hasar görmesine bağlıyor. Elektrik tellerini kaplayan plâstik kabloya benzeyen ve sinyallerin vücut ile beyin çevresinde hızlı gitmesini sağlayan bu zırh hasar görmeye başladığı zaman, beyindeki nöronlardan geçen bu sinyaller de hız kaybediyor. Bu durum, vücut içindeki tepkilerin yavaşlaması anlamına da geliyor. 40 yaşından sonra vücudun bu koruyucu zırhları onarma mücadelesini kaybettiğini belirten uzmanların bu sonuca, 23 ile 80 yaş arasındaki kişilerle yaptıkları deneylerden sonra vardıkları belirtildi. Bu kişilerin işaret parmaklarını 10 saniye içinde ne kadar hızlı hareket ettiklerini ölçen uzmanlar, bu ölçümleri, beynin ön loblarındaki zırhların durumuyla karşılaştırdı. Uzmanlar, bu karşılaştırma sonucunda, işaret parmağı ne kadar hızlı hareket ettirilirse beyindeki nöronal hareket potansiyelinin daha büyük olduğunu ve bu potansiyelin 40’ından sonra yavaşladığını tesbit etti.

25.10.2008

Gençlerin kozmetiğe alerjisi var

DANİMARKA Çevre Koruma Ajansı’nın yaptığı bir araştırmaya göre, 13-16 yaş arasındaki gençlerin üçte birinin kullandıkları kozmetik ürünlerine karşı alerjileri var.

700 genç üzerinde yapılan araştırmaya göre gençlerin yüzde 90’ı kozmetik ürünlerini en az haftada bir kez kullanıyor. Ayrıca gençlerin pek çoğu bu ürünleri her gün vücutlarına direkt uyguluyor. Parfüm, saç boyası gibi ürünlere alerjisi olduğuna inanan gençler buna rağmen ürünleri vücutlarına direkt uygulamaya devam ediyorlar. Kopenhag Çevre Konseyinden Johan Glaster yaptığı açıklamada, “Beni şaşırtan şey gençlerin alerjileri olduğunun farkında oldukları halde hâlâ saçlarını boyamaya, parfümleri hiç tereddüt etmeden kullanmaya devam ediyor olmaları” dedi. Konuyu yakından takip eden Danimarka Çevre Koruma Ajansı gençlerin kozmetik kullanımını azaltmak ve onları kozmetiklerin olumsuz etkilerinden korumak amacıyla yeni bir kampanya hazırlamayı planlıyor.

25.10.2008