"Gerçekten" haber verir 14 Ekim 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Ahmet DURSUN

Durdurun dünyayı, inecek var



Dünya, sonuçlarının henüz kestirilemediği küresel bir krizle boğuşurken Marks’ın kapitalizmin çökeceğine dair öngörülerinden hareketle, eski Marksistlerin köhnemiş fikirleri yeniden cilâlama çabalarıyla karşılaşmaya başladık bile. Şimdi “Kapital” okuma zamanıymış.

Şüphesiz Marks’ın kapitalizmin sonunu öngören yüz elli yıllık öngörüsünü destekleyen küresel ekonomik krizin antitezi, bu fikrin sahibinin iddia ettiği gibi Komünist Manifesto’da gizli değildir. Marks her şeyi bilmiş ve insanlığın yaralarına merhem olabilecek bir sistemi de önerebilmiş değildir. Meselâ; insanlık tarihini sosyolojik olarak belli devrelere ayırırken bile sınıfta kalmıştır. Ayrıca, bu konuda en doğru tesbiti Said Nursi’nin yaptığını söylemek mümkündür. “Beşerin edvâr-ı hamsesi var” diyerek insanlığın geçirdiği devreleri beşe ayıran Said Nursi, bu devreleri: vahşet ve bedeviyet devri, memlûkiyet devri, ecirlik devri, esirlik devri ve malikiyet ve serbestiyet devri şeklinde tanımlarken buna benzer bir sınıflamayı sosyalizmin fikir babası olan Marks da yapmış ve beşinci devrenin “sosyalizm” ve onu takiben “komünizm” devri olacağını söylemiştir. Ancak, doksanlı yılların başında demir perde ülkelerinin başına gelenler, komünizmin çökmesi ve sonrasında gelişen hadiselerle hürriyetçi anlayışların yaygınlaşması Marks’ı tekzib ederken Bediüzzaman Said Nursî’yi doğrulamıştır.

Bugün yaşadığımız kriz; gerçekten insan azgınlığının, insanın değer tanımazlığının, öldürücü hırsının ve sınır tanımaz hazcılığının bir neticesi olarak Kapitalizm’in sonu olabilir. Fena da olmaz hani. Zira Kapitalizmin ya da materyalizmin temel ilkesi Şerif Mardin’in de tesbitiyle “daha isteriz” yahut “more” (daha ver)dir. Bediüzzaman bu durumu “hel min mezîd” (daha yok mu) şeklinde ifade eder. “İnsan, hırs ile bütün dünya ona verilse, ‘hel min mezîd’, diyecek. Hem, hodgâmlığıyla, kendi menfaatine binler adamın zararını kabul eder.” Dünyanın dört bir yanında insanlık dramları yaşanırken, milyonlarca insan açlıkla boğuşurken para baronlarının insanları iliklerine kadar kemirecek bir düzeni devam ettirebilmeleri elbette ki mümkün değildi. ABD’de büyüklüğü ile herkese kafa tutan ve diğer ülkelere borç para verebilecek kadar zenginleşen Lehman Kardeşler gibi finans kuruluşlarının üst düzey yöneticilerinin aylık altı ile kırk milyon dolardan başlayan maaşlarıyla azgınlaştıkça azgınlaşmaları elbette ki Gayretullaha dokunacak ve cahiliye asrının modern versiyonu bu tokadı hak edecekti.

Geçenlerde Papa’nın yaşanan finans krizini “ilâhî bir ikaz” olarak yorumlaması ve her şeyi maddiyatta arayan bir anlayışın yanlışlığına dikkat çekmesi aslında çözümün de adresini göstermekte, Kapitalizm ve Marksizm gibi beşeri sistemlerin insanlığı özlediği huzura kavuşturamayacağını ilân etmekteydi.

Gerçek şu ki, hayat prensiplerini “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” yerine “hodgamlık”la ve görenek belâsıyla “daha yok mu, daha fazla isteriz” anlayışı üzerine kuran toplumlar, “daha iyi bir araba, daha büyük ev, daha çok elbise, daha çok para ve lüks bir hayat” istedikçe sosyal buhranların, değişik şekillerde tezahür eden zulümlerin yaşanması kaçınılmaz oluyor. Bu bağlamda Bediüzzaman da bütün beşerî bunalımların, krizlerin, fesatların, rezil ahlâkın, zulüm ve haksızlıkların iki kelimeden kaynaklandığını ifade ederek aynı noktaya dikkat çekiyor. Bunlar, “Ben tok olduktan sonra başkası açlıktan ölse bana ne” ve “sen çalış ben yiyeyim”dir. Bediüzzaman, bu yıkıcı unsurlara karşı da İslâm’ın zekât müessesesiyle ve faizi yasaklamasıyla yakaladığı denge unsuruna vurgu yapıyor.

Netice olarak, “Ben-biz, uhuvvet-hodgamlık, hırs-kanaat, şefkat-zulüm” karşılaşmalarında insanî potansiyelini ön plana çıkaran insan ya da toplum “erdemli toplum” açısından bir adım öne geçiyor, ideal bir toplumun örneklerini sergiliyor ve huzura kavuşuyor. Böyle bir toplum modelini ortaya çıkaracak bir sistem mevcut mudur? Böyle bir sistemin mevcut olamayacağına dair itiraz edenlere on dört asır evveline bakmalarını öneririz. Orada, kapitalist anlayışın “homo-economicus” olarak tanımladığı, insanlık potansiyelini iktisadî fayda üzerinden değerlendirdiği ve maddecilik hırsıyla bezeyerek “benmerkezci” hale getirdiği insanın “eşref-i mahlûkat” olarak nasıl tanımlandığını ve iki cihan saadetini yaşamaya namzet olarak bu misafirhanede nasıl bir denge sistemi kurduğunu göreceklerdir. Hasılı bu çöküş; fazilete, ahlâka ve adalete dayalı böyle bir dünyayı doğuramayacaksa, durdurun dünyayı; inecek var.

14.10.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (07.10.2008) - 'BBG Evi'nden gelen saldırı

  (30.09.2008) - Yolsuzluk terakkisinin telâkkisi

  (23.09.2008) - Boykot

  (16.09.2008) - Oportünist ahlâk ve siyaset

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır