ABD’de başlayıp küresel finans piyasalarında dalga dalga genişleyerek ve derinleşerek devam eden kriz için önce Papa’nın, ardından eski gerilla lideri Nikaragua Devlet Başkanının ve son olarak da Viyana Kardinalinin peş peşe yaptıkları “ilâhî ikaz” değerlendirmeleri dünyada olduğu gibi Türkiye’de de bir ölçüde gündem oluşturdu.
Özellikle Viyana Kardinali Kur’ân’a da atıfta bulunarak kriz için “ilâhî ikaz” yorumu yaparken, beraberindeki Diyanet İşleri Başkanının böyle bir değerlendirmeden uzak durması dikkat çekti ve bu tavrı eleştirdik.
Bu arada finans krizi için yapılan “ilâhî ikaz” yorumu, dokuz sene önceki 17 Ağustos depremi için Yeni Asya’nın ısrarla, altını çizerek ve defalarca vurgulayarak dile getirdiği “ilâhî ikaz” tesbitini ve bu meyanda Mehmet Kutlular’ın sırf bu gerçeği ifade ettiği için mâlûm medyada adeta linç kampanyasına hedef yapılıp, ardından hapse mahkûm edilerek 276 gün hapis yattığı ve bilâhare bu mahkûmiyetin AİHM tarafından haksız bulunarak Türk devletinin tazminata mahkûm edildiği vâkıasını hatırlattı.
Zaman, Vakit ve Taraf gazetelerinde çıkan değerlendirmelerde bu noktaya işaret edilerek, o zaman açıkça provokatörlük yapan söz konusu medya organlarının, son ekonomik krize ilişkin olarak Papa’dan, Nikaragua Devlet Başkanından ve Viyana Kardinalinden sâdır olan “ilâhî ikaz” yorumlarına sessiz kalmak suretiyle sergiledikleri çelişkiye dikkat çekildi.
(Bu arada, 17 Ağustos için dokuz sene önce yazdığı yazılardan dolayı tekrar yargılanan yazarımız Cevher İlhan’ın yine mahkûm edilmesi, dönüp dolaşıp yine aynı yerde saymaya devam ettiğimiz gerçeğini hazin bir şekilde gözler önüne seriyor.)
***
Okurumuz Salih Akar’ın mesajı:
“Yıllardır gazetemizi beğeniyle takip ediyorum. Özellikle duyarlı konulardaki fikr-i takibiniz takdire şayan, tebrikler. 17 Ekim 2008 tarihli Tahlil köşesindeki ‘İlâhî İkaz Ve Diyanet’ konulu makale Ramazan’da yaşadığım bir olayı bana hatırlattı. Ramazan’ın 25’i idi galiba. Teravih sonrası Kocatepe Camiinde imam, üstüne vazife değilken, dua faslında mâlûm şekilde bir dua yaptırdı. Namaz sonrası imama ömrü boyunca dinle barışık olmayan birisine emrivaki ile dua ettirilmesinin şık olmadığını hatırlattım. Aldığım cevap, ‘Burada kime dua yapılacağını biz belirleriz!’ oldu. Kendisiyle artık muhatap olmadım kalabalığın içinde. Eve gelip 16. Lem’a’daki mevzuyu bir daha okuyarak tesellî bulmaya çalıştım. Özellikle AKP ve Sayın Ali Bardakoğlu döneminde benzeri durumun sistemli olarak yaygınlaştığına şahit oluyoruz. Gel de ‘Kambur’ mevzuunu hatırlama...”
***
Yeni çalışmalar
Bu vesileyle, finans krizinin “ilâhî ikaz” olma cihetiyle ilgili olarak, önümüzdeki süreçte geniş ve kapsamlı çalışmalar yapmanın hazırlığı içinde olduğumuzu ifade edelim.
Hatırlayanlar olacaktır; 17 Ağustos depremi sonrasında bu anlamda yaptığımız çalışmalardan biri, Risale-i Nur’daki konuyla ilgili izahların derlenip bir araya getirildiği “Deprem: İlâhî ikaz” broşürü idi.
Bu broşürü hem gazeteyle birlikte okurlarımıza hediye olarak vermiş, hem de o yıl Ekim ayında Ankara Kocatepe Camiinde tertiplenen Bediüzzaman Mevlidine katılanlara dağıtmıştık.
Gerek mevlid günü, gerekse sonraki günlerde bu broşür yoğun şekilde gündeme gelmiş, haber ve yorumlara konu olmuştu.
Şimdi de finans krizi için benzer bir çalışma yapmayı düşünüyoruz. Hazırlıklarımız tamamlandığında geniş ve detaylı açıklamayı yapacağız.
***
Temsilciler Toplantısı 8 Kasım'da
2008 güz dönemi Temsilciler Toplantımız, 8 Kasım Cumartesi günü yine İstanbul’daki hizmet binamızda yapılacak. Şimdiden temsilcilerimizin bilgisine sunuyor, geçen Mayıs’taki toplantıdan bu yana hizmetlerimizde meydana gelen gelişmelerin ve yeni dönemin değerlendirileceği toplantıya bekliyoruz.
20.10.2008
E-Posta:
[email protected]
|