Kardeşi hapishaneye gelir.
Yüzünde bir farklılık vardır
Malcolm’un kardeşinin!
Pırıl pırıldır yüzü.
Nur akmaktadır âdeta yüzünden!
Bu durum:
O güne kadar sayısız suçtan yargılanan ve düzgün bir hayatı hiç yaşayamamış olan hapishanedeki Malcolm’un dikkatini çeker….
Malcolm X..
Malcolm Little…
Yani daha sonrasında, Müslüman bir lider olduğunda alacağı isim:
El Hac Malik el-Şahbaz olacak olan Malcolm’u, kardeşindeki bu değişiklik kendine hayran bırakır.
Kardeşine yüzündeki nurlu değişimin nasıl gerçekleştiğini sorar!
***
Omaha’da, 19 Mayıs 1925 günü doğar El Hac Malik El-Şahbaz.
Ve:
New York’ta 21 Şubat 1965 günü katledilir.
İleriki yıllarda;
ABD’li bu siyaset adamı, mücahit ve siyah hakları savunucusu olacak olan ağabeye kardeşi şöyle der:
“Sakın yeme Malcolm; jambondan ve hatta domuz etinin her türlüsünden uzak dur!”
Bunun üzerine:
“Saldırganlığım bir yıl içinde nerede ise tamamen ortadan kalktı domuz eti yemeyince!” diyor Malcolm X adıyla bildiğimiz “Black Muslims/Siyâhî Müslüman” bu merhûm kardeşimiz.
***
1964’de Afrika ile Ortadoğu’ya iki gezi yapar...
Kardeşi Müslüman olan Malcolm bir yıl sonra hapiste kendine verilen Kur’ân-ı Kerim ile tanışma şerefine erer.
Müslüman olur…
Kuşatma ve baskı altındaki bu talihsiz fakat gururlu toplumun mensubu olan Malcolm X Amerikalı siyahların liderliğine ulaşmadan çok önceleri keşmekeş bir hayat yaşamıştır.
Malcolm X şöyle anlatır:
“Tam dört yüz yıl Amerikalı siyahlar olarak şiddete maruz kaldık, sadık millet olarak yaşadık, tarla kölesi ve ev kölesi olarak...”
Çok zor bir durumdur bu dışlanmışlık hali.
Hapishane kütüphanesindeki kitapları tek tek okur.
Hapishane yılları için:
“Bir insanın düşünmeye ihtiyacı varsa, gidebileceği en iyi yer, bana sorulursa, üniversiteden sonra hapishanedir” der.
Bir çeşit:
Medrese-i Yusufiye!
Âdeta:
İslam’ı bütün incelikleriyle kavrayabilmek; ırk, renk ve dil ayrımı yapmadığını görebilmek için Hacca gitmesi gerekmektedir!
Amerika’da bildiği İslâmla, Hac’da; Mekke’de gördüğü İslâm arasında dağlar kadar fark olduğunu anlayınca, X olan soyadını El Şahbaz’a çevirir.
Çünkü:
“Gözleri mavinin en mavisi, saçları sarının en sarısı insanlarla aynı tabaktan yemek yemiş, aynı saflarda omuz omuza namaz” kılmıştır.
Artık ebedî âlemde yaşayan El Şahbaz’a ve bu gün İslâm dünyasına ve ülkemize dünyayı dar eden fitne sahipleri şerirler; bu dünyada ve kıyamet günü geldiğinde hesap vermeyeceklerini mi zannediyorlar?
Zavallılar!
30.10.2008
E-Posta:
[email protected]
|