Yahudiler, “Her Calut’un bir Davud’u olur” derler. Biz de, “Her Firavun’un bir Musa’sı vardır” deriz. El hak ikisi de aynı kapıya çıkar. İsimler faklı olsa da müsemma ve maksut aynıdır. Bu bağlamda, geçmiş yazılarımdan birisinde “Mccain Deccal mı?” diye sormuştum. Daha mürekkebi kurumadan düetini yazıyoruz. Zira kimi Amerikalılar Irak’tan çıkmak istemediği için onu Deccal namzedi olarak görüyorlardı. Deccal’ın karşısında ise ya Mehdi ya da Mesih olmalı. O halde McCain’in karşısındaki zat da Mehdi veya Mesih namzedi mi oluyor? Cevap vermeden önce tartışmasına geçelim.
Farrakhan ile Kaddafi benzeri kimyasal özellikler taşırlar. İkisi de oldukça rijittir ve birbirlerini severler. Zaman zaman Kaddafi aynı kimyayı paylaştığı Farrakhan’ı misafirhanelerinde veya ülkesinde ağırlar. İkisi de Afrikanisttir. Kaddafi hem Fatimî halifesi olduğunu söyler, hem de Arap Birliği yerine Afrika Birliğini önceler. İddialarının hangisinde samimidir bilinmez, ama böyle iddiaları olan bir liderdir. İslâm Milleti lideri Farrakhan da öyledir. Dinî algıları, milliyetçilik duyguları kendine mahsus ve çok farklıdır. Geçenlerde Kaddafi ünlü gezide Erbakan’a yaptığı gibi Obama’ya ölüm öpücüğü kondurmak istedi ve ona “Müslüman kardeşim Barak Obama! Müslüman kimliğini sakın gizleme. Bana bari yapma, senin kim olduğu biliyorum” dedi. Obama yırtınarak “Ben Müslüman değil, Hıristiyanım” dese de bunların nazarında faydası yok. “Sen bunları külâhıma anlat” diyorlar. Dabbetü’l arz gibi damgalayıveriyorlar. Kaddafi’nin açıklamalarının aralığında bir de baktık ki bozacının şahidi şıracı misali Farrakhan da söze katılmış ve onu tasdik etmiyor mu? Ne dese beğenirsiniz: “Obama bütün dünyanın beklediği kurtarıcıdır. O, ABD’yi yuvarlanmakta olduğu uçurumdan çekip çıkaracak. O Mesih’tir…”
***
Bu meselede doğrusunu eğrisinden ayırmadan bir bombardıman da İran’dan geldi. Kimi İranlılara göre Biharul Envar’adlı Şii hadis koleksiyonu veya mecmuasında kendisinden bahsedilen veya Hazreti Ali’nin (k.s.) haber verdiği Mehdi’nin habercisi ve müjdecisi beklenen siyahî lider oymuş. Zaten Ali Larijani gibi İranlı yetkililer nicedir ondan yana işarette bulunmaya başladılar. Vatan gazetesinin aktardığı Obama’ya İran bakışı şöyle: “İran’da Mehdi’nin habercisi ‘Büyük Savaşçı’ olduğu iddia ediliyor. Amerikan Forbes dergisine göre, ilginç gelişme, yarı resmî bir internet sitesinde 17’nci yüzyılda yazılmış ‘Işık Okyanusu (Bihar El Envar)’ adlı kitabın yayınlanmasıyla başladı. Kitapta Hz. Ali’ye atfedilen şöyle bir söz yer alıyor: ‘Kıyametten hemen önce, uzun boylu siyah bir adam batıda iktidarı ele geçirecek. Dünyanın en büyük ordusunu komuta edecek. Üçüncü İmam’dan (Hz. Hüseyin) işaretler taşıyacak. Şiiler onun bizden olduğuna şüphe etmesin.’ Birçok İranlı’ya göre 1.86 metre boyundaki ve siyahî olan Obama, Büyük Siyah Kurtarıcı’nın ta kendisi. Ayrıca ‘Barack Hüseyin’ Farsça’da ‘Kutsanmış Hüseyin’ anlamında. İsmi Fars alfabesiyle O-BA-MA diye hecelendiğinde, “O bizden biri” anlamına geliyor….”
Bu gibi hallerde söyleyene değil söyletene bak denilir. Yani intak-ı hak durumu. McCain yanlısı Evanjelik Hıristiyanlara ve sağcılara göre ise Obama kürtaj serbestisiyle ABD’yi fesada verecek tipte bir lider. Başında sarık gibi bir takım sembolik işaretlere takılmayacak olursanız Obama ile McCain arasında uçurum gibi bir fark göremeyebilirsiniz. Birisi kurtarıcı, ötekisi aldatıcı değil. Olsa bile bu vasıfları nisbî olmaktan öteye geçemez.
***
Lâkin Bush sayesinde Mccain anakronik bir lider oldu. O atık geleceğin değil geçmişin lideri. Bu bağlamda: Washington Post yazarlarından Rus uzmanı Anne Applebaum ‘Why McCain lost me?’ başlıklı yazısında şunlara değiniyor: “Tarih geriye doğru aksaydı, sarılsaydı ve 2000 seçimleri olsaydı benim tercihim muhtemelen McCain olurdu. Şimdi ise değil…” Obama Müslüman olmasa bile; seçimleri kaybetse de kazansa da bir perdeyi yırtacak ve yeni bir dönemin sayfasını açacaktır. En azından Müslümanların dinî ve siyasî meşruiyetleri sorgulanmayan bir öneme doğru gidiyoruz. Bunun ip uçlarını da ABD’nin son Tom Amca namzetlerinden olan Colin Powell veriyor. İşte söylediklerinden birkaç satır: “Cumhuriyetçi Parti içinde bazı gruplar Barack Obama’nın Müslüman olduğu konusunda propaganda yapıyorlar. Buna verilecek cevap tabiî ki şudur: Barack Obama Müslüman değil ve hiçbir zaman Müslüman olmadı. Obama bir Hıristiyan ve hep Hıristiyandı. Evet Obama Müslüman değil. Lâkin onun Müslüman olduğu konusundaki dedikodulara asıl verilmesi gereken en doğru cevap şu: Ya Obama Müslüman olsaydı? Ne olacaktı? Bu ülkede Müslüman olmak yanlış bir şey mi? Hayır değil. Olmamalı. Burası Amerika. Müslüman Amerikalı bir çocuk bir gün bu ülkenin başkanı olamaz mı? Neden olmasın? “Evet artık Obama ile birlikte tabular yıkılıyor. Bu tarz suçlamalara muhatap oldukça kitlelerden sadır olacak ‘Hepimiz Obama’yız ve hepimiz Müslümanız’ çığlık ve naraları göklere erecek ve Daniel Pipes gibi baykuşların ve yarasaların avazlarını bastıracaktır.
30.10.2008
E-Posta:
[email protected]
|