Asıl olan herkesin kendisini yetiştirmesidir. Kur’ân okuyarak, imanî meselelere dair Risâle-Nur tefsirlerini okuyarak kendimizi ahirzamanın dağ gibi meselelerine karşı hazır hale getirmeliyiz… Bunu istemek yetmiyor, niyet yetmiyor, hayal yetmiyor… Bir tarz ve tavır olarak, hatta huy olarak bunu enemizin, gururumuzun rağmına olarak muhakkak ve muhakkak bir surette gerçekleştirmeliyiz. Başkasında değil illa ki kendimizde okuma ve anlayarak okuma işini gerçekleştirmeliyiz..
Demek ki okumak, anlayarak okumak esas ise kendimizi bu konuya odaklayarak kendi kendimizi yetiştirmeye, bilgilendirmeye yönelik çalışmaların içinde olmalıyız. Başkaları değil, bu konuda yalnız kendimiz sorumluyuz ve bu konudaki eksikliğimizin hesabını yalnız biz vereceğiz…
Herkesin herhangi bir konuda fikir beyan etmesi, bazı konulara açıklık getirmesi onlar açısından bir sorumluluk gibi görünmeyebilir. Ama kişinin kendi eksikliği kendisini bağlar ve bu eksikliği gidermek de yine onun elindedir. Kimse kimseye zorla en çok sevdiği yiyecekler de olsa yediremeyeceğine göre başkaları ne olursa olsun hiç kimse kimseye zorla okumak işini, anlayarak ve zevk alarak, lezzet duyarak okumak işini yaptıramaz…
Okumamak sadece cahil kalmayı sağlamaz. Okumamak ve anlayarak okumamak insanın üzerine her türlü olumsuzluğu, tabiri diğer ile her türlü belâları ve mûsibetleri celbeder, bağırarak insanın üstüne üstüne doğru çağırır. Bundan kaçmak demek ise cahillikte inat etmek ve sebat etmekle olur ki azıcık aklı olan her halde bu tavrı ve yolu hiç mi hiç tercih etmez her halde..
Okumak yalnız yapılabilmiyor inadı ve inancındaysak bu işi birkaç kişi ile yapmalıyız. Ama muhakkak mı muhakkak yapmalıyız, gerçekleştirmeliyiz. Bir şekilde okumak işini paylaşarak, bölüşerek daha sonra da birbirimize aktararak yapabilmeliyiz ama kesinlikle ertelememeliyiz ve sonralara bırakmamalıyız. Ölümü erteleyen okumayı erteleyebilir, ona serbest…
İstekler, düşünceler plan ve programlarda kalmamalı muhakkak bir surette tatbik sahasına konmalıdır. Gönül arzu ederdi ki şeytan ve nefis olmasın ve herkes de tembellik döşeğine, tenperverlik yatağına düşmeden okusun okusun, anlayarak ve bilerek okusun. Ama maalesef zahmetsiz rahmet olmuyor…
24.10.2008
E-Posta:
[email protected]
|